Kahramanmaraş depremleriyle birlikte Türkiye'nin 11 il'inde yıkımlar yaşanmış, 46 binden fazla kişi yaşamını yitirirken yüzbinlerce kişi ise yaralandı. 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerden sonra oluşan koordinasyonsuzluk hükümete olan güveni sarsmış, Kızılay skandalları ile kamuoyunda eleştiriler çığ gibi büyüdü. 

ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times'ın köşe yazarı Lydia Polgreen; “Devlet bu insanları yüzüstü bıraktı, bu şekilde ölmeleri gerekmiyordu” başlıklı analizinde Erdoğan'ı ve seçim sürecini ele aldı. 

Analizde "Giderek otokratikleşen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye hükümeti, dayanılmaz kayıpları, hiç kimsenin hazırlıklı olamayacağı çok büyük bir felaketin kaçınılmaz sonucu olarak göstermeye çalıştı. Ama konuştuğum çok az kişi buna inanıyor. Adıyaman'da gönüllü bir kurtarma görevlisi olan Ali Aslan, 'Bu felaketin doğal bir yanı yok. Devlet bu insanları yüzüstü bıraktı. Bu şekilde ölmek zorunda değillerdi' dedi." ifadeleri yer aldı.

'TÜRK HALKI BU GERÇEKLE İLK KEZ YÜZLEŞİYOR' 

Köşe yazısında; "Bütün bu ölüm ve yıkımlarda, Türk halkının hükümetine olan inancı kadar hiçbir şey sarsılmamıştır. Deprem, Erdoğan'ın güçlü adam imajını baltaladı ve otokratik yönetimin temel çelişkisini ortaya çıkardı: Her şeye gücü yetme ve yetkinliğinde ısrar eden bir hükümet, felaket karşısında hiçbir yerde görülmediğinde kaçınılmaz olarak hayal kırıklığına uğrayacaktır" ifadelerini kullanan Polgreen sözlerini " Türk halkı bu gerçekle ilk kez yüzleşmiyor. Nesiller boyunca Türk vatandaşlarına hükümetin - "devlet baba"nın onları güvende tutacağı söylendi. Bu sözden Erdoğan kadar yararlanan çok az kişi vardır. 1999'da İstanbul yakınlarında meydana gelen ve 17 binden fazla insanı öldüren Türkiye'nin son yıkıcı depreminin ardından iktidara geldi. Tıpkı geçen ay olduğu gibi, kurbanlar günlerce molozların altında yatarak ya çok geç gelen ya da hiç gelmeyen bir hükümetten kurtarılmayı beklediler" diye sürdürdü.

'DEPREM, MİLLİYETÇİ MÜESSES NİZAMIN NİHAİ YENİLGİSİNE YOL AÇTI' 

1999 depreminden bahsetmeyi sürdüren Polgreen; "Devletin Türk milletiyle olan mutabakatı bozuldu. Felaket tepkisi, birçok kişi tarafından seçkinlerin yozlaşmış yönetiminin ve çökmekte olan kayıtsızlığının bir sonucu olarak görüldü ve Türk devletinin kuruluşundan bu yana Ankara'da gücü elinde tutan laik, milliyetçi müesses nizamın nihai yenilgisine yol açtı. Erdoğan, İstanbul belediye başkanıydı ve o dönemde hükümeti yüksek sesle eleştiriyordu. Yeni siyasi partisi Adalet ve Kalkınma Partisi, kendi ceplerini doldurmak yerine ortalama vatandaşın kaderini iyileştirmek istediklerini söyleyen dindar iş sahiplerinin önderliğinde iktidara geldi. Ancak 20 yıldan fazla zaman geçti ve şimdi durum tersine döndü. Eski seçkinlerin memnuniyetlerini yolsuzluk ve aşırılıklarla yıpratmaları yaklaşık seksen yıl sürdüyse, Erdoğan ve partisi aynı rezaleti 20 yılda başardı" ifadelerini kullandı.