Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, FOX TV ekranlarında İlker Karagöz ile Çalar Saat programına katılarak soruları yanıtladı. Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda "İsmim üzerinde bir mutabakat olursa itiraz etmeye hakkım olmaz" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

“Her şey burada yok bu bir ortak mutabakat metni, altı liderin evet biz bunu yapacağız dediği bir metin. Burada neyi öngörüyoruz? Türkiye’nin teknoloji devrimini yakalamasını, üniversitelerin özerkliğini, adaleti, hukuku öngörüyoruz. Türkiye’de bir kez daha yolsuzluk olmasın diye bizim parlamentoda yeni bir yasal düzenleme yapmayı öngörüyoruz. Ele aldığımızda meseli yolsuzluklar konusunda gelir dağılımı istihdam yaratma konusunda üreticilerin üretmesi konusunda duyarlıyız. Yani birden fazla konumuz var. Eksiğimiz olabilir elbette. Onları da saygıyla karşılarız. Hayat dediğiniz durağan değildir her değişim yeni krizler yaratabilir. Önemli olan bir araya gelip sorunları çözelim demek. Devleti bir kişiye teslime derseniz bunu bir kişi yapamaz. Cumhur İttifakı’nın böyle bir çalışması var mı? Bir masa etrafında Türkiye’nin sorunlarını tartıştılar mı? Tam tersine Millet İttifakı’nı nasıl dağıtırız diye. Biz ne yaptık. Gayet sakin bir araya geldik bir program yaptık.

Damat (Selçuk Bayraktar) İkitelli'de fabrika açtığında ilk ben gittim, babasıyla görüştüm. Neden bu yatırımları yok etmek isteyeyim? Niye yok edeyim savunma sanayiini! Tank-palet fabrikasını kime verdiler? O fabrikayı şanlı Türk ordusuna verilmesini savunan kim? Ya Allah aşkına bunların tarım bakanı Fransa’ya gidip Fransa tarımına yaptığı katkılar nedeniyle ödül alan bu değil mi?

'SAYIŞTAY’A GİDECEĞİM'

Gerçekten Sayıştay’a gideceğim. Uzmanlar bir rapor hazırladı. Türkiye’nin 418 milyar dolar parasının hiç edildiğini biliyoruz. Bütçenin denetlendiği kurum Sayıştay. Bu kurum 85 milyonun hassasiyetini dikkate alması lazım. Bizim ödediğimiz vergiler nerelere harcandı? Bunu denetleyen kurum Sayıştay’dır. Sayıştay’ın raporlarında 418 milyar doların nasıl harcandığını görmemiz lazım. Bizim elimizdeki raporlarla karşılaştıracağız. İktidar rahatsız olduğu için raporlar makaslanıyor. 14 Mayıs’tan sonra yolsuzluğun rakamlarını görmek istiyoruz. 418 milyar dolar 85 milyar vatandaşımızın parasıdır. Kul hakkı yendiyse onu takip etmek zorundayız. Ben tek başıma bulmayacağım o işin uzmanları bulacak. Bedeli ne olursa olsun 418 milyar doları alıp bu ülkenin parasını kasaya koyacağız.

Bütün bu kurumların başına liyakatli olanı getireceğiz. Durum ve hasar tespit komisyonu kuracağız. Rakamların doğru dürüst bilinmediği bir Türkiye gerçeği var. Bürokratlar görevlendirilecek ve bize gerçek bir Türkiye rakamı verin diyeceğiz. Veriler olmadan kararlar alamazsınız. Devlet bilgiyle, birikimle yönetilir. Devletin kurumlarının liyakatli olmasına önem vereceksiniz. Devlette liyakat vardır, siyasette yoktur. Ekonomide de adalet olmalı. Adaletin toplumun her alanında olmalı bizim de hedefimiz bu zaten.

Ne gücü var bu parlamentonun? AK Partili vekiller ellerini kaldırıp indiriyor. Yanlışı görüyorlar ama bir dönem daha milletvekili olmak için böyle yapıyorlar. TMSF, Canikli ile ilişki kurduktan sonra oradaki yolsuzluklar ne savcı tarafından soruşturulabilir, ne mahkemede kovuşturulabilir. Böyle kanun çıkardılar. AK Parti’ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Siz rüşvet soruşturulmasın diye kanun çıkaran siyesi partiye nasıl oy veriyorsunuz? İlkokula giden çocuk bile bu kadarı olmaz der. Soygun düzeni var. 418 milyar dedik biz bulduk ama belki çok daha fazla.

 'BEN O ZATIN YEMİN TÖRENİNE DE KATILMADIM'

AYM’ye gittik buradan çağrı yapıyorum, sayın başkanı da yürekten kutlayalım. Rakip dediğiniz kim! İrfan Fidan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yaptı. Erdoğan’ın Yargıtay’dan yıldırım hızıyla AYM’ye çıktı. Bu olmaz. Bu yargıyı zedeler. Ayıp olan ne? Onun yaptığı ayıp değil o zaten bütün duvarları yıkmış vaziyette, beni asıl yaralayan Yargıtay’ın o kişiyi seçmiş olmasıdır. 100 kusür yıllık bir kurum Yargıtay. Gelecekleri örfü olmadı gereken bir kurum bir talimatla alıyor bir kişiyi Yargıtay’da bir kararın altına imza atmadan bu beyefendiyi atıyorlar. Niye atıyorlar? Kendi talimatlarını yerine getirecek hakim bulmak için. 

