Esnaf, çiftçiler, işçiler, çalışanlar… Kısacası herkes pandemiden dolayı zor durumda. Bu süreçte sanatçılar, müzisyenler de oldukça meşakkatli günler geçiriyor. Bu süreçte birçok müzisyen, yaşadığı zorluklardan dolayı intihar etti. 

Özcan Şenver, müzisyenlerin sorunlarına değinmek için “Müzik Susmaz” isimli parçayı yazdı ve besteledi. 

Şarkıyı Şenver ile birlikte Hüseyin Turan, Selçuk Balcı, Niyazi Koyuncu, Hilmi Yarayıcı, Karoft, Hakan Çağlar, Egemen Yılmaz, Fikriye Kılınç, Ayla Yılmaz,  Zeda ve Tuğçe Elmas birlikte seslendirdi. 

Polemikhaber.com’da Şenver ile şarkının ortaya çıkış sürecini, müzisyenlerin yaşadıkları zorlukları konuştuk.

*Pandemiden bir süre sonra sıkıntılar yaşanmaya başladı. Artık müzisyenlerin intiharlarıyla sonuçlanan bir duruma gelindi. Ben de bunları gördükçe ciddi olarak rahatsızlık duyuyordum. Bir şeyler yapılması gerektiğine inanıyordum. Bu anlamda da ilk önce sözleri yazdım. Sözleri sevgili şair abim İbrahim Karaca'yla paylaştım. O da sağ olsun çok değerli katkı verdi. Sonrasında da oturup müziğine yoğunlaştım. Güzel bir şey oluşturduğumuza inanıyorum. Sonrasında da Kerem Ulaş Dönmez’den düzenlemesini istedim. Birçok müzisyen sanatçı arkadaşımızla bir araya gelerek bu parçayı okumaya çalıştık. Amacımız bir farkındalık yaratmaktı. Bir dayanışma sergileyebilmekti.

*Bir farkındalık oluşturabilirsek belki sonrasında yeni şeylerin önü açılır. İnsanları bir araya getirmenin önü açılır. Birtakım yaptırımların kararlarını alanlar kendilerine her şeyi serbest görüp rahatça davranabiliyorken öte yandan ben havaalanlarında görevlilerin insanları azarladıklarına şahit oldum. O bir buçuk metre mesafe kuralına uyun diye... Öte yandan bakıyorsunuz, o işte arama noktasına güvenlik noktalarından geçtikten sonra, uçağa biniyorsunuz, koltukta bir ya da en fazla iki karışlık bir mesafede burun buruna gidiyorsunuz. Yani bütün bunlar inanın bana iki yüzlü geliyor. 

*İlk kapatılan yerler etkinlik sektörü, bu sektör, müzisyenlerin istihdam olduğu sektör. Dolayısıyla en çok etkilenen bu sektör. Şimdi ne yapılabilir? Bu anlamda onların istihdam olduğu edildiği kurumların açılması öncelikli olmalı. Yani sonuçta uçakta iki karış mesafeyle oturunca bulaşmıyorsa bu virüs, güvenlik tedbirleri alındıktan sonra etkinlik salonları, kafeler, barlar niye açılmıyor? Uçakta bulaşmayan şey niye salonda bulaşıyor veya kafede bulaşıyor? Bütün bunlar düşündürücü. Bir yıllık bir süredir bu mekanlar kapalı. Bu düşünülerek açıldıktan sonra da SGK ve vergi gibi bazı muafiyetlerin olması gerekiyor. Çünkü bu insanlar gerçekten çok mağdur oldular. 

*Bakanlığın uyguladığı “Müzik susmasın” diye bir proje vardı. Ocak ayından sonra 31 bin kişiye ulaşan bir destek paketi var. Başvuran müzisyene biner liralık bir yardım verilecekti. Fakat 10 aylık bir görüşme sonucunda bu ay mayıs ayını da kapsayan süreçte bu yardım 5 aya uzatıldı. 5 aylık bir süreçte 31 bin müzisyen bu paketten faydalandı. Ama şunu da söylemek gerekiyor. Yoksulluk sınırı 9 bin 274 lira. Açlık sınırı ise 2 bin 681 lira. Bu anlamda verilen bin lira nereye konulabilir? Buyurun hesap edin. Öte yandan yüz binlerce kişinin çalıştığı müzik sektöründe 31 bin rakamının nereye denk geldiğini buyurun siz hesap edin. Yani bu rakam yetersiz. 

*Öncelikli olarak müzisyenlerin kayıt altına alınması gerekiyor. Sigortalılık gibi bir şey ile önü açılmalı, bu kolay hale getirilmeli. Ve insanlar buradan kolaylıkla yararlanarak aslında bir nevi kayıt altına da alınmış olacaklar. Mesela intiharların da net rakamı verilemiyor. Herkes farklı rakamlar söylüyor. Zaten birçok müzisyen kayıt altına alınamadığı için bunun hakikaten tespit etmek de çok zor. Ama bunu yapması gereken kurumlar devlet kurumu olmalı. Bunun önünü açmalı, kolaylaştırmalı, cazip hale getirmeli. Ve böyle durumlarda da sosyal devletin bence zaten gerektiği nokta da budur. 

*Müzisyenlerin durumu ortada. Diğer bütün emekçilerin durumu ortada, çiftçiler… Yani şu anda şikayet etmeyen hiçbir kesim yok. Öte yandan baktığınızda aşı gibi bir sorun var. Bu anlamda şimdi toplum ne yapacak? Bir şekilde bu sıkıntıyı ifade etmeye çalışacak. Bütün bu şeylere rağmen iktidar eksik kaldığı şeyleri bir şekilde örtbas etmeye, kapatmaya çalışacak. Bunun yolu da muhalif kesimi susturabilmektir. İşte burada da yapabildiği kadar, sınırları zorlayarak, cezalar koyarak bir şekilde uygulamaya çalışıyor. “Müzik Susmaz” bu yönüyle de kıymetli diye düşünüyorum. İnsanlar çok kötü durumda hissediyorlar. Terk edilmişlik duygusunu yaşıyorlar. “Müzik Susmaz” çalışmasıyla biz bir dayanışma sergiledik. Bütün müzisyenlere yalnız değilsiniz demeye çalıştık. Ses olmaya, birlikte olmaya, birlikte olmanın önemine vurgu yapmaya çalıştık.