Mithat Sancar, bugün Ankara’daki Mülkiyeliler Birliği’nde sanatçılar ve yayıncılarla buluştu. Sancar'a, HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ve Yeşil Sol Parti Ankara 1. Bölge Milletvekili Adayı Emirali Türkmen eşlik etti. Mithat Sancar, şunları söyledi:

Kültür sanat sorunlarını uzun uzun anlatmaya gerek yok. Yaşıyorsunuz. Sanatın özgürlüklere ihtiyacı var. Ne kadar çok baskı uygulanırsa toplumda ses kasılır diye bir beklenti içindeler. Ankara’da ve Türkiye’nin dört bir yanında özgürlük için mücadele eden sanatçılar, bu dönem de aynı iradeyi gösterdiler. Özgürlük ve demokrasi mücadelesi bütündür. Bu bütünlüğü sağlamadan demokrasiye ulaşmak mümkün değildir. 

'HER ALANDA SESLERİ ÇOĞALTMAK İÇİN YOLA ÇIKTIK'

AK Parti iktidarının politikaları toplumu nefessiz bırakmaktadır. Ne kadar az ses çıkarsa o kadar başarılı olabilecekleri inancıyla hareket ediyorlar. Toplumun nefes alabilmesi için nefes alanlarını genişletmek zorundayız. Bu iktidarın tekçi anlayışı, aynı zamanda toplumun çeşitli kültürel kaynaklarını kurutmayı da önüne hedef olarak koymuştur. Her sahada tekçi, tahakkümcü anlayış, bu iktidarın temel politikası olmuştur. Farklı sesleri bastırma arayışı yoğunlaştı. Yakın zamanda, Diyarbakır merkezli çeşitli illeri kapsayan operasyonlar düzenlendi. Özgür basını ve sanatçıları hedef almak, bizim için şaşırtıcı değil. Sanatı olmayan, neşesi olmayan, geleceği olmayan bir toplum yarattıklarında hedeflerine kolayca varabileceklerdir. Oysa biz, her alanda sesleri çoğaltmak üzere yola çıktık. Politikalarımızı da bu temel üzerine kuruyoruz.

'TÜRKİYE TARİHİ BİR KAVŞAKTA'

Hayat pahalılığı arttıkça yoksulluk derinleşiyor. Yoksulluk derinleştikçe daha ağır yaralar açılıyor. Bir yandan da savaş politikalarına yatırım artıyor. Kaynakların önemli bir bölümü savaş politikalarına aktarılıyor. Toplumsal mücadele, demokrasi, özgürlük hedefiyle yürütülen bütün çalışmalar birbiriyle bağlantılı olmak zorundadır. Sorun alanlarının tamamını bir arada görmek ve çözümü birlikte üretmek temel sorumluluğumuzdur. Yeşil Sol olarak, politikalarımızı masa başında belirlemiyoruz. Bütün politikalarımızı alandaki öznelerle belirlemeye çalışıyoruz.

Eksiklerimiz, başaramadıklarımız olabilir ama bu, ilkemizden de vazgeçmediğinizden, emin olabilirsiniz. Yürüyüşümüze devam ederken sizlerin önerileri bizlere yol gösterecektir. Bu seçimler hiçbir seçime benzemiyor. Türkiye, tarihi bir kavşakta. Güçlerimizi birleştirmeliyiz. Demokrasi ve özgürlük hedefine birlikte yürümeliyiz. Sanat, yayın ve kültür dünyasının da bu konuda katkıları çok değerli olacaktır. Hem şimdi hem de seçimlerde bu baskıcı, soyguncu, talancı düzeni değiştirmek için gerekli sonuçları çıkaracak çalışmaları birlikte yürütmek zorundayız. Sadece seçimler değil, seçim sonrası da hepimize önemli görevle düşüyor. Seçim sonrası nasıl bir Türkiye’yi birlikte inşa edeceğimizi birlikte oturup konuşacağız."