Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün Meclis'te AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmayı hatırlatarak "2 Mayıs’ta başlayan Sedat Peker videolarından bu yana ikinci kez konuya değinen Erdoğan, bu iddialarla uğraşacak zamanları olmadığı söyleyip neredeyse bütün zamanını muhalefete saldırıya ayırdı. Erdoğan’ın konuşmasını Türkçeye çevirirsek, bize göre şu mesajı verdi: 'Ulan ben 17-25 Aralık sürecinin üstesinden gelmiş adamım, bunu mu aşamayacağım? İplemem olur biter" ifadelerini kullandı. 

“Gerçekten olur biter mi?” diye soran Balbay, şöyle devam etti:

“Devr-i sadık rejiminde, hukuku, devlet saygınlığını gözeterek hareket edecek bir tek kurum yok. Devlet çarkının yürümesi için bulunması zorunlu kurumlar arasında da hiçbir bağ yok. Bakan kendi bakanlığından kopuk. Meclis, bakanlardan kopuk. “Bakanlar Kurulu” kavramı da ortadan kalktı. Bir tek “Saray’a bakanlar kurulu” var. 

Medyanın nasıl oluşturulduğunu zaten biliyoruz. Yüzde 5 dışında, belki de en sadık “devr-i sadık” burada. Türkiye’nin en büyük medya kuruluşunun hangi parayla el değiştirdiği bir kez daha gündeme geliyor. Taraflarda tık yok.

Toplum ve onu temsil eden kurumların büyük bölümü gerçekleri söylemekten korktuğunu açıkça söylüyor. İktidar temsilcileri de bunları dinleyip “En güçlü demokrasi bizde var” diyor.

Erdoğan, salgındaki önlemleri, yardımları yetersiz bulanlar için dün ikinci kez nankör dedi.

Halkı nankör ilan ettikten sonra başka yorum yapmaya gerek var mı?”