Organize suç örgütü kurduğu gerekçesiyle hakkında yakalama kararı bulunan Sedat Peker ile Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek arasında tartışma devam ediyor. 

Geçen günlerde ikili arasında 'FETÖ' tartışması yaşanmış; Peker de basın danışmanı Emre Olur aracılığıyla sosyal medya üzerinden "Çakma doğu; Ergenekon soruşturmalarının tamamı sesli ve görüntülü kayıt altındaydı. fetullah gülen’e bir kere selamımı oradan bulup yayınlarsan ben şerefsizim, eğer yayınlamazsan sen k..., n..., k..., ş..., a... i... Daha doğrusu sen hepsisin" ifadelerini kullanmıştı.

AYDINLIK GAZETESİNDEKİ HABERE SERT TEPKİ

Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, partisinin yayın organı Aydınlık gazetesinde "Sedat Peker'in FETÖ'ye 'zarif' selamı: Hiçbir cemaati hedef almadım hakim bey" başlıklı haberin yayımlanmasından bir gün önce sosyal medya hesabından "Sedat Peker'in duruşma salonlarında FETÖ'ye yolladığı "zarif" selamlar tek tek, belgeleriyle yarın (11 Ağustos) Aydınlık'ta yayınlanacak. Tivitirlarda racon kestiğini sanan çakalların FETÖ'ye nasıl el pençe olduğunu okuyacaksınız. Aydınlıkçılarla ve gerçekle başa çıkamazsınız" açıklamasını yaptı. 

Olur ise bu mesaja "Kırmızı yanak Özgür. Haddinden fazla büyük konuşmuşsun, dikkat et. Ağzına aldığın isim, Sayın Reis Sedat Peker'in ismi, boğazına düğümlenir, boğulursun. Kendisinin geçmişi, bugünü ve geleceği hep şerefle anılacak. Sizler ise pisliklerinizle ve kahpeliklerinizle anılacaksınız" yanıtını verdi.

'SEDAT PEKER GİBİ İSİMLER DOSYAYA MONTE EDİLMİŞTİ'

Gazete yer alan haberde şu ifadeler kullanıldı:

"(...) FETÖ'nün devleti tamamen ele geçirmek için kurduğu kumpaslardan Ergenekon'da, suçlamalara dayanak için organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker gibi isimler dosyaya monte edilmişti. Ergenekon duruşmalarında Vatan Partililer en baştan itibaren dosyanın bir ABD/FETÖ tertibi olduğunu, Vatan Partisi'nin, TSK'nın, yurtseverlerin hedef alındığını açıkladı. Hem diğer sanıkları hem Türk kamuoyunu uyardı. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, FETÖ'cü hakimlerin yüzüne 'Bizim çıktığımız koğuşlara siz gireceksiniz' dedi. Öyle de oldu.

Peker'in davadaki savunmalarında FETÖ'den bahsetmemesi bütün sanıkların dikkatini çekti. Kumpas suçlamalarına herhangi bir mahkemede yargılanır gibi yanıtlar verdi. FETÖ'ye dokunmadı. Aksine, yaptığı hiçbir çalışmanın 'herhangi bir cemaati' hedef almadığını üzerine basa basa söyledi. 

Peker, Ergenekon davasında 22 Nisan 2013'te esasa ilişkin son savunmasını yaptı. Hakkındaki suçlamalardan biri 'Öztürkler' isimli haber sitesini 'Ergenekon terör örgütü' amaçları doğrultusunda kurduğuydu. Savunmasında böyle bir örgütün varlığını reddetmeyerek heyete mesaj veren Peker, bir anlamda davayı meşru saydı. Sadece 'Ak Parti ya da herhangi bir dini cemaatle ilgili aleyhe haber olmadığını' söyledi. Böylece tertibin sahibi olan 'cemaate' selam yolladı.

'SAÇ TELİ KADAR MÜMKÜN DEĞİL'

Hatta tezini şöyle savundu:

'Sayın başkanım mesela şöyle bir şey olmuş olsa 10 sene sonra diyelim ki, Ak Parti iktidardan gitse fikirleri çok sert olan, uçlarda dolaşan bir partiler diyelim ki iktidara gelmiş olsa, deseler ki 'Ya Sedat Peker sen bir tane internet sitesi açmışsın. Sen bu internet sitesinde neden hiç Ak Parti ile ilgili cemaatlerle ilgili veya milliyetçi muhafazakar dünya görüşüne sahip insanlarla ilgili 8, 10 senede Allah rızası için bir tane insan aleyhte haber yapmaz mı deseler... Bu belki kanuni değildir, bu da vicdani değildir ama bir saç teli kadar insan düşünür ya der ki; e böyle bir soru sorulabilir der. Ama biraz önce anlatmış olduğum Sayın Savcılarımızın mütalaaya Öztürkler internet sitesinin suçlayıcı amaçla koyması inanın ki efendim saç teli kadar bile mümkün değildir.' 

'BALYOZCULAR GİBİ DEĞİLİM' ŞERHİ

27 Ocak 2012 tarihli, tutuklandığı duruşmada da, mahkeme heyetini cemaatlere asla karşı olmadığı konusunda ikna etmeye çalışıyor. Peker, 'Saygıdeğer Başkanım, bizim burada yargılanmış olduğumuz terör örgütü amaç olarak ihtilale zemin hazırlamak, ihtilal gerçekleştikten sonra da dindar, inançlı kesime yönelik bu ihtilalin olması yönünde kamuoyunda bir algı var ve bu şekilde kabul ediyor' diyerek Balyoz davasındaki sözde darbe belgelerinden örnekler veriyor.

Peker böyle bir 'yapının' içinde olamayacağını 'Saygıdeğer Başkanım 1980 senesinin sonlarında cennet mekan Seyit Raşit Muhammed Erol Hocamızın Adıyaman’dan Ankara Pursaklar’a geldiğine daha orda ki külliye inşaatı başlamadan hayır duasını almak için ziyaret etmiştik, tövbe almıştık.' örneğiyle anlatıyor.

'CEMAATLERİN HİZMETLERİYLE İLGİLİ OLUMSUZ DÜŞÜNCEM YOK'

Peker'in FETÖ ile özdeşleşen 'hizmet' kavramına gönderme yapması da dikkat çekiyor: “İddia edilen böyle bir yapının mana aleminde bakıldığında, benim üyesi olabilmem ne akla, ne mantığa ait değildir. Saygıdeğer Başkanım, daha öncede söylemiştim; huzurda bulunan sanıkların birçoğu ayrı ayrı dünya görüşüne sahip insanlar. Yani burada söylenen bir şey bir kişi tarafından bu şekilde algılanmayıp sanki bütün sanıkların ortak fikriymiş gibi algılanıyor. Mesela hayata bakış açılarından dolayı bazı sanık arkadaşlar dini cemaatlerle veya bu cemaatlerin hizmetleriyle ilgili olumsuz düşünceleri olabiliyor. Ancak şahsımın ve burada bulunan başkaca başka bazı sanık arkadaşlarımızın bu yönde bir düşüncesi yoktur. Bunu söylememin sebebi davamızla ilgili olmasa da sadece şerh olarak düşmektir. (...)"