Halaylar türküler eşliğinde eylem yapan emekliler, maaşlarına zam, sağlıkta katkı payının kaldırılması, bir maaş tutarında yılda dört sefer ikramiye, zamların geri alınması ve sendikal haklarının tanınmasını istedi.

Emekliler sık sık "Bu zamlarla yaşanmaz zamlar geri alınsın, yaşasın emeğin dayanışması, zam zulüm işkence işte AKP, sefalete teslim olmayacağız" sloganları attı.

ŞAHBAZ: EMEKLİ AYLIKLARIMIZ GÜNCELLENMELİ, BAYRAM İKRAMİYELERİMİZ BAYRAM YAPTIRACAK KADAR OLMALI

Eylemde konuşan Emekliler Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Mahinur Şahbaz, emeklilerin taleplerini şöyle sıraladı:

“Kamu emekliliği hakkımızdan asla vazgeçmiyoruz. Sorunlarımıza çözüm istiyoruz. İnsanca, onurlu bir yaşam istediğimiz için Ankara’dayız. Emekli aylıklarımız güncellenmeli. Ücretsiz, erişilebilir, güvenli, sağlık hakkımız sağlanmalı. Bayram ikramiyelerimiz bayram yaptıracak kadar olmalı. Akaryakıt, doğalgaz, elektrik ve temel gıda ürünlerine yapılan zamlar geri alınmalı. Sendikal haklarımızın önündeki engellerin kaldırılması için Türkiye’nin her yerinden Ankara’ya geldik. Haklarımızın, taleplerimizin takipçisiyiz. Asla vazgeçmeyeceğiz.”

ERGEN: ‘GEÇİNEMİYORUZ’ DEDİK, BÜTÜN TEMEL GIDA MALLARINA ZAM ÜZERİNE ZAM YAPTILAR

Tüm Emekliler Sendikası Genel Başkanı Zeynel Abidin Ergen de şunları söyledi:

"Emeklilerin sosyal ve kültürel yaşamdan koptuklarını gördük. Nedeni parasızlık, yoksulluk…’Geçinemiyoruz’ dedik, bütün temel gıda mallarına zam üzerine zam yaptılar. ‘Isınamıyoruz, barınamıyoruz’ dedik, elektriğe, doğalgaza zam yaptılar. ‘Ulaşım pahalı’ dedik, petrole zam yaptılar. Emekliler yaşı gereği bir ayağı hastanelerdedir. ‘Hastalandığımızda günlerce, haftalarca doktor randevusu alamıyoruz’ dedik, hastaneleri kapattılar, doktorlara kapıyı gösterdiler. ‘Sağlık ücretsiz, erişilebilir ve güvenli olsun’ dedik, sağlıkta katkı payları almaya devam ediliyor…

’Kamuyu koruyun’ dedik. ‘Özelleştirme; zam, pahalılık, emekçilere zulüm demek’ dedik. Kamuya ait ne varsa sattılar…Ülkenin hazine arazilerini hala satmaya devam ediyorlar…Bu satışlardan 71 milyar dolar para elde etmişler. Yaklaşık bugünkü kurla 1 trilyon 50 milyar lira demek. Bu paradan ne emeklilere ne de çalışanlara ne de işsizlere ne de çiftçilere pay aktarılmadı. Sonuçta bu özelleştirmeler bize hayat pahalılığı, yoksulluk hatta açlık olarak döndü. Peki bu paralar nerede kimlere gitti?”

İktidara çağrıda bulunan Ergen, “Yanlışlardan dönün. İntibak yasasını çıkarın. Maaşlardaki düşüşe neden olan reformlarınız sizin olsun. Kaldırın düzmece yasaları. Öncekilerden ders alın. Tarihin çöp sepeti, emekçilerle uğraşanlarla doludur. Emeklilerle uğraşmayın elinizi cebimizden çekin” dedi.

