İzmir Baro, cezaevinde uygun sağlık hizmeti verilmeyen tutuklu ve hükümlülerin fiziksel ve ruhsal bütünlüğünün ağır biçimde ihlal edildiğini vurguladı. Açıklamada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarında da bu hususun altının çizildiği hatırlatıldı.
“Devletin ve yargının sorumluluğu, özgürlüğünden yoksun bırakılan bireylerin yaşam ve sağlık haklarını korumaktır” denilen açıklamada, sağlık durumu ciddi risk taşıyan tüm tutukluların acilen tahliye edilmesi çağrısı yinelendi.
Baronun açıklamasında, şu ifadelere yer verildi:
"İnsanlık onuru dört duvar arasında. Son günlerde kamuoyuna da yansıdığı üzere, tutuklanan İstanbul Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın sağlık durumu ciddi biçimde bozulmuş; buna rağmen hakkında tutukluluğun devamına karar verilmiştir. M. Murat Çalık’ın sağlık sorunlarının yaşam hakkını tehdit eder boyuta ulaştığı; cezaevi koşullarında tedavisinin mümkün olmadığı tıbbi raporlarla ortaya konmasına rağmen, tutukluluğunun devam etmesi, insan haklarına ve Anayasa’nın 17. maddesi ile güvence altına alınan yaşama hakkına açıkça aykırıdır.
Tutuklama, bir ceza değil; yalnızca yargılamayı güvence altına almak için başvurulan istisnai bir tedbirdir. Ancak özellikle son dönem siyasi operasyonlarda görüldüğü üzere, tutuklama kararı adeta bir cezalandırma yöntemine dönüştürülmüştür. M. Murat Çalık hakkında uygulanan tutuklama kararı da bu yönüyle hukuki olmaktan uzak, siyasi nitelikli bir karar izlenimi yaratmaktadır."
Cezaevlerinde binlerce can kaybı
Adalet Bakanlığı'nın, 7/18836 esas numaralı soru önergesine verdiği yanıta dikkat çekilen açıklamada, 24 Temmuz 2023 ile 20 Aralık 2024 tarihleri arasında ceza infaz kurumlarında 1.026 kişinin hayatını kaybettiği bilgisi paylaşıldı.
Baro, sağlık durumu ciddi risk taşıyan tutukluların, örneğin M. Murat Çalık gibi isimlerin, gecikmeksizin serbest bırakılması gerektiğini belirterek devletin yaşam ve sağlık hakkını koruma yükümlülüğüne vurgu yaptı.
"Yaşam hakkı ve insan onuruna saygı esastır"
İzmir Barosu açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Tutuklu ve hükümlüler, insanlık onuruna saygılı bir biçimde muamele görmeye ve yaşama hakkına sahiptir. Teşhis ve tedavisi yapılmadan işkence çektirilen, hapishanede hayatını kaybeden ya da ölümüne ramak kala bırakılıp kısa sürede hayatını kaybeden insanların olduğu bir toplum, adalete olan inancını da kaybeder.”
İzmir Barosu, hasta mahpusların yaşam hakkı ve insan onuruna yaraşır koşullarda muamele görmeleri için süreci yakından takip edeceğini ve hukuki mücadelesini sürdüreceğini duyurdu.