Pazar ziyaretinde CHP Ankara İl Örgütü tarafından dağıtılan broşürlerde, CHP’nin 30 bin 205 TL’lik asgari ücret talebi ile Özgür Özel’in kamuoyuna sıkça dile getirdiği çeyrek altın hesabı ve ücret destek önerileri yer aldı.
“Başkanım, bizi kurtar”
İlk tezgâhta esnafın “Başkanım, bizi kurtar. İşler çok kötü” sözleriyle karşılanan Özel, pazarcılığın dedesinden miras kaldığını vurguladı:
“Dedem 90’lı yaşlarına kadar pazara çıkardı. Kendi ürettiği ürünleri satardı. Benim de çocukken pazarda taktığım mavi muşambadan bir önlüğüm vardı.”
“150 TL’ye limon, ama enflasyon yüzde 35!”
Limonun kilosunun 150 liraya satıldığını gören Özel, fiyatın geçen yıl ne kadar olduğunu sordu. Esnaf, “Geçen sene 50 liraydı. Her gün üzerine 15 lira ekliyorlar” dedi. Özel, bu durumu TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyonla kıyaslayarak şu eleştiriyi getirdi:
“Limon yüzde 200 artmış ama TÜİK’e göre enflasyon yüzde 35. Sonra da bu oran üzerinden memura, emekliye zam yapıyorlar. Hatta onun da altında.”
“Marketler açık oldukça küçük esnaf yaşayamaz”
Alım gücünün düştüğünü ve pazara artık asgari ücretlilerin bile uğrayamadığını dile getiren esnaf, satışlarının üçte bire kadar gerilediğini belirtti. Büyük zincir marketlerin küçük esnafı ezdiğini söyleyen pazarcılara Özel, iktidarlarında bu konuda adım atacaklarını söyledi:
“İktidarımızda büyük marketler haftada bir gün kapalı olacak. Küçük esnafın yaşaması için bu şart.”
Özel, şöyle konuştu:
"Gelecek seçime gideceğiz ya, millete bir şey söyleyeceğiz. Bizim programda şu var: Bu büyük marketler haftada bir gün kapalı olacaklar. Çünkü hem çalışanlar tatil yapsın hiç olmazsa, bir de esnafa bir günlük bir nefes aldırsın. Diyoruz ki bu büyük marketlerin şubeleri, o semtin pazarı ne günse o gün kapalı olsun. Nasıl olur? 25 sene önce Tayyip Bey ilk geldiğinde bunun sözünü vermişti, yapmadı. Bir de küçük küçük yavrularından binlerce oluştu Türkiye’de. 100 binin üstünde."
Mısır tezgahına uğrayan Özel esnafın şu ifadeleriyle karşılaştı:
“Alım gücü zor. Millet alamıyor. Mısırın tanesi 20 lira. Halk zorlanıyor, yani gerçekten halk zorlanıyor. 20 liraya mısır, zaruri bir ihtiyaç da değil. Almıyorlar.”
Bir esnafla sohbet eden Özel, patlıcanın kilosunun geçen yıl 15 lira olduğunu, bu yıl 40 liraya çıktığını öğrendi. Özel bunun üzerine, “Bu pazarda her şey iki katına çıkmış bir sene içinde” dedi.
Esnaf ise “Milletin alım gücü düştü, millet fakirleşti. Milletin gözü artık bir şey görmüyor; geçim görüyor” karşılığını verdi.
“Ben üç çocuğumu nasıl okutacağım''
Bamya satılan bir tezgaha uğrayan Özel, bamyanın kilosunun 250 lira olması üzerine, “Pazarda her şey iki katı artmış, bir tek maaşlar artmamış” dedi.
Bunun üzerine esnaf şöyle konuştu:
“Sebze-meyvede şu andaki olan rezillik, hiçbir şeyde yok. Tarladaki fiyatı ayrı, yolda gelen fiyatı ayrı, pazar fiyatı ayrı, market fiyatı başka bir boyutta. Bu mal pazara gelene kadar beş tane elden geçiyor. Her şey parayla yapılıyor. 54 lira bizim arabalar mazot alıyor. Ben kendim domates satıyorum. Bizim pazarda sattığımız domates 15 lira, 12 buçuk lira. Köylünün eline 3 lira geçiyor. Bu çiftçi nasıl ekecek, nasıl dikecek, bu vatandaş neyi neyle yiyecek? Bir kilo bamya 250 lira. Bir kilo kiraz 500 lira. Genelleme konuşuyorum, Türkiye’de yüzde 90 halk, evine bir kilo kiraz götüremememiştir, mümkünatı yoktur.”