Yargı kirlenirse ve yargı görevini yapmazsa devlet organize suç örgütüne dönüşebilir. Türkiye’nin geldiği noktalardan biri de budur. Bürokrasinin bu kadar çürüdüğünü bizim tarihimizde hiç görmemiştik. Ben o zatın yemin törenine de katılmadım.

Biz satılan Tank Palet Fabirkası’nı alıp ordumuza vereceğiz. Tank yapılacak demişlerdi nerede bu tank. Tank Palet’te 5 model tank üretildi. Deneme atışları yapıldı tamamı başarılıydı. Seri üretime geçirilecekti, engel oldular. Bu vatana ihanettir. Keşke bu konuda dava açılsa. Onların belgelerini gizliyorlar. Tank üreten Türkiye tank üretemez noktaya getirildi. Savunma sanayii farklı bir şeydir. Aselsan’ın nitelikli personellerinin tamamı yurt dışına gitti. En değerli insanlarımız yurt dışına gitti. Bunlar gönderiler. Onların tamamı Türkiye’ye gelecek. Biz tanklarımızı İHA’larımızı, SİHA’larımızı üreteceğiz. Bizim genlerimizde 100 yıllık Kuva-i Milliye geleneği var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin koltuğunda oturan kimseye el avuç açmaz. 1940’larda Türkiye uçak ihraç eden 4 ülkeden biriydi. Cumhuriyet kurulurken kimseye el avuç açılmadı. Bu ülkenin kaynakları var. Mutabakat metninde kişi başına düşen milli geliri 2 katına çıkaracağız diyoruz.

İnsanlar bu işin içinden iktidarı değiştirerek çıkabilir. Türkiye savruluyor. Bakanla ne yapıyorlar! Vatandaşa verdiğiniz istikbal eksi derecelerde et kuyruğuna gir diyor. Hayatın gerçeğini görmüyorlar. Hayatın gerçeğini bu et kuyruğuna girenler görüyor. Havuz medyası kamu kurumlarının verdikleri ilanlarla besleniyorlar. Bunların tirajları da göstermelik. Söyledim gerçek tirajları çıkarın ortaya. 

Türkiye öyle bir noktada ki bu işin partisi yoktur. Sorun Türkiye’dir. Çürüyen bir yapıyı yeniden adalet üzerine inşa etmektir. Bu iş parti meselesi olmaktan çıktı. Memleket elden giderken a partisi b partisi tartışamayız.

Bir 20 yıldır tek yolcu gemisi bile yok. Üç tarafı deniz ya akıl yok ya. Çünkü hep malı götürme üzerine düşünceleri. İki Türkiye var. Bir gerçekten ezilen gerçekten sesi çıkmayan bir şey söylediğinde hapse atılanların, işsizlerin Türkiye’si bir de yukarıda bir Türkiye var. Devleti sömüren alt kurumların hak ettiklerini yukarıya transfer edenler var!

ADAYLIK AÇIKLAMASI

İki lider arasında yapılan görüşmenin kamuoyuna yansımasını doğru bulmam. Gündem konusunu belirleyecek olan Temel bey.  Gayet güzel, samimi bir görüşme oldu. Bizim ekonomi ve sosyal politikalar konusunda, mutabakat metninin yansımaları hakkında konuştuk. 6 lider bir araya gelerek Cumhurbaşkanı adayımızı belirleyeceğiz. İktidarda da aynı birlikteliği yapmak zorundayız. Kişi endeksli düşünmeyi doğru bulmuyorum. Biz sistemi değiştirmeye geldik. Bu sistem bir beka sorunudur.

 Biz nasıl ekonomi, yargı, tarım konusunda nasıl konuştuysak adaylık konusunda da konuşacağız.

Temel hedefimiz ülkenin huzuru. 6 lider bu memleketi ayağa kaldıralım istiyoruz. Ayrışmayı değil beraber olmayı, farklı düşüncelere saygı göstermeyi, siyasete yeni bir kültür getirmek istiyoruz. Hangi iktidar gelirse gelsin siyaset krize girmemeli.

Gündemi ev sahibi olan genel başkan belirler. Ev sahibi olan genel başkan ilk turu yapar sonra olgunlaştırır, sonra arkadaşlarımız konuyla ilgili çalışır ve liderlerle toplantımızı yaparız. Her lider düşüncesini özgürce ifade eder. Uygarca konuşur ve bir karar alırız.

(Temel Bey masaya aday ismi olarak Kılıçdaroğlu’nu getirirse?) Şöyle mutabakat olması lazım. Bir adayın gelmesi onun çıkması diye bir şey yok. Öteden beri üzerinde durduğum mutabakat olması. (Bu soru geldiğinde sizin oyunuz ne olur? İtiraz eder misiniz?) Benim itiraz etmeye hakkım yok zaten. Diyelim ismim üzerinde mutabakat oldu, elbette bu görevi yapmak onurlu bir şeydir. Siz neden benim adımı ileri sürüyorsunuz diye özel bir itirazım olmaz. İşin doğasına aykırı olur bu."