25 Mart 2009 tarihinde hayatını kaybeden Muhsin Yazıcıoğlu'nun yakın arkadaşı ve danışmanı olan, emekli diplomat Vahit Özdemir, Yazıcıoğlu'na dair hatıralarını ve kazaya ilişkin şüphelerini Polemik TV'ye anlattı. 'İSTESEYDİ KAÇARDI' Yazıcıoğlu ile 1973-75 yılları arasında tanışıklıklarının başladığını söyleyen Özdemir, " Yazıcıoğlu milletine, davasına sadık bir insandı. İsteseydi 1980 Darbesi'nde yurt dışına kaçardı. Ama o kaçmadı, ülkesinde kaldı" dedi. 'DELİKANLI, ORGANİK BİR ADAMDI' Muhsin Yazıcıoğlu'nun çok yakın arkadaşı ve dostu olduğunu söyleyen Vahit Özdemir, Yazıcıoğlu'nun kişiliği hakkında da birtakım açıklamalarda bulundu. Özdemir, "Delikanlı, organik bir adamdı. Milli ve manevi değerlerine bağlı bir adamdı" ifadelerini kullandı. 'ERBAKAN'A KARŞI KIRGINDI' Necmettin Erbakan'ın, Büyük Birlik Partisi'nin destek oylarıyla hükümeti kurduğunu iddia eden Özdemir, " Rahmetli Yazıcıoğlu, Erbakan'a destek çıkmıştı. Yüzde 10 barajı vardı. Dolayısıyla BBP'nin oyuna ihtiyaç duyuluyordu. Muhsin Başkan da bu desteği sağladı. Erbakan Hükümeti de kendisine 5 kişilik bir sandalye sağlayabilirdi ama bunu yapmadı. Bundan dolayı Yazıcıoğlu, Erbakan'a kırgındı" ifadelerini dile getirdi. TEHDİT İDDİALARI Yazıcıoğlu'nun sürekli olarak tehdit aldığını ancak bu tehditleri 'ısıracak köpek diş gözstermez' diyerek ciddiye almadığını ifade ettiğini söyleyen Özdemir, " Tehditlere boyun eğecek bir insan değildi" dedi. YAZICIOĞLU'NUN İSMİ CİNAYET İLE ANILMIŞTI Gazeteci Murat Yetkin'in, Yazıcıoğlu'nun ismini bir cinayet olayında geçirdiğini de dile getiren Özdemir, " Murat Yetkin, Sayın Yazıcıoğlu'na iftira attı. Başkan da beni aradı ve ne yapmamız gerektiğini sordu. Ben de ona siyasi parti liderine yakışan bir şekilde kendisiyle görüşmesini söyledim. Daha sonra partisinin genel merkezinde Gazeteci Murat Yetkin'i ağırladı ve ona da söyledi. Kardeşim sen beni hedef gösteriyorsun dedi. Bu işlerle bizim bir alakamız yok dedi. zaten Yetkin de ertesi gün bu durumu gazetesinde düzeltti. Muhsin Başkan'dan özür diledi" ifadelerini kullandı. 'BİNMEMESİ GEREKEN BİR HELİKOPTERE BİNDİ' Bosna Savaşı sırasında binilmemesi gereken bir helikoptere bindi. Bu helikopter kiralıktı. kimin kiraladığını da bilmiyorum. Helikopter donanımlı ve uzak mesafelere uçabilecek nitelikte değildi. 'YARDIMIN ULAŞMAMASINDA KASIT VAR' Yaşanan kazadan sonra olay yerinin tespitinin ve yardım ulaşmasının çok fazla zaman aldığını ifade eden Özdemir, "Bu yardımın ulaşmaması devletimizin büyük ayıbıdır. Organizasyon eksikliği diyorlar ancak burada kasıt var. Zamanında ulaşılsaydı oradaki insanlar kurtulabilirdi." dedi. F-16 İDDİALARI "İki F-16 savaş uçağının o bölgede hareketlilik yaptığnı ve ve bu helikopteri yoldan çıkardıkları düşünülüyor. Bu olay da aydınlatılmadı. O uçakların rüzgarıyla düşer mi, mantıklı mı... Bilemiyorum" diyen Özdemir, "Bu olayın aydınlatılmaması devletin bir ayıbı" ifadelerini kullandı. FETÖ İDDİALARI Yazıcıoğlu'nun FETÖ'yü o dönemlerde dahi sevmediğini dile getiren emekli diplomat, "Bu olayın örtbas edilmesi skandaldır. Yazıcıoğlu nefret ederdi FETÖ'den. FETÖ'ye tapanları da lanetlerdi. O dönem Dışişleri Bakanlığı'ndaki diplomatların üçte biri FETÖ'cüydü" ifadelerini dile getirdi. 'KİMSE FETÖ İLE MÜCADELE ETMİYOR' FETÖ ile mücadele eden sadece iki kişi olduğunu belirten Özdemir, "Kimse FETÖ ile mücadele etmiyor. FETÖ ile mücadele eden iki kişi var. Birisi Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğeri de Cihat Yaycı. FETÖ'nün ayağa kalkmasından endişe duyuyorum" dedi.