Özel bu sözler üzerine oranın yüzde 95 olduğunu belirtti. Özel ile esnafın konuşmasını dinleyen bir kadın ise şöyle konuştu:
“Ben daha bir şeftali alıp da yemedim kardeşim, ne diyorsun sen? Kayısı alıp da yemedim. Memur maaşıyla geçiniyorum.”
Esnaf şöyle devam etti:
“Şeftali toptancı halde 80-90 lira ama insan alamıyor. Sorsam emeklidir, aldığı 14-15 bin lira. Bu insan bir de kira olursa nasıl yapacak? Kendimden pay biçiyorum. Üç çocuk var bende. Birini üniversiteye hazırlıyorum, biri ilkokula gidiyor, biri de bitirdi. Benim bu bütçeyle çocukları okutma şansım sıfır. Ben bu çocukları nasıl okutacağım?
Bunun üzerine Özel, “Patates tarlada 5 lira, burada 25. Orada 5 liraya alan yok, burada 25 liraya satan yok. Böyle acayip bir iş” dedi.
“Erken seçim olması lazım''
Özel’i pazarda gören bir vatandaş ise kendisine şöyle seslendi: “Düzenin tez elden değişmesi lazım. Erken seçim olması lazım. Ben 72 yaşındayım. Ben hayatımda böyle şey görmedim. İnsanın deliresi geliyor. Pazara gelince insanın aklı şaşıyor. 23 sene sonra geldiğimiz noktaya bak. Böyle bir düzen var mı? Allah var, Allah’tan korkun.” aynı vatandaş, Özel’in “Tayyip bey gelip dolaşıyor mu buraları hiç” sorusuna ise “Nerede gelecek” diye karşılık verdi.
Kabak ve salatalık satan bir esnafı ziyaret eden Özel, “İşler nasıl” sorusunu sorunca esnaf şunları söyledi:
“İşler çok düşük. Vatandaşın alım gücü yok. Geçen seneye göre çok düşük. Sene seneyi aratıyor yani. Eskiden bir yerde 10 ton domates satılıyordu, şimdi 100 kilo. 10 ton domates sattığımı gördüm. Şimdi işler çok düşük.”
“Biz iktidara gelince göreve iade olacak''
Özel, pazarda simit satan esnafla da sohbet etti. Simitçi Özel’e; çocuğunun polis olduğunu, FETÖ soruşturmasından beraat ettiğini ama göreve iade edilmediğini anlattı. Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar’dan yardım isteyen esnafa Özel şunları söyledi:
“Senin dediğin şey şu: kanun hükmünde kararnameyle dünya kadar memuru, polisi attılar. Dediler ki ‘Sen FETÖ’cüsün. Bu adamlar mahkemeye gitti, mahkemede bazısı hiç mahkemesini yapmadan dedi ki ‘Kovuşturmaya gerek yok.’ Bazısı da beraat etti. Bu insanların görevine iade edilmesi lazım. Görevine iade etmiyor. ‘Bu insanlar ne yiyecek’ deyince de ‘Ağaç kabuğu yesin’ diyor, dalga geçiyorlar. Tut ki senin çocuk gitti, belediyeye girecek. ‘Alamazsın, sen de suç işlersin’ diyor. Şimdi bak, biz iktidar olunca ben FETÖ’ye karşıyım ama mahkeme bu adama, ‘Sen FETÖ’cü değilsin’ dediyse ya da ‘Yargılanmana gerek yok, göreve iade’ dediyse bunların hepsi göreve iade olacak. Suçlu olanlar değil, darbeye karışanlar değil ama seninle oğlan gibi mahkemede demiş ki ‘Senin bir şeyin yok kardeşim’ hepsi biz geldiğimizde göreve iade olacak.”
