"Yeni yılda Türkiye'yi nasıl bir siyasi ortam bekliyor?" sorusunu cevaplayan Gezici Araştırma Merkezi Başkanı Uluslararası Güvenlik ve Stratejik Çalışmalar Uzmanı Murat Gezici, çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

İşte Gezici'nin o açıklamaları;

YENİ YILDA NE OLACAK?

* Türkiye siyasetinin bilhassa 2010’dan sonra belki de hiç olmadığı kadar sert, bir o kadar agresif, hırçın, türbülanslı ve kesinlikle toksik bir iklime girdi. 

* Ülkede tansiyon o zamandan beri hep yüksek yaygın bir karamsarlık, hayal kırıklığı, gerilim, öfke, korku ve kaygı var. 
* Ne yazık ki yukarıdan aşağıya doğru giderek hızlanan bir şekilde homojenleştirilmeye çalışılan siyasetin seyri, bütün bunları kaçınılmaz olarak gündelik hayatımızın yeni normaline dönüştürdü. Ve bu süreçte siyasetin ana kodlarını doğru bir şekilde okuyabilmemiz büyük önem taşıyor. 

* Özellikle son dönemde iktidarın gücünü daha da pekiştirip yaygınlaştırmasının, kendisi ile toplum gerçekliği arasında bir boşluğun doğmasına yol açtığını gözlemliyoruz: İktidar, bu süreç içinde otoritesini sağlamlaştırmaya çalışırken, genelde toplumun özelde ise seçmen kitlesinin dinamik, aktif, değişken yapısını dikkate almayı ihmal etti. Çünkü 2010 sonrasındaki seçmen profili yeni dünya düzeniyle birlikte kayda değer bir değişime uğradı. 
* Yaptığımız araştırmalarda orta ve genç kuşağın ideoloji ile arasında bir mesafe olduğunu görüyoruz. 

* Kimi sosyal bilimciler tarafından 'post-ideolojik' olarak da tanımlanan bu dönemin seçmeni, dar ve kısıtlayıcı olarak tarif ettiği ideolojinin ötesindeki yeni değer ve kavramları önemsediğini bildiriyor. 

* Milliyetçilik, İslamcılık, Atatürkçülük gibi bir takım ideolojik oluşumların insanları 'biz' ve 'onlar' şeklinde ayırdığını oysa esas ihtiyaç duyulan şeyin böyle bir ayrım değil, demokrasi, ifade hürriyeti, insan hakları, adalet, çevrecilik, cinsiyet eşitliği, sınıflar arası ayrımla mücadele gibi değerler olduğunu ifade ediyorlar. 

* Türkiye siyasetinin merkezinin de bunlardan oluşmasını talep ediyorlar. Diğer bir deyişle ana akım Türkiye siyasetinin güncel olmadığını, değişim yaratamadığını, klasikleşerek mevcut sorunlara çözümler üretemediğini savunuyorlar.

Gezici Araştırma Merkezi Başkanı Uluslararası Güvenlik ve Stratejik Çalışmalar Uzmanı Murat Gezici

"SEÇMEN ARTIK SAHTE YANITLAR İSTEMİYOR"

* Seçmen artık siyasetin gerçek sorunlara sahte yanıtlar vermesini istemiyor. 

* Önümüzde son derece önemli bir seçim var. Bu süreçte iktidarın kendini revize etmesi, daha demokratik, daha çoğulcu ve kesinlikle tansiyonu düşmüş bir siyaseti kılavuz edinmesi önem kazanıyor. Ancak ne iktidar ne de muhalefet ideolojiyi değil, değerleri rehber alan seçmenleri kazanmak için alternatif bir şey söylemiyor. Bu anlamda iktidarın da ve aslında muhalefetin de önünde bir yol ayrımı var. 

* Seçimlere giden yolda eski usul siyasete devam mı edilecek yoksa değişen seçmen profili ve tercihleri gözetilip mevcut siyaset dönüştürülerek bir başka siyaset biçimi mi oluşturulacak? Bu, Türkiye siyasetinde önemli bir mesele olacak. 

"ARTIK YENİ BİR DÖNEM BAŞLADI"

* Aslında en önemli noktalardan biri de şudur; Türkiye'de vatandaş her seçim dönemi ülkeyi yöneteceğine inandığı alternatif isimlerin azlığı nedeniyle ya sandığa gitmiyordu ya da AK Parti'yi iktidar yapıyordu. 

"İKTİDARIN İŞİ ÇOK ZOR"

* 2018 yılı itibariyle ülkede yeni bir dönem başladı. İlk önce Sayın Meral Akşener'in İYİ Partisi öne çıktı. Ancak şimdi durum çok farklı, vatandaşın karşısında seçenek çoğaldı. Gelecek Partisi, Yeniden Refah Partisi, Deva Partisi, Sn. Sarıgül ve Sn. İnce’nin kuracağı partileri de örnek verebiliriz. Eskiden iktidarın karşısında 'alternatif' olarak gözüken bir tek CHP vardı. Ama artık yeni süreçte iktidarın işi çok zor. Halkın çaresizce bir partiye yönelmesi değil, yeni yüzlere evet demesi olasılığı çok yüksek. 

* 2018'de yeni bir yüz olarak Meral Hanım vatandaşın ilk alternatif gördüğü isim oldu fakat başarılı olamadı! 2018 yılında gitmek gerekirse, bu dönemde seçmenlerin yüzde 22'si oy verdiği partiden memnun olmadan oy kullandı. Sonrasında ortaya Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, Fatih Erbakan, Mustafa Sarıgül ve Eski Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce gibi isimler seçenekleri çoğalttı. 

* Dünyada yaşanan pandemi süreci, Doğu Akdeniz'deki belirsizlik, Ortadoğu Komşu ülkeler, Doğu politikası ( Azerbeycan Ermenistan İran Rusya Gürcistan daki belirsizlik) aynı şekilde Yunanistan’nın Mısır Hindistan ve Arap Emirlikleriyle resmi iş birlikleri en önemlisi ABD, Avrupa Birliği ile yaşanan gerilimin ne olacağı vede ne yapacagı , '2021 sonuna kadar Türk siyasetinde bizi ne bekliyor?' sorunun aslında cevabını taşıyor. 

* AK Parti iktidarı, kendisi yarattığı cephelerle hem ekonomik hem de siyasi olarak sürdürülmez bir anlayışı ortaya çıkarmış oldu. 

* Siyasi partiler de yeni söylemler yeni politikalar geliştirerek yeni şeyler söyleyerek seçmene hitap etmek zorunda, yoksa kendilerini ciddi bir hüsran bekleyebilir.

Gezici Araştırma Merkezi Başkanı aynı zamanda Uluslararası Güvenlik ve Stratejik Çalışmalar Uzmanı Murat Gezici. Son 2018 T.C. CB ve 2020 KKTC CB. seçim sonuçlarını tek bilen kurum ve kişi.