LİDERLERDEN RETORİK SAVAŞI

Abone Ol

Millet İttifakı’nda soğuk rüzgarlar esiyor. Üstelik bu rüzgarlar ilk kez bu kadar şiddetli. İttifakın iki büyük partisinin kurmaylarının medyaya yaptığı açıklamalar sebebiyle zaman zaman gerilen ortam, liderlerin yumuşatıcı tavrı ile rayına oturtulmuştu. Bu kez sorun liderler arasında yaşanıyor. Bu ilk kez oluyor.

İmamoğlu’na verilen hapis cezasının ardından CHP Lideri Almanya’dayken yapılan halkla buluşma ve Akşener’in İmamoğlu’na yakın davranması, uzun süredir patlama noktasına gelen adaylık tartışmasını alevlendirdi.

İYİ Parti Lideri’nin ‘kazanacak aday’ söylemi gayet yerinde ve haklı. Liderlerin sürekli olarak ‘ilkeler üzerine konuşuyoruz, adayı belirlemek bir saatlik iş’ söylemleri bana anlamsız geliyor. Güçlendirilmiş parlamenter sistemi getirmek, demokrasi, adalet, liyakat ilkelerini tesis etmek için öncelikle cumhurbaşkanlığını kazanmak şart.

Adayın açıklanmamasının haklı bir tutum olduğunu da bununla birlikte kabul ediyorum. İmamoğlu’na verilmek istenen siyasi yasak kararı da bu haklılığı ortaya çıkardı. Tek sorun aday tartışması halk içinde bu kadar güçlü bir şekilde tartışılırken ve halk umut olacak bir kişi beklerken, halkın bu bekleyişine umut dolu cevaplar vermemek.

Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısı genel grup toplantılarından çok da farklı değildi. İttifaka çok fazla gönderme yapmadı. İtifakın devamından yana. ‘Ben’ kelimesini çok sık kullandı. Liderlik anlamında yaptıklarını (MB, MEB, TÜİK vb. ziyaretlerini) anlattı. ‘Ben liderim’ dedi. İmamoğlu ile baba-oğul gibiyiz söyleminde gizli bir küçümseme seziyorum. ‘Oğullar babalarının yerine göz koymamalı, babalar önden yürür, evlatlar takip eder’ anlamına gelen bu sözle cumhurbaşkanı adaylığı tartışmasında, İmamoğlu’nu şimdilik saf dışı bıraktı Kılıçdaroğlu. Son cümlesi: Bay Kemal'i bekleyin.

Akşener’in söylemlerinin başlığı şudur: Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla. Öyle şeyler söyledi ki Akşener, kafasında masayı dağıtmak düşüncesinin olduğunun emarelerini verdi. Konuşmayı kim yazdıysa onu da tebrik etmek lazım Türkçe’yi öylesine kullanmış ki, sözleri her yöne çekmek mümkün.

-Kendi geleceği için Türkiye’nin geleceği ile kumar oynayanlar bizi dinlemez.

-Demokrasiye indirmeye çalıştıkları darbe karşısında 2 kere kaybettiler, bu sefer Türkiye’yi kaybedecekler.

-Yıllardır bedavadan seçim kazanma şımarıklığını, ceketimi koysam kazanırım şımarıklığını yaşadılar. Milletimiz AK Parti’ye mecbur olmadığını gördü. (Burada AK Parti karşısında CHP’nin İYİ Parti öncesi durumunu kendine göre tarif ediyor)

-Milletin sevgisini kazanmış herkesin yanında kaya gibi dimdik duracağız. (Kazanacak adayın yanındayım)

-Önce şahsım, önce partim diyenlere inat, İYİ Parti olarak önce millet, önce memleket diyeceğiz. (kılıçdaroğlu’nun adaylık ısrarına gönderme)

Daha pek çok cümlesinde iki tarafa da sağlam göndermeler yaptı Akşener. Ya masa dağılacak, ya Kılıçdaroğlu’nun daha sakin tutumu galip gelecek. Millet İttifakı kritik dönemeçte.