“Pazara çıkamayanlar düşünsün''
Pazarda alışveriş yapan bir vatandaş Özel’i görünce şunları söyledi:
“Meyveleri, sebzeleri görüyoruz. Siz de görüyorsunuz. Görmeyenler de görsün. Sizi çok seviyoruz. Her şeyinizden çok memnunuz. Hatta inşallah daha iyi yerlere gelirsiniz de şu şeyden halkı kurtarırsınız bir an önce. Bıktık yani.”
Özel ise bu sözlere karşılık şöyle konuştu:
“Ne mutlu bana. Benim milletvekillerini seviyorsunuz, belediye başkanlarını seviyorsunuz, beni seviyorsunuz. Tayyip bey düşünsün gerisini. Pazara çıkamayanlar düşünsün.”
Mısır satılan bir tezgaha giden Özel, esnafın ricası üzerine pazar önlüğü giyip fotoğraf çektirdi.
“İnsanlar çocuklarını korkudan pazara getiremiyorlar''
Domates tezgahını ziyaret eden Özel’e esnaf şu sözlerle dert yandı:
“Alışverişler kötü, iyi değil. Pazar dedin mi, çocukların, ailelerin geleceği bir ortamdır. Vatandaş öyle olmuş ki çocuklarını pazara getiremiyor. Çocukları 1 kilo muz ister, 1 kilo üzüm ister diye korkudan getiremiyor. Ekonomi harbiden çok kötü. Sizden başka da bir umudumuz yok Başkanım. Millet çocuğunu getiremiyor. Siz akşamüstü gelin, burada ağlama sesi duyarsınız. Üzüm isteyen, muz isteyen, armut isteyen çocuklar var. Millet olarak zor bir durumdayız. Biz pazarcı olarak üzülüyoruz bu duruma, çok üzülüyoruz.”
Bunun üzerine Özel, pazarda dağıtılan broşürlerin fotoblok olarak basılmış halini eline alarak esnafa gösterdi ve şöyle konuştu:
“Bu işi kurtaracak olan işi söyleyeyim: Bunları benim imzamla Meclis’e verdik. Bunları oylamadan kaçtılar, tatile gittiler. Asgari ücret 30 bin lira olsun. Şimdi 22 alıyor, ayda 8 bin lira fazla cebine girse pazara getirmez mi çocuğunu, getirir. En düşük emekli maaşı asgari ücret olsun. Şimdi 16 bin lira alıyor. Asgari ücret 22 ama biz 30 olsun diyoruz. 16 bin lira alan emekli 30 bin lira alsa hareketlenmez mi pazar, hareketlenir. Memurların emekli aylığına seyyanen zam sözü verdi. Geçen sene 8 bin, bu sene 8 bin; 16 bin lira. Daha bu zammı yapmadı. Biz hepsinin kanun tekliflerini verdik. Bunları yapmadan tatile kaçtılar.”
Bunun üzerine esnaf şöyle konuştu:
“Ben kendim meyveciydim. Meyveyi bıraktım, satamadım, vatandaş alamıyor. Böyle şeyler konuşulmaz, burada bir tane kayısı 10 lira tutar mı? Tanesi 10 lira. Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük parası 200 lira, 1 kilo armut 250 lira. Biz bu durumdayız. Bu tezgahın hepsini satsam bin 500 lira kalıyor. Ne kalabilir ki?”
"Eriği adetle alıyorlar''
Meyve satan bir tezgahı ziyaret eden Özgür Özel, esnafa “Bugün kaç kilo şeftali satarsın” diye sordu. Esnaf, 50 kilo yanıtını verdi. Özel’in bundan beş sene önce yazın böyle bir günde kaç kilo satış yapacağını sorması üzerine 500 kilo yaptığını söyledi. Esnaf şöyle devam etti:
“Ürünler çok pahalı olduğu için insanlarda kışlık kültürü de kalmadı. İnsanlar şeftalisini alır, reçel yapardı, komposto yapardı, kış boyu tüketirdi. Şu an bir Allah’ın kulu kışlık yapamıyor, alamıyorlar.”
Aynı tezgahtaki bir diğer satıcı ise şöyle konuştu:
“Eriği adetle alıyorlar. Tanesi 15 liraya geliyor. Kilosu 300 lira. İnsanlar alamıyor, yiyemiyor, bakıp gidiyorlar.”
