Polemikhaber yayınında konuşan Akif Beki şu tespitlerde bulundu:

*Anayasanın ne kadar demokratik olup olmadığından önce uyup uyumayacağınız gibi bir sorun var ortada. Uymadıktan sonra ne anlamı var? Dünyanın en demokratik anayasasını da yapsanız eğer uymuyorsanız ve uymayacaksınız o zaman ne manası var...

*Bu tartışma tamamen abesle iştigal... Bakıyoruz iktidarın mevcut anayasa ile ilgili sorunlarına kendi döneminde yaptığı demokratik reformlarının anayasaya koyduğu maddelerle problemi var. 

*Yani mesela  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları bütün idari ve yargısal makamları bağlayıcı. Bağlayıp, bağlamayacağına dair kesin hükmü var anayasanın ama uygulanamayabiliyor. 

*İktidar beğenmediği AİHM kararlarına Anayasa Mahkemesi kararlarına Anayasa'nın emrine rağmen uygulamayabiliyor.

*Peki sadece idari makam olarak iktidar değil, yerel yargı makamları da yani yerel mahkemeler de buna uymayabiliyorlar. Anayasanın hükmü oysa çok açık. 

*AİHM kararlarının bağlayıcılığını anayasaya koyan reformu AK Parti yaptı. 2004 yılında...

*Kendi yaptığınız demokratikleşme reformlarıyla ilgili maddelere uymuyorsanız bundan daha demokratik bir anayasa yapma vaadinize kim inanır?

*Bunun inandırıcılığı söz konusu olabilir mi? AK Parti ve MHP yani Cumhur İttifakı anayasaya uymak yerine anayasayı kendilerine uydurmak için eğer bir yeni anayasa yazma işine gireceklerse o zaman başka...

Yani 'Anayasa Mahkemesi bu Cumhurbaşkanlığı sisteminin sırtında bir kambur, kaldırılması lazım' diye Anayasa Mahkemesi'ni kaldıran yerine başka yüksek divan getiren düzenleme yapacaklarsa 'AİHM kararlarının bağlayıcı olmadığına' 
hükmedeceklerse, iktidarların ve yerel mahkemelerin beğenmedikleri yargı kararlarına uymama hakkını eğer tanıyacaklarsa, buna yönelik düzenlemeler yapacaklarsa o başka...

*Ama gerçekten daha demokratik bir hukuk düzeni getirmekse amaç onun için yeni bir anayasa talep ediyorlarsa, o zaman mevcut anayasanın demokratik hükümlerine uymakla başlayabilirler. 

*Buna mani bir durum yok. Yeni bir anayasa yazılmadan da yapılmadan da bunu hayata geçirebilirler ve o zaman zaten Türkiye yeni bir anayasa olmadan da epey demokratikleşmiş olur. 

*Yani yargı kararlarına uyup uyulmayacağı gibi bir tartışma olmaz. Hukuk öngörülebilir hale gelir. Türkiye'de demokrasiden ve hukuktan uzaklaşarak ekonominin kötüleştiğini söyleyen iktidar yetkilileri duyduk. 

*Adalet Bakanı, Hazine ve Maliye Bakanı, hatta Sayın Cumhurbaşkanı ekonomiyi iyileştirmek için demokrasi ve hukuku düzeltmek gerektiğini söyledi. O zaman demokrasi ve hukuku da epey düzeltmiş ve dolayısıyla 
Türkiye'de yatırım ortamını yani ekonomiyi de iyileşme rayına sokmuş oluruz.

*Yeni anayasa yapılmadan da mevcut anayasanın bir daha söylüyorum demokratikleşme reformuyla getirilen hükümlerine uymak çok iyi bir başlangıç olabilir.