CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yaptığı bir mülakatta; kendisinin, eşinin ve çocuklarının telefonlarının dinlendiğini, bu yüzden ailesinin tedirgin olduğunu söylemişti.

Bu sözlere ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan sert yanıt gelmişti.

Bakan Soylu Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına yanıt olarak  "Sayın Kılıçdaroğlu’nun, tamamen gündemi değiştirme çabasıyla yaptığı ve gerçekle hiçbir ilgisi olmayan açıklaması, devletimize ve güvenlik güçlerimizle ortaya koyulan tüm mücadeleye iftiradır, büthandır. Aynı zamanda devletimizi zafiyete uğratmaya da matuftur." demişti.

HABERTÜRK YAZARINDAN POLEMİK YARATACAK YORUM

Habertürk Yazarı Kübra Par ise bugünkü yazısında şunları kaydekki: "İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 'Sayın Kılıçdaroğlu'nun tamamen gündemi değiştirme çabasıyla yaptığı ve gerçekle hiçbir ilgisi olmayan açıklaması, devletimize ve güvenlik güçlerimizle ortaya koyulan tüm mücadeleye iftiradır' diye yanıt vermiş. Ardından da eklemiş: 'İstihbarat birimlerimiz yılda 4 ayrı birim tarafından en az 4 kez denetlenmektedir.' İnşallah öyledir ama şimdi sokağa çıkıp yoldan geçen 100 kişiye 'Sizce CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun telefonu dinleniyor mudur?' diye sorsak, 100’ü de 'Tabii ki dinleniyordur' der." getirdi. 

Toplumdaki 'dinlenme' paranoyanasına da değinen Par şunları yazdı:

*Hatta üstüne 'Peki sizin telefonunuz dinleniyor mudur?' diye sorsak kalıbımı basarım en az yarısı kendisinin de dinlendiğini iddia eder. Dolayısıyla Bakan Soylu, görevi gereği 'Hayal ürünü, gerçek dışı' dese de haklı veya haksız çoğu kişiyi inandıramaz muhalefet liderinin dinlenmediğine. 

*Dolayısıyla sorun hakikatten ziyade algıda bu algı nasıl değiştirilebilir kamu yönetiminin üzerinde durması gereken asıl mesele bu. Sonuçta bu ülkede kimler kimler dinlenmedi ki... Başbakanlar, milletvekilleri, gazeteciler, işadamları, bürokratlar... Dinleyen tek bir merkez de değildi. MİT, Emniyet, askeri istihbarat, yabancı istihbarat örgütleri, FETÖ’cüler... Ne kasetler ne tapeler döküldü ortalığa...