Zamlara da dikkat çeken Ergen, “Emekliler semt pazarlarının dağılma saatlerinde köşe bucak saklanarak utana sıkıla sebze ve meyve kolluyorlar. Bu utanç emeklinin değil emekliyi bu hale düşürenlerindir. Artık tencere kaynatamıyoruz. Tencere ve tavalarımız öfkelerimizle doluyor. Korkun öfkelerimizden. Seçim sandıklarında öfkelerle yüzleşeceksiniz” diye konuştu.

“TÜİK SOSLU, GAYRİ CİDDİ, ENFLASYON ENDEKSLİ BİR YAŞAM İSTEMİYORUZ”

Tüm emeklilere birleşme çağrısı yapan Ergen, şöyle devam etti:

“Ah TÜİK. Ahımız TÜİK’te kalsın. TÜİK sorumlularını merak ediyorum. Milyonlarca emekçinin, dul ve yetimin vebalini nasıl taşıyorlar. Vicdanları teslim etmemek lazım. TÜİK soslu, gayri ciddi, enflasyon endeksli bir yaşam istemiyoruz. İnsana yakışır biçimde yaşamak istiyoruz. Yaşımıza uygun şekilde beslenmek istiyoruz. Ayda birkaç kez olsa da evimize et girsin istiyoruz. Arada sırada olsa da tiyatroya sinemaya konsere gitmek istiyoruz. Seyahat etmek istiyoruz. Belki şaşıracaksınız ama kitap almak istiyoruz.”

EMEKLİ YURTTAŞ: BU YOKSULLUK MAAŞIDIR. YOK SAYMAK DEMEKTİR. BİZ EMEKLİNİN VAR OLMASINI İSTİYORUZ

ANKA Haber Ajansı’nın mikrofon uzattığı bir emekli yurttaş, “Biz bunca yıldan sonra insanca yaşayabileceğimiz bir maaş talep ediyoruz. Eskiden bir emekli maaşı asgari ücretten az olamazdı. Ama şimdi 2 bin 500 lira ile geçinen 4 milyon emeklimiz var. Diğerlerinin de emekli maaşları kesinlikle asgari ücrete bile tekabül etmiyor. Bu yoksulluk maaşıdır. Yok saymak demektir. Biz emeklinin var olmasını istiyoruz” diye konuştu.

2 bin 500 lira emekli maaşını aldığına belirten bir yurttaş da “Çantama koyuyorum eve gelene kadar kalmıyor. 6-7 milyar bari olsun” dedi.

Eşinin emekli olduğunu söyleyen bir yurttaş ise “Pazarı kaldırdık, manavdan tane tane almaya çalışıyoruz. Yazık günah bu insanlara. Yani yetkililer, duymuyor mu bilmiyor mu? Aldığımız üç kuruşla geçinilemeyeceğini bilmiyorlar mı? Dalga mı geçiyorlar” sözleriyle tepki gösterdi.

EYT’li bir yurttaş ise “emeklinin mutlaka asgari ücretle maaş alması gerektiğine inanıyorum. Asgari ücret bu ülkede yani en alt seviyede geçinen insandır. Emekli bir insanda onun da altında alıyorsa demek ki açtır” şeklinde konuştu.

“EMEKLİLER AÇ, DİŞİNİ KURCALAYACAK KÜRDANI BİLE BULAMIYOR EMEKLİ”

Pazardaki fiyatlardan dolayı tane ile alışveriş yaptığını belirten bir emekli de “Bakıp geçiyoruz. Emekliler aç. Dişini kurcalayacak kürdanı bile bulamıyor emekli. Zamlar çekilsin. Emekliye ek ödeme yapılsın. Biz ne kadar bağırsak da başımızdaki sağır oluyor” dedi.

Bir diğer emekli de “Akşam saat 5’ten altıdan sonra pazara gidiyoruz. Hangi markette ucuzluk var oraya koşuyoruz” sözleriyle sitem ederken; bir emekli de “Ben memuriyete başladığımda 450 lira para alıyordum. Ev kirası veriyordum. Anneme, babama bakıyordum. Şimdi emekliyim. O zaman (bir paket) kaşar peynir alıyordum her ay. Şimdi bir dilimini alamıyorum” dedi.