Hayat dediğimiz şey, büyük ölçüde bizim dışımızda gelişen olayların toplamı. Kaybetmeler, beklenmedik ayrılıklar, hastalıklar, trafik kazaları, başkalarının kararları, işten çıkarılmalar, doğal afetler… Ve bizler, bu olayların ortasında küçük bir kum tanesi gibi savrulurken, bir yandan da o fırtınayı yönetmeye, şekillendirmeye çalışıyoruz. Ama neden?
İnsanoğlu belirsizlikten nefret eder. Çünkü belirsizlik, beynin tehdit sistemini tetikler. Ve beyin, anlamlandıramadığı her şeyi düşman ilan eder. İşte bu yüzden, “kontrol edemediğim şey, beni mahveder” duygusuyla yaşarız. Oysa bu duygu, zamanla en çok kendimizi tükettiğimiz yer olur.
🎭 Kontrol Etme Arzusu: Sessiz Bir Çöküşün Başlangıcı
Psikolojide buna kontrol yanılsaması denir. Amerikalı psikolog Ellen Langer, insanların tamamen rastlantısal olaylar üzerinde bile kontrol sahibi olduklarını düşündüklerini söyler. Mesela bir annenin çocuğunun başına kötü bir şey gelmesin diye sürekli dua etmesi, bir adamın sevdiği kadını kaybetmemek için her davranışını takibe alması ya da bir çalışanın şirkette olan biteni yönetemediği halde her maili, her dedikoduyu kontrol etmeye çalışması…
Bu davranışların ardında hep aynı cümle yatar:
“Bir şey yapmalıyım, yoksa her şey dağılır.”
Ama gerçekte ne olur?
Zihin yorulur. Kalp daralır. Uyku kaçar.
Ve insan, kendi içindeki savaşta, bir damla çaba ile bir okyanusu durdurmaya çalıştığını fark eder.
🧠 Kontrol Çabası Neye Yol Açar?
1. Anksiyete (Kaygı):
Zihnin sürekli alarmda olması. “Ya şöyle olursa?” ile başlayan bitmeyen senaryolar.
2. Obsesif davranışlar:
Düşünsel ya da fiziksel tekrarlar. Sürekli kontrol, sürekli tekrar.
3. Tükenmişlik:
Enerji tükenir, umut azalır. Kişi yaşamla bağını kaybeder.
4. İlişkisel yıpranma:
Başkalarının kararlarını, duygularını, seçimlerini kontrol etme çabası—ilişkilerde pasif agresif gerilim, boğuculuk, manipülasyon.
🔍 Psikolojik Terapi Ne Der?
Bu duruma özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi ve Marsha Linehan’ın geliştirdiği Radikal Kabul yaklaşımı ışık tutar.
Radikal Kabul der ki:
“Kontrol edemediğin şeyi bırak. Kabul etmek pes etmek değil, özgürleşmektir.”
Bu cümle aslında her şeyi özetliyor. Çünkü bazı durumları olduğu gibi kabul etmek, onlarla savaşmaktan daha çok iyileştirir insanı. Kabul etmek, bazı savaşları kazanmamak ama ruhunu kaybetmemektir.
🕊 Bir Nefeslik Hatırlatma
Kendine şunu sor:
❝Şu anda değiştiremeyeceğim neyle savaşıyorum?❞
❝Ve o savaşı sürdürmek bana neye mal oluyor?❞
İnsanın gerçekten kontrol edebileceği şeyler çok azdır. Ama o az şeyler arasında en kıymetlisi kendisiyle olan ilişkisidir.
⸻
🎙 Cümle Sonu, Bir Fısıltı Gibi
“İnsanoğlu, rüzgarı avuçlarına sığdırmaya çalışırken, bazen nefesini bile unutur.
Oysa bazı fırtınalar, sadece geçip gitmek içindir.”