İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bugünkü duruşmasında karar bekleniyordu. Tutuklu sanıklar, Ali Fuat Yılmazer, Ercan Gün, Ramazan Akyürek, Okan Şimşek, Muharrem Demirkale, Veysal Şahin ve başka suçtan tutuklu Hamza Celepoğlu, Mehmet Uçar, Ali Poyraz, Osman Gülbel, Yavuz Karakaya, Tamer Bülent Demirel bulundukları ceza infaz kurumlarından SEGBİS yöntemiyle katılırken tutuksuz sanıklar, Abdullah Dinç, Ali Öz, Metin Yıldız, Hüseyin Yılmaz, Cevat Eser, Gazi Günay, Hacı Ömer Ünalır, Reşat Altay ve Celalettin Cerrah duruşma salonunda hazır bulundu. Diğer bazı sanıklar ise bulundukları mahkeme salonlarından SEGBİS yöntemiyle duruşmaya katıldı. Duruşmada sanık Ahmet Fuat Aydoğdu’nun tanıkları Kezban Demirdelen ve Hüseyin Çal dinlendi. Tanıkların dinlenmesinin ardından duruşma Hakim Mücteba Akkaya’nın geçici olarak duruşmaya katılması, kalp ameliyatı geçiren Hakim Ferhat Şahin’in raporlu olması nedeniyle 26 Mart tarihine ertelendi. “TETİKÇİLERİN ÜSTÜNE ATILDI” Duruşma öncesi "Hrant’ın Arkadaşları İnisiyatifi" Çağlayan Adliyesi önünde bir basın açıklaması yaptı. İnsiyatif adına konuşan Bülent Aydın, şunları söyledi: “14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 76 sanıklı davanın karar duruşması başlıyor. Şunu belirtmek isteriz. Bu davanın ilk kararı değil bu. Bu dava 14 yıldır sürüyor. Bu davada önce tetikçilerin yargılandığı aşamanın kararı skandalla bir kararla sonuçlandığı bir davaydı. Daha sonra bu karar bozuldu ve 10 yıl süren adalet mücadelesi sonucunda 2016’da yeniden başladı. Bugün biten dava bu dava. Türkiye’de bu güne kadar bu kadar çok kamu görevlisinin yargılandığı bir siyasi cinayet davası olmadı. Dink cinayeti davasında, bütün hususların aydınlatıldığı ve bu cinayete katılan bütün tarafların gerçekten yargılandığı bir aşamanın sonucunda acaba adalete ne kadar yaklaştık derseniz, karar duruşması öncesinde şunu söyleyebilirim ki henüz Hrant Dink için adalete ulaşamadık. Çünkü avukatların bir önceki duruşmada mütalaaya karşı beyanlarını sunarken ayrıntılı bir şekilde de Dink ailesinin avukatlarının da izah ettiği gibi ve bizim Hrant’ın arkadaşları olarak, he fırsatta ifade ettiğimiz gibi, Dink cinayeti yılar süren bir hazırlık aşamasından sonra önce Dink hedef haline getirilerek, asılsız davalardan yargılanarak, mahkum edilerek, tehdit edilerek ve peş peşe işleyen organize bir sürecin sonunda adeta tetikçilerin önüne atılarak, öldürülmesi mümkün kılınarak ve önceden tüm ayrıntılarıyla bilinen bir hazırlık sonucunda öldürüldü.” “YENİDEN YÜZ YÜZE OLACAĞIZ” Bülent Aydın, Hrant dink cinayetinde sorumluluğu bulunan çok sayıda kamu görevlisi hakkında soruşturma açılmadığını belirterek, şunları ifade etti: “Maalesef cinayet öncesi sürece ilişkin bu davada büyük eksiklikler var. O aşamaya ilişkin hiçbir sanık bu davada yargılanmadı. Yine Hrant Dink ailesi avukatlarının ısrarlı hukuk çabalarına rağmen bu cinayetle ilgili çok sayıda kamu görevlisi hakkında soruşturma açılmadı. İhlal davası Anayasa mahkemesinde görüldü ve önce mahkeme aşamasının sona ermesi gerekir gibi tartışılacak bir kararla reddedildi. Önümüzdeki aşamalarda bu davanın farklı dönemleriyle biz yeniden yüz yüze olacağız. Şunu söylemek mümkün, Hrant Dink cinayetine ilişkin adalet mücadelesi bugünkü kararla burada bitmiş olmayacak. Aksine bu kararla birlikte adalet mücadelesi ve Dink cinayeti davası yeni bir aşamaya geçmiş olacak. O yüzden Beşiktaş’ta süren, tetikçilerin yargılandığı ilk duruşma bittiğinde söylediğimiz gibi biz bugün bir kez daha buradan sesleniyoruz. Biz bitti demeden bitmez. Bizim 14 yıldır peşinde olduğumuz ve bu cinayetin davasını 14 yıldır takip eden geniş kamuoyunun da talebi olan adalet mücadelesi bundan sonra da devam edecek. ‘Hrant için adalet için’ demeye devam." (ANKA)