TBMM Genel Kurulu'nda 2021 Yılı Kesin Hesabı ile 2023 Yılı Bütçesi'nin tümü üzerine görüşmeler yapıldı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, milletvekillerinden gelen eleştirilere yanıt verdi. 

Oktay, konuşmasında; "Belediyelerden bahsettiniz; kayyımların kamu kaynaklarının, milletimizin vergilerinin PKK/YPG’ye dağa gönderilmesini engellemesi ağrınıza gitti herhalde… Kayyımlarla milletin kaynakları milletimize, o şehrin sakinlerine gitmektedir. Zorunuza gitse de gitmese de tüm illerimizle, belediyelerimizle yerelden kalkınmaya devam edeceğiz" dedi. 

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Oktay'a şu yanıtı verdi:

'BİR TEK BELEDİYEMİZE USULSÜZ HARCAMA NEDENİYLE DAVA AÇILMAMIŞTIR'

Sayın Oktay, siz başlattınız bu tartışmayı; bu bütçe boyunca da bu tartışma ile devam edeceğiz. Ben de ufak bir cevap vereyim size. Bu Kürt düşmanlığı meselesine girdiniz ya. Dört buçuk yıldır ben burada bunu konuştum, bir yalan üzerine politika inşa ettiniz. Çöktü o politika ama aynı yalanı sürdürüyorsunuz. Bir tek belediyemize usulsüz harcama, parayı halkın parasını belediye hizmetlerine değil de başka yere harcama nedeniyle dava açılmamıştır. Bir tek belediye başkanımız bu nedenle mahkûm edilmemiştir. Bir yalan üzerine kuruyorsunuz politikanızı. Kürt halkının bölgedeki iradesini gasp ettiniz ve bu gaspı örtmek için her yıl bu yalanı söylüyorsunuz."

'DÖRT KERE ATANMIŞ KAYYIM VAR'

Kayyımlarınız; yolsuzluk, usulsüzlük harcama kayyımlarıdır. Dört kere atanmış kayyımlar vardır. Merkeze alınmış kayyımlar vardır. Neden? Hırsızlık yaptıkları için, yolsuzluk, usulsüz harcama yaptıkları için. Sayıştay raporları tuğla gibi ortadadır. İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin raporları ortadadır. Sizin atadığınız kayyımlar talan, yolsuzluk ve hırsızlık kayyımlarıdır." 

'EMİNE ŞENYAŞAR, 637 GÜNDÜR URFA ADLİYESİ ÖNÜNDE NÖBET TUTUYOR, NEDEN?'

Ben size bir isimden bahsedeceğim… Emine Şenyaşar. 637 gündür, Urfa Adliyesi önünde nöbet tutuyor. Neden? Adalet arıyor. İşte siz Kürt düşmanlığı nedir diye soruyorsanız Emine Şenyaşar’a bakacaksınız. Samimiyetten bahsediyorsunuz. Diyarbakır Anneleri, bizim de annelerimizdir. Ama siz eğer samimi olsaydınız beyaz tülbentli Barış Anneleri’nin uzattığı barış elini tutardınız. Onların elini tutardınız. Ama siz Kürt düşmanı olduğunuz için yok sayıyorsunuz." 

'ÖYLE 'MEGRİ MEGRİ' DİYEREK, ERBANİ ÇALARAK KÜRT DOSTU OLUNMAZ'

Öyle 'Megri megri' diyerek, erbani çalarak Kürt dostu olunmaz. Kürt dostu olmak demek, Kürt halkının taleplerine kulak vermek, dinlemek demektir. Bu talepleri demokratik siyaset alanında, Ankara’da Meclis platformunda yerine getirmek için bir diyaloğu, bir müzakereyi siyasi partiler arasında hep birlikte sürdürebilmek demektir. Ama siz ne yapıyorsunuz, demokratik siyaset konusunda kararlı olan bir partiyi demokratik siyaset alanından tasfiye etmeye çalışıyorsunuz. Asla bunu başaramayacaksınız." (ANKA)