Grevlerinin ikinci gününde ODTÜ öğrencileri işçilere destek ziyaretinde bulundu. Rektörlük önünde toplanan öğrenciler, “Genel grev, genel direniş”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek” ve “İşçi gençlik el ele mücadeleye” sloganlarını attı. “ODTÜ öğrencisi greve çıkan TEZ-KOOP-İŞ emekçilerinin yanında” yazılı pankart açan öğrenciler, basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı öğrenci Doğa Tamer Koç okudu.
Koç, 600 bin işçiyi kapsayan Kamu Çerçeve Protokolü’nün resmi enflasyon oranının bile altında bir zam oranıyla imzalandığını belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “enflasyonla mücadele” sözlerinin, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yatırımcı ve patronlara sunduğu Orta Vadeli Program’la birleştiğini; bunun da emekçiye kemer sıkma ve sefalet koşulları olarak yansıdığını söyledi. Açlık sınırının altında yaşamın normalleştirilmesinin bu programın özeti olduğunu ifade etti.
''Eylemse eylem, grevse grev''
Koç, ODTÜ işçilerinin “Eylemse eylem, grevse grev” diyerek hükümetin dayattığı şartları kabul etmediklerini, üretimden gelen güçlerini kullanarak atanmış rektöre, sermayeye ve iktidara karşı mücadele başlattıklarını dile getirdi. Ülke genelinde işçilerin iktidar politikalarına karşı ses yükselttiğini, grevlerin hız kesmeden sürdüğünü belirtti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Tüpraş işçilerinin grevlerini hatırlatan Koç, TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ’te örgütlü işçilerin de Kamu Çerçeve Protokolü’ne karşı mücadele ettiğini söyledi. Koç, Erdoğan’ın en çok grev yasaklayan iktidar olarak tarihe geçtiğini ve NATO zirvesi kararıyla savunma bütçesinin yüzde 150 artırıldığını, buna karşın işçiye gerçek enflasyon oranında bile zam yapılmadığını dile getirdi.
Son olarak Koç, ODTÜ öğrencileri olarak işçilerin haklı mücadelesini desteklediklerini, kampüsün her alanında işçilerin emeğinin değerli olduğunu, onların sefalet koşullarına mahkum edilmesini kabul etmediklerini vurguladı. Bu mücadelenin öğrencilerin de mücadelesi olduğunu söyleyerek, grev rüzgârını bulundukları her alanda büyüteceklerini ifade etti.