Emekli amirallerin bildirisine tepkiler sürerken Vatan Partisi, "Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz" ve "Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir" ifadelerini yer aldığı Anayasanın 25. ve 26. maddelerini örnek gösterek bir açıklama yaptı.

Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı imzasını taşıyan açıklamada, bildiri yayımlayan amirallerin, tıpkı 'Şeriat isteyen' Ayasofya Baş İmamı Mehmet Boynukalın gibi 'Anayasal güvence' altında olduğu savunuldu.

Vatan Partisi'nden yapılan açıklama şu şekilde:

"Anayasamızın 25. ve 26. Maddelerinde de belirtildiği üzere herkes düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. 26. Madde, “Herkes düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim ve başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet Resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.” hükmü bulunmaktadır. Bu bağlamda, bütün vatandaşlarımız gibi emekli Amirallerin de Ayasofya Camii İmamı Sayın Mehmet Boynukalın’ın da görüşlerini açıklaması Anayasal güvence altındadır. Görüşlerin doğru ya da yanlış olması, düşünceyi açıklama hürriyetinin önünde engel değildir.

103 Emekli Amiralin “Montrö’nün tartışmaya açılması ve Atatürk ilke ve inkılapları” konulu kamuoyuna yaptığı açıklama, Türkiye’nin güvenlik sorunlarının yoğunlaştığı bugünkü koşullarda, iç cephede karışıklık kışkırtan bir etkide bulunmuştur. Tam da ABD emperyalizminin Ukrayna üzerinden Karadeniz’de ve Yunanistan üzerinden Akdeniz’de Türkiye, Rusya ve bütün Asya’ya tehditler yönelttiği sırada böyle bir bildirinin yayınlanması ciddî bir sorumsuzluktur. Bildiri, iç cephede karışıklık ve TSK’ya karşı güvensizlik yaratan bir rol oynamaktadır.

Türkiye, Karadeniz’den Akdeniz’e uzanan tek cephede İkinci İstiklal Savaşı ve Üretim Devrimi mücadelesinin içindedir. Ordumuz Atatürk’ün çizgisinde, altın çağındadır ve mücadelenin ön mevzisindedir. Bu koşullarda Türkiye’nin Montrö’den ayrılmak gibi bir gündemi de yoktur. TBMM Başkanı Sayın Mustafa Şentop da Lozan ve Montrö Anlaşmalarından çıkılmasının söz konusu olamayacağını, İstiklal Harbiyle elde ettiğimiz mevzilerden vazgeçmenin imkânsız olduğunu kamuoyuna bildirmiştir.

24 Temmuz 2015 günü AK Parti Hükümetinin PKK’yı Hendeklere Gömme Harekatının başlamasıyla birlikte Türk ordusu ABD’nin esaretinden kurtulmuş, ABD-İsrail koridorunu yarmış, PKK’yı ezmiş ve “Kürdistan” adı altında 2. İsrail planını bozguna uğratmıştır. Bu süreçte ABD Gladyosu da ezilmiş FETÖ devletin bütün kurumlarından temizlenmeye başlanmıştır. Sadece Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinden 21.494 kişi ihraç edilmiştir. Bütün kamu kurumları göz önüne alındığında bu rakam yüz binleri aşmaktadır. Türk Ordusunun dünya ölçeğinde irticanın merkezi olan ABD’nin piyonlarıyla savaştığı koşullarda, TSK ile irtica arasında bağlantılar kurmak gerçeğe aykırıdır. Çünkü Türkiye, irticanın en büyük kuvveti olan ABD ile savaş halindedir.

103 Emekli amiralin bildirisinin Türk Ordusunun rütbe sıralaması ve disiplini gibi konulardaki dikkatsizliği de başıbozuk bir olayla karşı karşıya olduğumuzu düşündürmektedir. Bu bildiriye liderlik edenlerin Atlantik bağlantıları da kamuoyunun gözünden kaçmamış bulunuyor.

Bu Bildiriye yönelik bazı ölçüsüz ifadeler de bildirinin yol açtığı karışıklık ortamını beslemekte ve bildirinin sorumsuzluğunu paylaşmaktadır.

Vatan Partisi olarak, bütün kamu yönetimini, milletimizi, partileri ve demokratik kitle örgütlerini İkinci İstiklal Savaşı ve Üretim Devrimi mevzisinde birleşmeye çağırıyoruz."