Ağırel, Sayıştay’ın Millî Emlak Otomasyon Projesi’nde (MEOP) kayıtlı olan Hazine’nin özel mülkiyetindeki taşınmazlar ile Tapu ve Kadastro'daki Hazine arazilerinin kayıtlarını karşılaştırması sonucu kaydettiği raporun detaylarına dikkati çekti. 

T24'de yer alan habere göre Sayıştay’ın raporundan, "Tapu kayıtlarına göre mülkiyeti Hazine adına kayıtlı olan 3 milyon 983 bin 530 adet taşınmaz olduğu, tapu kayıtlarına göre mülkiyeti Hazine adına kayıtlı olduğu halde MEOP uygulamasına kaydı yapılmamış veya güncellenmemiş 538 bin 674 adet taşınmaz olduğu…” tespitini aktaran Ağırel, “Yanlış okumadınız. Tam olarak 538 bin 674 adet arazi üzerinde hangi işlem yapıldığı, bu arazilerin parsel numaraları ve büyüklükleri ortalıkta yok” diye yazdı.

'KAYITLARDA GÖRÜNMEYEN TAŞINMAZ VAR'

Yine Sayıştay’ın raporundan, "MEOP verilerine göre mülkiyeti Hazine adına kayıtlı olduğu halde tapu kayıtlarına göre mülkiyeti Hazine adına kayıtlı görünmeyen 830 bin 582 adet taşınmaz olduğu görülmektedir. Bunun yanında MEOP verilerinde, mülkiyeti Hazine adına kayıtlı mükerrer taşınmazların bulunduğu anlaşılmaktadır” kısmını aktaran Ağırel, "Yanisi şu; 538 bin 674 adet kaydı yapılmamış veya güncellenmemiş, 830 bin 582 adet de kayıtlarda görünmeyen taşınmaz var” diye yazdı.

Ağırel son olarak şu değerlendirmede bulundu:

"Bakın… Bu devlet yönetmekle ilgili bir şey. Osmanlı İmparatorluğu boşuna imparatorluk olmadı. Organizasyonunu devlet kaydını ve takip sistemini doğru temeller üzerine kurdu. Kendi içerisinde bir sistemi vardı ve devletin attığı her adım kayıt altına alınıyordu. Kayıt altına almakla yetinilmiyor, bir sorun varsa da sarayda padişah eşliğinde genişçe bir toplantı yapılarak bu sorunlar bertaraf ediliyordu. Bertaraf yöntemi savaşsa savaş, kelleyse kelle...

Bir de bugün geldiğimiz devlet yönetimindeki ciddiyetsizliğe bakalım. Hesap soracak bir bürokratik sistemimiz var mı? Bodrum kıyılarında bu kadar hazine arazisi satılıyorken, mantar gibi oteller doğuyorken binlerce Hazine arazisi nerede?"