Yöneylem Araştırma 3-7 Ocak tarihleride gerçekleştirdiği Türkiye Siyaset Paneli araştırmasının sonuçlarını açıklamış, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 20 Aralık'ta döviz hamlesi sonrası AKP oylarındaki artış dikkat çekmişti.

'KARARSIZ SEÇMEN AKP OYLARINI ARTTIRDI2

Anket sonuçlarına ilişkin sosyal medya hesabından değerlendirmede bulunan Yöneylem Araştırma Koordinatörü Derya Kömürcü, söz konusu artışta muhalif seçmenin değil kararsız seçmenin etkisi olduğunu söyledi.

Yaklaşık 2.6 oranındaki artışın AK Parti'ye yine de seçim kazandıramayacağını söyleyen Kömürcü, ''20 Aralık’ta alınan kararlar ve asgari ücrete yapılan zammın ardından geçen ay kaybettiği oyları geri kazanmış görünüyor. 2,6 puanlık artışın muhalefet seçmeninden değil kararsızlar ve oy kullanmayacaklar arasından olduğunu söylemek daha doğru olacaktır. Oy kullanmayacakların oranındaki 2,6 puanlık gerileme bu anlamda dikkat çekici'' diyerek şu grafiği paylaştı.

AK PARTİ'NİN OY ORANI SEÇİMİ KAZANDIRACAK KADAR ARTTI MI?

Kömürcü, Erdoğan'ın döviz hamlesi sonrası seçimi kazandıracak kadar bir oy artışı sağlanıp sağlanamayacağı yönündeki tartışmalara ilişkin ise şöyle konuştu:

“Kamuoyunda en çok merak edilen konulardan biri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim ekonomisini devreye sokması ve topluma bir tür zafer havasının pompalanması durumunda oy oranında seçimi kazandıracak bir yükseliş olup olmayacağı. Bulgular o yönde bir gelişmeye işaret etmiyor. Oy oranındaki artışı söz konusu hamleler bağlayacak olsak bile artışın seçim kazandırmanın çok uzağında kaldığı çok açık” dedi.

SEÇMENLERİN YÜZDE 73'Ü EKONOMİDEKİ ÇÖZÜME İNANMIYOR

Kömürcü ayrıca seçmenlerin yüzde 73'ünün yeni ekonomik politikanın ekonomik krizi çözebileceğine inanmadığını da belirtti.

'TBMM'DE ÇOĞUNLUĞU MUHALEFET ELDE EDER'

Parlamento seçimlerine ilişkin anket sonuçlarına da paylaşımında yer veren Kömürcü, seçmenlerin yüzde 57'sinin TBMM'de çoğunluğu muhalefet elde eder dediğini aktarıyor:

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİ DE MUHALEFET KAZANIR

Cumhurbaşkanlığı seçiminin de muhalefet tarafından kazanacağını düşenen seçmenlere ilişkin ise Kömürcü, “Aynı durum cumhurbaşkanlığı seçimi için de geçerli. Seçmenlere oy tercihinizden bağımsız olarak cumhurbaşkanlığı seçimlerini Erdoğan mı muhalefet adayı mı kazanır diye sorulduğunda yüzde 62’lik bir kesim muhalefet kazanır diyor. Bu yüzde 62 içinde 25 puanlık bir seçmen kümesi doğru bir aday gösterilmesi koşuluyla muhalefetin kazanacağını düşünüyor” notunu düştü.

İKTİDARIN DÜŞÜŞÜ MUHALEFETİN YÜKSELİŞİ Mİ?

''Psikolojik üstünlük ve iktidarın oylarındaki yavaş ama istikrarlı bir seyir izleyen düşüş muhalefetin oylarında artışa yol açıyor mu?'' sorusuna verilen yanıtları da değerlendiren Yöneylem Araştırma Koordinatörü, ''Evet ama iktidarın kaybı kadar güçlü bir artış değil. Muhalefetin oylarındaki artışı görmek için 24 Haziran oy oranlarıyla kıyaslamak gerekir. CHP, ilk kez oy kullanacak yeni genç seçmenler içinde açık ara birinci parti olma özelliğini sürdürüyor. Bu seçmen kümesinin toplam seçmen kümesi içindeki oranını araştırma örneklemine yansıtabildiğinizde CHP oylarına etkisini gözlemleyebiliyorsunuz'' diye yazdı.

'İKTİDAR ÜZERİNDE ERKEN SEÇİM BASKISI OLUŞMUYOR'

Kömürcü şu değerlendirmeleri de kamuoyu ile paylaştı: Vatandaşların hala büyük kısmı ülkenin kötü yönetildiğini düşünüyor ve parlamenter sisteme geri dönülmesi gerektiğini düşünüyor. Buna karşın erken seçim isteyenlerin beklenen orana ulaşmadığı ve iktidar üzerinde bir erken seçim baskısının oluşmadığı da görülüyor.

Ülkenin kötü yönetildiği düşüncesi hala öncelikli olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve başkanlık sistemiyle ilişkilendiriliyor. Seçmenlerin yüzde 56’sı “Erdoğan’a asla oy vermem” diyor.

Bununla birlikte “asla oy vermem” dese de azımsanmayacak oranda seçmenin geçim sıkıntısı ve hayat pahalılığından şikayet ettiği, bu sorunların çözülmesi durumunda Erdoğan’a ve AK Parti’ye yönelebilecek bir seçmen kitlesi de olduğu görülüyor.

Bu tablo muhalefet açısından rehavete kapılmanın hayati bir hata olacağına işaret ediyor. “Yönetemiyorlar, nasıl olsa biz kazanırız” düşüncesinin çok tehlikeli bir bakış açısı olduğu görülüyor.

Bununla birlikte 20 Aralık’taki hamle sonrasında muhalif seçmenlerde gözlemlediğimiz panik havasının da muhalefet cephesinde bir özgüven eksikliğine işaret ettiği söylenebilir.''