CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun çağrısıyla Bursa'da yapılacakken İstanbul'a alınan "Milletin Sesi Mitingi" büyük ilgi çekti.

Türkiye'nin ve İstanbul'un dört bir yanından meydana akın eden yurttaşlar miting alanını doldurmaya başladı. Yurttaşlar "Hak, hukuk, adalet" sloganıyla AKP iktidarına tepkisini dile getiriyor.

CHP milletvekilleri ve CHP'li belediye başkanları kürsüye çıkarken hakkındaki Yargıtay kararının onanmasının ardından Bursa'dan İstanbul’a alınan "Milletin Sesi" mitinginde CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu yurttaşları selamladı.

Mitingde Gezi şehitleri aileleri ve Gezi tutukluları aileleri sahneye çağrıldı.

Gezi Davası'nda alınan skandar kararla tutuklanan Tayfun Kahraman'ın eşi Meriç Kahraman mitigde konuşma yaptı.

Kahraman, "Merhaba. Gücünü özgürlük ve eşitlikten alan, dayanışmayı büyüttüğümüz ama en çok da umuduumuzu geleceğe taşımamıza vesile olan Gezi Direnişi'nin adalet talebini bugün bir kez daha bu meydana taşıyarak demokrasiye güç veren herkese merhaba. Bu adalet talebi gelecek güzel günler içindir. Bu adalet talebi, kentlerimizin yağmalanmadığı, kamu kaynaklarımızın yok edilmediği, derelerimizin özgür aktığı geleceğimiz içindir. Bu adalet talebi, yargının bağımsız olduğu, yaşama sahip çıkan seslerin duyulduğu, mesleklerinin gereğini yapan hak savunucularının tutsak edilmediği bir ülke içindir. Bu adalet talebi; Ethem'in, Ali İsmail'in, Medeni'nin, Hasan Ferit'in, Abdocan'ın, Ahmet'in, Mehmet'in ve Berk'in'in özgür düşleri içindir." ifadelerini kullandı.

Yüzbinler meydanda "Her yer Taksim, her yer direniş" sloganlarıyla adalet talebine destek verdi. 

İkincisi yapılan Milletin Sesi Mitingi'nde Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından önce vatandaşlara söz verildi. 65 yaşında geçimini bulaşık yıkayarak sağlayan Nazife Canoğlu, "Ben 70 yılından beri Türkiye'de yapmadığım iş kalmadı. Tek bir hırsızlık yapmadım, namusumu şerefimi koyarak her şeyi denedim. Biz koyun gibi bir milletiz hepinizi çok seviyorum. 2 senedir yardımlarla ayakta duruyorum. 3 bin lira maaşım var, 1600 lira kira. Faturalar vs. Gerisini siz hesaplayın. Beni idama götürseler söylemeye devam edeceğim. Önce Türklerin hakkını arayacak devlet istiyorum. Bu sene tamamen karaya vurmuş durumdayım. Artık yeter diyorum, bir ekmek 5 lira. Ben hayatta hiç böyle bir zam, bir pahalılık görmedim. Ben emekliyim, ben veremiyorum. Yeter, hep yabancılar, yabancılar. Yeter. Ben ırk ayrımı yapmıyorum ama yeter. Gelin doğru yolu bulalım, kendi hakkımızı arayalım. Allah aşkına yeter artık..." ifadelerini kullandı. 

Ev işçisi Muazzez Süngür, "Çocuklarımın okumasını ve bizden daha iyi yaşamasını istiyorum. Her geçen gün bu umudum azalıyor. Bir iki sene öncesine kadar çocuklarımızı nasıl okutacağız diye düşünürken işimdi çocuklarımızı nasıl okutacağız diye düşünüyoruz. Beni bütün annelerin anlayacağını düşünüyorum. Olur da bir şey ister diye çocuğumla markete gidemiyorum.... Anneleri bu hale getiren sistem utansın." ifadelerini kullandı. 

İkincisi yapılan Milletin Sesi Mitingi'nde yurttaşlara seslenen Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle oldu:   

Hiçkimse umutsuzluğa kapılmasın. Haramilerin saltanatı yıkılıyor. Bu meydanda milyonlarla buluşmuştuk. Az kaldı bu kentin meydanlarında, sokaklarında özgürce kucaklaşacağız. Birileri Türkiye'yi zifiri karanlığa sürüklemek istiyor. İnsanları korkuyla sindirmek istiyor. 

Sizi, bu milleti korkutarak bu sistemi ayakta tutmak istiyorlar. O ve Saray'ı giderse kaos olur algısı peşindeler. Evleri basıyorlar, okulları basıyorlar, tweet attılar diye liseli çocukları okullarından alıyorlar. Bebekleri babalarından annelerinden koparıyorlar. 

Şimdi bir adım daha atıp partileri kapatmaya hazırlanıyorlar. Saray ve şurekasının elinden düşmeyen bir kelime var: O yasak, bu yasak, şu yasak...

Memleketi uyuşturucu bataklığına çevirdiler. Kadın cinayetleri, işçi cinayetleri, siyasetçilere suikast hazırlıkları. Kullanışlı aparatlarla kavga edeceğiz. Sonuna kadar edeceğiz ve kazanacağız.

Söz veriyorum biz kazanacağız. Ülkemiz ağır bir ekonomik buhranın içinde. Bu hakka hukuka adalete sırt çevirmenin, adaletsiz yönetimin sonucudur. Milyonlarca aile ağır yoksulluk içinde geçinemiyor. Sonuç: Yüzbinlerin tiranlıktan kaçmaya çalışması. En değerlimizi gençlerimizi kaybediyoruz. Gençlerimizin yüzde 70'i yurt dışına gitmek istiyor. 550 bini gitti bile. 

Yalanlardan hepimiz bıktık! Ağızlarını açtıklarında yok efendin 2023, 2071, dış güçler, Almanlar, Japonya bizleri kıskanıyor, anlaşmalarda gizli maddeler var. Bunların tamamı yalan. Çok uzun süredir söyleyecekleri elle tutulur hiçbir şey kalmadı.