MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i hedef aldığı "Tehdit dili, parmak sallama vs. bize sökmez. Bizi tehdit edene anladığı dilden karşılık vererek haddini bildirir, parmak sallayanın parmağını mukabil kelamla gözüne sokarız" sözlerine, CHP Grup Başkan Vekili Murat Emir ve CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel’den yanıt gelmişti.

Söz konusu atışmanın ardından bu sefer de Semih Yalçın, CHP’li Emir ve Yücel’i sert sözlerle hedef aldı.

Yalçın şunları yazdı:

“Özgür Özel; hukuk fakültesini bitirip de mesleki alanda dikiş tutturamayan niteliksiz CHP militanlarını yalaka, yağcı, alkışçı, şakşakçı, yıkayıcı, aklayıcı, temizleyici gibi partisinin “siyasi müstahdem” kadrolarında değerlendiriyor.

Böylece kimi hukukçu artıkları CHP’de yıkama/yağlama/iç-dış temizleme çavuşları hâline getiriliyor. Deniz Yücel de bunlardan biri…

Deniz Yücel, aklınca bize hukuk dersi vermeye kalkarken kendi konumunu ele vermiş.

Yücel’in zerre kadar anlamadığı, anlayamayacağı Türkçe kurallarına dair kendinden mevhum yetkinliği ise evlere şenlik!

Oysa Deniz Yücel, Türkçe hususunda elifi görse mertek zannedecek türden bir cahil…

Ayrıca biz açıklamamızda belediye başkanı ismi vermedik, ancak CHP’li belediyelerdeki kamuoyuna akseden hırsızlıklardan söz ettik.

Depremde yıkılan Firuz Mutlu Apartmanı davası ertelendi
Depremde yıkılan Firuz Mutlu Apartmanı davası ertelendi
İçeriği Görüntüle

Deniz Yücel’in, sözlerimize doğrudan belediye başkanları üzerinden karşılık vermesi; telaşın, suçluluğun zımnen itirafından başka bir şey değil.

MHP camiasının bizden bıktığı palavrası ise CHP’yi tenkit sadedinde doğru yolda olduğumuzun delili…

Zavallı Deniz Yücel’in feryat ve figanı, galiz kelimelerle bize hücum etmesi boşuna değil.

MHP’ye dönük saldırılar karşısındaki sıkı ve tavizsiz tutumumuz, hayli etkili oluyor demek ki.

Demek ki siyasette ağır eleştiri ve keskin hiciv metotlarını müessir surette kullanmamız, Özgür Özel’in “siyasi müstahdem”leri üzerinde yıkıcı ve yıpratıcı etki yaratıyor.

Biz, siyasi tenkit ve söz dalaşı müsabakalarında ringlerin tozunu atmaya, karşımıza çıkan rakipleri yere sermeye devam edeceğiz.

Diğer taraftan Özgür Özel, hakkındaki isabetli tespitlerimize cevap verecek cesareti gösteremeyip kuyruklarından birini, Murat Emir’i de bize karşılık vermekle görevlendirmiş.

Murat Emir de kendi kuyruğunun ucuna, gazeteci yanaşmasına emir buyurmuş.

CHP’den bize verilen cevabı, şaibeli kurultay soruşturmasının şüpheliler listesinde yer alan ve rüşvet çarkının içinde adı geçen danışmanının kaleme aldığı anlaşılıyor.

Bu danışman, Ekrem İmamoğlu tarafından fonlandığı iddia edilen gazeteci taslaklarından biri…

Murat Emir’in genel başkanı adına yanaşmasına sipariş ettiği cevaptaki bıçkın ve boyunu aşan üslup, zaten kelam sahibinin kendisi olmadığını ele veriyor.

Tabanca ve kalibre üzerinden yaptığımız teşbihle vurduğumuz vole öylesine jeneriklik bir gol olmuş ki söz konusu cevap, kalesine giren topu nasıl çıkaracağını bilemeyen bir şaşkının ruh hâlini yansıtıyor.

Murat Emir’in CHP’yi sarsan şaibeler dolayısıyla koruma altına aldığı yanaşmasının, parayla bayağı şımartıldığı da gözden kaçmıyor.

Mesele elbette bunlarla bitmiyor.

Bu danışmanın, Alman istihbaratı hesabına çalışan sözde gazeteci ve vatan haini Can Dündar’ın Türkiye ayağı olduğu öne sürülüyor.

Murat Emir, Can Dündar’ın tilmizi olan bu danışmanı kullanarak kurultay soruşturmasına bir de “yabancı ülke hesabına casusluk” şaibesi katmış oldu.

Emir’in bize kendi kalemiyle cevap verecek erdemi gösterememesi; kalibreden geçtik, siyasetteki hükmünün kurusıkı bir tabancadan öteye geçmediğini de gözler önüne serdi.

Bu arada, CHP’li Murat Emir’in, kendini haber yaptırmak ve medyada görünür olmak için bugüne kadar başka hangi gazetecilerle kirli parasal ilişkiler kurduğunun kamuoyunda merak konusu olduğunu belirtelim.”