CHP İstanbul milletvekili Erdoğan Toprak, Türkiye'nin mecvut dış politikasına ilişkin dikkat çeken tespitlerde bulundu.

İşte Toprak'ın o analizi:

*Bu alanda önde gelen diğer iki ülke ABD ve İsrail… Her ikisi de bu tür satışlarda alıcı ülkeye bazı ön koşullar koyarak, talep ve taahhütlerde bulundukları için kanımca Türk İHA ve SİHA’larına yönelik tercih daha da hızlı artacak.

*Önceki yıllarda İsrail Türkiye’ye İHA satışı girişiminde bazı teknolojileri transfer etmekten kaçınmıştı ve anlaşmazlık yaşanmıştı. Türkiye’nin kendi yerli İHASİHA’larını üretmesi gerek Savunma Sanayii Başkanlığı’na bağlı TUSAŞ-TAI’nin
gerekse özel sektörün (Baykar, Vestel) imal ettiği farklı tip ve modeldeki İHASİHA’lara Fas, Suudi Arabistan, BAE gibi bölge ülkelerinden de talep söz konusu.

*Polonya’nın ardından Macaristan’ın da TUSAŞ’ın Anka ve Baykar’ın TB2 SİHA modellerini satın almak için girişimde bulunduğu kaydediliyor. AB ve NATO üyelerine yönelik benzer satışların artması, Türkiye’nin AB ve NATO içindeki ileri teknoloji silah ihracatçısı olma konumunu yukarıya taşıyacaktır.

*Bu yüzden Ukrayna’nın ardından Polonya’ya yapılan ve muhtemelen yakında Macaristan’a yapılacak olan SİHA atışları bu ülkelerin Rusya ile olan ilişkilerindeki karşıtlıklar, anlaşmazlıklar göz önünde tutulduğunda Rusya’nın rahatsızlığına yol açabilecek, tepkisini gündeme getirebilecek. Her üç ülke de
gerek Karadeniz’de gerekse Doğu Avrupa’da bu İHA ve SİHA’ları hem kendileri hem de NATO için Rusya’ya karşı istihbarat, keşif ve gözetlemede kullanıyorlar.

*Hatırlanacağı gibi, iki hafta önce Lavrov’un sözcüsü Mariya Zaharova, Kırım Tatarlarına ve Kırım’ın Ukrayna toprağı olduğuna yönelik resmi açıklamalar üzerine Türkiye’yi etnik dış politika izlemekten, Rusya’nın içişlerine karışmaktan kaçınmaya çağırmış, aksi halde Türkiye’nin etnik, dini ve inanç konularındaki bazı iç sorunlarına Rusya’nın ‘müdahil’ olabileceğini ima etmişti.

*Özellikle Libya’da, Dağlık Karabağ’da, Suriye’de kullanılan SİHA’lar Rus silahları ile donatılmış Suriye ordusuna, Ermenistan ordusuna ya da Gafter güçlerine karşı kullanıldı. 

*Ukrayna ordusuna satılan SİHA’ların da hedefi yine Rusya ordusu ve DonbassLugansk’taki Rusya yanlısı silahlı güçler. Bu yüzden Rusya’nın Türkiye’nin kendi nüfuz alanındaki bölgelerde, ülkelerde, desteklediği güçlere karşı kullanılan SİHA’ların satışından ve bunun yaygınlaşmasından rahatsızlığının, hoşnutsuzluğunun artacağını öngörmekteyim.

*Ukrayna, yaptığı röportajdaki sözleri ve yükseltilen uyarı dozu bunun işareti. Türkiye ve Rusya Libya’da, Suriye’de, Dağlık Karabağ’da bazı ortak hareketler, işbirlikleri gerçekleştirseler de tamamıyla karşıt taraflardalar. 

*O nedenle de stratejik olduğu ifade edilen bu işbirliği oldukça kırılgan ve her an tersine dönebilir. İktidarın İhvan’dan U dönüşü yaklaşımıyla yeni geliştirdiği SİHA endeksli dış politika stratejisi de bunun tetikleyicisi olabilir!