Pazarda kendisine ikram edilen kavunun tadına bakan Özel, kavunun kilosunun 50 lira olduğunu öğrenince geçen yılki fiyatını sordu, 30 lira yanıtını aldı. Özel, “30 liralık kavun 50 lira olduysa yüzde 65 zam almış. Enflasyon kaç? Yüzde 35. Kavuna 65 zam geliyor, TÜİK hesaplıyor, 35 buluyor” dedi.
Altın hesabı yaptı
Pazarda alışveriş yapan emekli bir vatandaşla sohbet eden Özel, vatandaşa maaşının ne kadar olduğunu sordu. Vatandaşın 17 bin 500 lira aldığını söylemesi üzerine Özel, üzerinde çeyrek altın hesabı bulunan fotobloku göstererek şunları söyledi:
“2002 yılında senin maaşa yakın en düşük emekli maaşı sekiz çeyrek altın alıyormuş. Şimdi iki buçuk çeyrek altın alıyor. Ben bunu her gittiğim yerde anlatıyorum. Tayyip bey kızıyor, ‘Kuyumcudan çık, hesap makinesini bırak’ diyor. Bak seninle yapalım şimdi. 17 buçuk bin lira maaş alıyorsun. Sen de iki buçuk çeyrek alıyorsun anca işte. Beş buçuk çeyrek kayıp.”
Bunun üzerine emekli vatandaş Özel’e, “10 yaşındaki çocuğun bile bundan haberi var” deyince Özgür Özel vatandaşa nasıl olacak sorusunu sordu. Vatandaş, “Beraber yürüyeceğiz, hepsi bu” diye karşılık verdi.
Özel, şöyle devam etti:
“Sen beş buçuk tane çeyrek altını nerede kaybettin? Seçim sandığında, 3 Kasım 2002 günü. Bir şey kaybedildi mi nerede bulunur, kaybedildiği yerde. Yine sandıkta bulacağız sizin altınları.”
Eşi emekli olan ve onun maaşıyla geçindiğini söyleyen bir vatandaş Özel ile sohbet etti. Vatandaş bin lirayla pazar arabasını dolduramadığını söyledi.
“Bizi bu zulümden kurtarın''
Pazarda Özel’in yanına gelerek ona sarılan bir vatandaş, şunları söyledi:
“Başkanım bizi bu zulümden kurtarın. Biz öldük. Televizyon izlemekten yorulduk. Televizyonları kırmak istiyoruz artık. Ama sadece sizi izlemek istiyoruz. Sen de çok yoruldun hem de nasıl. Sana çok üzülüyoruz. Sesin bitti. Çok üzülüyorum. İnşallah bizi kurtaracaksınız.”
Bir sebze tezgahında esnafın halini soran Özel, “Bu pazara sandık kurulsa yüzde 90’la kazanacağız seçimi. Öyle anlaşılıyor. Herkes öyle diyor” dedi.
Özel yaz elmasının 75 liraya satıldığı tezgaha uğradı. Tezgahın esnafı, "Görüyorsun fiyatları. Bu fiyata asgari ücretli nasıl yetişsin" diye sordu. Özel, bunun üzerine, "Ya kiraya verecek ya karnını doyuracak. Kiraya verirse pazara kalmıyor, pazara gelirse kiraya kalmıyor" ifadesini kullandı.
O sırada başka bir tezgahın esnafı Özel’in yanına gelerek şunları söyledi:
"İnanır mısın halkımız çok zor durumda. 200 lirayla geliyor, çileğin kilosu 150 lira, 10 liralık çilek istiyor. Bir vatandaş olarak, bir esnaf olarak içim gidiyor. Ama ne yapayım? Allah şahidim olsun. Dün kilosu 120 lira olan Iğdır kayısısını sattım. Dört tane kayısı verdim, 35 lira.”
''Masrafımızı kurtarmıyor''
Kilosu 150 liradan bamya satan esnaf 5-10 lira karla satış yaptığını söyledi. Esnaf şöyle konuştu:
“Alım yok. 5 lira karla koyuyorum ama o da masrafımızı kurtarmıyor. Poşet parasına yetmiyor yani anlayacağın. Bir de mazot 55 lira. Bamya koyduğumuz kasa yarım kilo geliyor. Bamyayı 150 liraya alıyorsun, bu sana 75 liraya geliyor. 10 kilonun kârı gitti.”
