İşte Bakan Albayrak'ın açıklamaları: Yeni ekonomi yaklaşımımız, gerek 3 yıllık yol haritasını, Yeni Ekonomi Programı çerçevesinde stratejilerimizi sizlerle paylaştık. İfade ettiğimiz dönüşüm stratejimizin en önemli ayaklarından birini hayata geçirmek için buradayız. İVME Finansman Paketi dört temel özelliği taşıyan sektörleri hedefleyecek. Stratejik önceliğimiz orta yüksek ve yüksek teknoloji ürünleri ve sektörlerinde olacak. Bu sektörleri güçlendirmek ve finansman ihtiyaçlarını karşılamak olacaktır. Kredi paketi ithalat bağımlılığı yüksek, dış ticaret açığı veren, istihdama katkı oranı yüksek ve ihracat/ödviz gelir potansiyeli yüksek sektörlere yönelik olacak. Yerli üretim kabiliyetimiz güçlenecek, Türk sanayinin teknik alt yapısının daha ileri götürülmesi sağlanacaktır. İvme paketi ile stratejik ürünlerin ihracatı öne çıkarılacak. Yıl sonuna kadar yaklaşık 30 milyar TL bir finansman sağlamış olacağız. Yatırım kredileri 2 yıla kadar anapara geri ödemesiz, azami 10 yıl olacak. Azami kredi tutarı 150 milyon TL'ye kadar olacak. Pakete 3 kamu bankasının (Ziraat, Vakıfbank, Halkbank) katılımı gerçekleştirilecek. Makina imalatında ise 150 milyon liraya kadar kredi sağlanacak. Hammadde-ara malı, makine ile birlikte tarım sektörü de desteklenecek ana sektörlerden olacak. Tarım sektöründe seracılıkta sağlanacak kredilerin vadesi işletme kredilerinde 14 ay, yatırım kredilerinde 84 ay olarak belirlendi. Tarım sektöründe diğer ağlanacak kredilerin vadesi işletme kredilerinde 12 ay, yatırım kredilerinde 60 ay olarak belirlendi. Tüm kredi paketlerinde 2 farklı faiz seçeneği sunacağız. Tarımda verilecek krediler yüzde 0 ile yüzde 0.25 arasında belirlenecek. Tüm bu açıkladığımız paket ülkemize, sektörlerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Toplamda 30 milyar liralık güçlü finansman sağlamış olacağız. Türk sanayinin kendi potansiyelini gerçekleştirmesi için devlet olarak hükümet olarak üzerimize düşeni sonuna kadar yapacağız. Bankacılık sektörü açısından da çok faydalı bir finansman ürünü ortaya çıkardık. 2018 yılı Mayıs ayında yaklaşık 58 milyar dolara ulaşan cari açık Mart ayı itibariyle 13 milyar doların altına geriledi. Haziran ayından itibaren Türkiye cari fazla vereceğini öngörüyoruz. Cari dengedeki başarılı performansın sürmesiyle birlikte haziran'dan itibaren cari fazla verileceğini öngörüyoruz. En yüksek cari fazla verdiğimiz yıl olacak 2019 yılı. Birilerinin ekonomiyi ne kadar bildiğini ne kadar vakıf olduğunu geçmişte batırdığı kurumlardan ülkeyi getirdiği ve davet ettiği IMF komiserlerinden nasıl yol yürüdüklerini gördük. Bu ivme devam ederse 70'li yıllardan bugüne kadar tarihimizin en yüksek cari fazlasını verdiğimiz yıl olacak. Yılın ikinci yarısından itibaren çok net bir şekilde dengelenmeyi göreceğiz. 2019 yılını bütçe anlamında daha rahat yöneteceğiz. TL'ye karşı manipülatif pozisyon almak isteyenlere karşı mücadelemiz devam edecek. İşsizlikte en kötüyü geride bıraktık. Türkiye'nin siyasi ve ekonomik bağımsızlığına gölge düşürmeye çalışan her sürece güçlü dirençle karşılık vereceğiz. Türkiye'yi küçültmek isteyenleri üzmeye devam edeceğiz. Milleti toplumu korkutmaya çalıştıkları alanlar kursaklarında kalacak. Yurtdışı finansman konusunda rahat konumumuzu koruyoruz. Birinci çeyrekten itibaren bir önceki çeyrek bazlı teknik resesyon süreci inşallah geride kalacak. İkinci yarıdan itibaren büyüme tarafında daha pozitif ivmeyi görmeye başlayacağız.