İzmir’de yaşayan ve 13 yaşında başladığı atletizmde 16 yaşında genç Milli takıma girerek yüksek atlama kategorisinde 50’ye yakın Milli olan ve onlarca Türkiye rekoru kıran evli ve iki çocuk annesi Aycan Kurtcan atletizmdeki örnek yaşantısını ve üç yıl önce yakalandığı kolon kanseri ile mücadelisini anlattı. KOLON KANSERİNE YAKALANDIM AVRUPA VE DÜNYA ŞAMPİYONU OLDUM Atletizm yaptığı süre içerisinde uluslar arası yarışmalarda Balkan ve Avrupa şampiyonu olan Kurtcan üç yıl önce aniden ortaya çıkan hastalığı nedeni ile önce büyük bir şok yaşadığını belirterek “Kolon kanseri teşhisi koydular ve bunun genetik olduğunu öğrendim. O dönem Uluslararası Masterlar Atletizm Şampiyonası ve Avrupa Masterler Salon Atletizm Şampiyonası'na hazırlanıyordum. Hastalığıma rağmen asla pes etmedim, atletizmden vazgeçmedim. Tedavi gördüğüm süreç içerisinde de antrenmanlarımı sürdürdüm. Yarışlara katılabilmek için tedavi sürecimi erteledim ve yarışlardan altın madalya ile döndüm" dedi. İNANMAK MUTLU OLMAK VE SPORA BAĞIMLILIK KANSERİ YENMEMİ SAĞLADI 9 Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirip avukatlığa başladıktan sonra 24 yaşında aktif sporculuk kariyerini sonlandıran ve 34 yaşında yeniden pistlere dönen Kurtcan, kolon kanseri ameliyatı olduğunu ve 8 kür kemoterapi tedavisi gördüğünü belirterek “ İnanmak, mutlu olmak ve spora bağımlılık bu hastalıkla mücadelemde bana güç verdi. Kemoterapiler kolay değil, bazen yürüyecek hali kendimde görmüyordum. Ancak atletizm ve spora olan sevgim hiçbir koşulda bitmedi. Ayağa kalkamayacak kadar güçsüz olduğumu hissetiğim anlarda bile atletizm sahasının yolunu tuttu. İnancım ve hedeflerim vardı. Düzenli idmanlar yapmaya başladım ve kanseri yendim" diye konuştu. Kemoterapinin ardından yaklaşık 4 ay sonra yeniden pistlere döndüğünü söyleyen Aycan Kurtcan, "Türkiye Masterler Salon Şampiyonası'nda yarıştım ve 4 altın madalya kazandım. Daha sonra Balkan Şampiyonu, Avrupa 2. si, Polonya'da ise Dünya Masterlar Salon Atletizm Şampiyonası'na katılarak 4'üncü oldum. Balkan rekorunu kırdım" ifadelerini kullandı. HASTA HALİMLE YARIŞTIM, KÜÇÜK AYCAN BANA BÜYÜK MOTİVASYON OLDU, SON ŞAMPİYONADA ALDIĞI MADALYALARI KÜÇÜK AYCAN’A HEDİYE ETTİ Hasta olduğu süreç içerisinde bir arkadaşının kendisine hediye ettiği Küçük Aycan maketinin kendisine uğur ve moral getirdiğini hiçbir yarışta onu yanından ayırmadığını belirten Aycan Kurtcan geçtiğimiz hafta sonunda İstanbul’da yapılan Türkiye Masterlar Salon Atletizm Şampiyonası’nda uzun atlama, üç adım atlama ve yüksek atlama branşlarında üç birincilik aldı. SALGINDAN KORUNMANIN EN BÜYÜK DOSTU SPORDUR Kurtcan, "Şu an maalesef koronavirüs salgınını yaşıyoruz. Salgından korunmanın yolu ve bağışıklık sisteminin en büyük dostu spordur. Her yaştaki insanlar sporlarını aksatmasınlar. Ben yeni bir sayfa açtım hayatımda. Sporla yaşama tutundum, halen de sporumdan vazgeçmiyorum. Tedavi sürecinde bedenim ne kadar yıpransa da ben vazgeçmemeyi bildim. Bebek gibi emekleyerek başladım ve şimdi rekorlar kırmış bir sporcu olarak ayaktayım. Kendi mucizemi gerçekleştirdim. Bütün bu sürecin ardından 4 Türkiye şampiyonluğu, 1 Balkan şampiyonluğu, 3 Balkan ikinciliği, dünya dördüncülüğü, 7 Türkiye rekoru, 2 Balkan rekoru kırarak hayatımın kahramanı oldum" şeklinde konuştu. DÜNYANIN ZİRVESİNE YERLEŞTİ Kurtcan 2020 yılında Avrupa şampiyonu olarak üç adım atlama branşında elde ettiği 10.09’luk derecesi ile dünyanın en iyi 37 atleti arasında Dünya Atletizm Federasyonu tarafından en iyi atlet sıralamasında 1. Liği elde etti. HEDEFİM 100 YAŞINDA 0.80 METRE ATLAYIP DÜNYA REKORUNUN SAHİBİ OLMAK Kurtcan nefesi yettiğince yarışmalara ve atletizme devam edeceğini belirterek “Asıl hedefim 100 yaşında yüksek atlamada 0.75 olan dünya yüksek atlama rekorunu 5 cm. geliştirerek 0.80. m.ye çıkarmak olacak. Pozitif düşünmek dengeli beslenmek sürekli sporun içinde kalarak yapamayacağınız bir şey olmadığına inanıyorum” diye konuştu. (Sözcü haftasonu Yaşar Anter)