Özel ise şöyle karşılık verdi:
“Poşeti de bedavaya veriyorsun. Marketçi 25 kuruşa satıyor. 75 liralık bu kasa yarım kilo bamyayı yutuyor. Zaten bunda beş lira kar var diyorsun. 10 kilo kar gitti. 10 kilo satacaksın ki kasanın parası çıksın. Allah yardımcınız olsun. Düzelecek bu işler, seçimle düzelecek.”
"Biz satıyoryz üzülüyoruz, müşteri üzülüyor''
Biber satan bir esnaf, “Üretici üzgün, haldeki üzülüyor, biz satıyoruz, üzülüyoruz, alan müşteri üzülüyor. Herkes üzülüyor. Halimiz ne olacak bilmiyorum" diye konuştu.
Özel’in “Kim üzüyor” sorusuna yanıt veren esnaf, “AK Parti üzüyor da bakıyorsun AK Parti’ye her şeyi günlük güneşlik anlatıyor” dedi. Özel buna karşılık, “Eskiden pazarı geziyordun yarısı AK Parti’li yarısı diğer partilerden çıkıyordu. Şimdi bir tane AK Parti’yi savunan görmedim. Ne esnafta ne alışveriş yapanda kalmadı” diye konuştu.
Özel’i sarılıp öperek halini hatırını soran bir vatandaş, “Seni bekliyorum burada. Kurban olurum sana. Allah yardımcın olsun senin. Ekrem’i bir çıkarabilsen. Selamımı söyle, Elif Çalışkan’ın selamı var de” dedi. Özel’in “Çıkaracağız Ekrem’i. Onu çıkarınca sen de başa oturtacak mısın” sorusu üzerine “O zaten başta. Sen de benim başımdasın” dedi.
Özel ile sohbet eden bir başka vatandaş, “Emeklilerin hali ne olacak? Bak, pazara gelemiyoruz. Yaz geleli daha bir kilo kiraz alamadık. CHP’li belediyelerde hata var da AK Partililerde yok mu? İmamoğlu’nu kurtarın oradan yavrum, ne olur kurtarın. Biz televizyon izlemek istemiyoruz artık. Hep kanalları kapatmaya kalkıyor, biz de onları izlemiyoruz. Azıcık bir ikramiye verdiler, onu da CHP sayesinde veriyorlar” dedi
Pazarcı önlüğü giyip tezgahın arkasına geçen Özel, esnaflarla fotoğraf çektirdi. Esnaf, Özel’e şunları söyledi:
“Normalde siyasi liderleri genelde seçim zamanları pazarlarda, halkın içinde görürüz. Sizi böyle zamanlarda görmek bizi gerçekten mutlu ediyor ve onore ediyor.”
"Değiştireceğiz iktidarı, düzelteceğiz''
Domates satılan bir tezgahı ziyaret eden Özgür Özel, esnafa vatandaşın durumunu sordu. Vatandaş durumun çok kritik olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
“Vatandaş alamıyor ki. Zaten zengin gelmez ki pazara. Gariban pazara geliyor. Markete git, market şimdi kuyruk. Şu domates 40 lira markette, burada en kral domates 20 liradır. Ne köylü ne satıcı ne alıcı... Kimse para kazanamıyor ki.”
Bunun üzerine Özel, “Değiştireceğiz iktidarı, düzelecek. Desteğinizle inşallah” dedi.
"Sen bu ülkeye yakışıyorsun''
Bir başka esnaf Özel’e şunları söyledi:
“Her zaman seninleyim. Maşallah, senin zekan süper. Sen bu ülkeye yakışıyorsun. Allah yollarını açık etsin.”
CHP tarafından dağıtılan çeyrek altın hesabı broşürünü gösteren bir esnaf, “Zaten en kısa yoldan anlatmışsınız. Hesap aynen doğru.”
Özel ise şunları söyledi:
“AK Parti geldiğinde yedi çeyrek altın alan asgari ücretli, şimdi üç çeyreğe düştüyse pazarda hangi parayı harcayacak? Emekli sekiz çeyrek alıyormuş, şimdi iki buçuk çeyrek. Bu para cebinde olsa gelecek, burada harcayacak. Para nerede? Para AK Parti’nin iktidarda olmasının maliyeti.”