Gündem

PKK bildirisinde Türkiye'yi rahatsız eden ifadeler!

Terör örgütü PKK 12. kongresinin ardından kendini feshettiğini duyurdu. PKK fesih bildirisindeki 'Lozan ve Sevr anlaşmaları' için yazılan ifadeler büyük tepki görürken, TBMM ve muhalefete yapılan atıflar dikkat çekti.

Abone Ol

Türkiye yeni haftaya çok sıcak bir gelişmeyle başladı. PKK kendini feshettiğini açıkladı. Fesih kararı PKK'nın 12. kongresinde alındı. PKK silah bıraktı deniliyor ama akıllarda uzantıları ile ilgili sorular var mı? Silahların teslim edilmesi süreci nasıl ilerleyecek? PKK bildirisinde yer alan açıklamalar ne anlama geliyor?

Fesih kararının yansımalarının günlerce konuşulması beklenirken; Bildiride Türkiye'yi rahatsız eden kısımlar, SÖZCÜ ekranlarında değerlendirildi

'BU METİNİ BÜROKRATLAR GÖRMEDİ Mİ?'

Gazeteci Özlem Gürses'in SÖZCÜ ekranlarında "özellikle Lozan bölümüne çok şaşırdığımı söyleyebilirim. Bu cümlenin kendisi problemli... Bu metin Türk devletinin güvenlik ve istihbarat bürokratlarının bünyesinden geçmemiş midir? Biz daha önce Türk devletinin rahatsız olacağı hiçbir açıklamanın metinde olmayacağını duymuştuk..." dedi.

'BU İFADELER HİÇ HOŞ OLMADI'

Emekli Tuğgeneral DR. Özgür TÖR Lozan açıklamaları için şu ifadeleri kullandı: 

Metnin gecikmesi bize Türkiye'yi herhangi bir üzüntüye sokmayacak bir metnin sunulması için hazırlık yapıldığı beklentisini oluşturmuştu. 19 Mayıs haftasına giriyoruz. Biz Mustafa Kemal Atatürk'ün Ulus devlet modelini mi bırakacağız? Bu Lozan konusu başta olmak üzere bu ifadelerin hiç hoş olmadığını ifade etmek isterim. Beklenen metin bu değildi. Uğruna çok şehit verdiğimiz Lozan gibi konuların hiç karıştırılmadığı bir metin olsa daha iyi olurdu. Bir metni okurken tekrarlanan sözler alt alta yazıldığı zaman bu metnin ana fikri ortaya çıkar. 

Bildirideki Lozan kısmı şu şekilde... 

"Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkımızın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktı. Doğuşunda reel sosyalizmin etkilerini yaşadı ve ulusların kendi kaderini tayin hakkı ilkesini benimseyerek, silahlı mücadele stratejisi temelinde meşru, haklı bir mücadele yürüttü. PKK katı Kürt inkarının, buna dayalı imha siyasetinin, soykırım ve asimilasyon politikalarının egemen olduğu koşullarda şekillendi."

"TÜRKİYE BİLDİRİYİ YOK HÜKÜMDE SAYMAZSA DEVLET ÖZELLİĞİNİ KAYBETMİŞ DEMEKTİR"

Gazeteci Gürses, terör örgütü PKK'nın bildirisindeki soykırım ifadelerinin geçtiği ve, "Uluslararası güçleri halkımıza yönelik yürütülen yüzyıllık soykırım politikalarındaki sorumluluklarını görerek demokratik çözüme engel olmamaya ve sürece yapıcı katkılarını sunmaya davet ediyoruz" ifadelerinin yer aldığı kısma dikkat çekerken Uluslararası İlişkiler ve Strateji Uzmanı Dr. Naim Babüroğlu şunları kaydetti:

"Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bu bildiriyi eğer çok kısa sürede yok hükmünde saymazsa devlet özelliğini kaybetmiş demektir. Bir Lozan'ı reddediyor, Cumhuriyeti reddediyor, Lozan'dan önceki Sevr anlaşmasının hükümlerinin geçerli olduğunu kabul ediyor burada. Muhtemelen Sevr yazılmıştır, bazı nedenlerle Sevr'i silmişlerdir ama Sevr anlaşması ve 1921 Anayasası. 1921 Anayasası'nda Cumhuriyet yoktur, kadın hakları yoktur. 1921 Anayasası'nda laiklik yoktur. 1921 Anayasası'nda ulus devlet yoktur. 1921 Anayasası'nda daha İstiklal Savaşı devam etmektedir. Daha Cumhuriyet kurulmamıştır. 

100 yıllık soykırım biliyorsunuz, sözde soykırım Ermeni olayıyla ilgili Türkiye kendini aklatamadı. Devlet onu reddetmezse; 10-15 yıl sonra uluslararası mahkemelerde Türkiye, 'Kürtlere soykırım uygulamıştır' davaları başlayacak.  Bizim  torunlarımız onunla uğraşacak, halbuki öyle bir şey yok. "

BİLDİRİDE 'TBMM VE MUHALEFET' ATIFLARI

SÖZCÜ Ankara muhabiri Aslı Kurtulmuş Mutlu canlı yayında şu değerlendirmeleri yaptı...

Hem muhalefetin hem de iktidarın dikkat çektiği konu TBMM idi. Biz de PKK 'nın bu açıklamasından Meclis'in içerisinde olduğu cümleleri de görüyoruz. Açıklamanın Meclis'e ve muhalefete atıfta bulunan kısmında şu ifadeler 

"Türkiye Büyük Millet Meclisinin tarihi sorumlulukla rolünü oynaması önemli olmaktadır. Aynı şekilde hükümet ve ana muhalefet partisi başta olmak üzere Meclis'te temsili bulunan tüm siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini, din ve inanç topluluklarını, demokratik basın kuruluşlarını, kanaat önderlerini, aydınları, akademisyenleri, sanatçıları, işçi-emekçi sendikalarını, kadın-gençlik örgütlerini, ekolojist hareketleri sorumluluk altına girerek barış ve demokratik toplum sürecine katılmaya çağırıyoruz." 

Türkiye yeni haftaya çok sıcak bir gelişmeyle başladı PKK kendii feshettiğini açıkladı. 12. kongrede bu kararın alındığı belirtiliyor. Bu fesih kararının bundan sonraki yansımalarını günlerce yıllarca konuşacağız. PKK silah bıraktı deniliyor ama akıllarda uzantıları ile ilgili sorular var mı? Silahların teslim edilmesi süreci nasıl ilerleyecek? Bunlar takip edilecek.

Bu yazılı açıklamada TBMM'nin işaret edilmiş olması, ana muhalefet partisi denilerek CHP'ye atıfta bulunuluyor olunması. da dikkat çekti.  

BAHÇELİ VE ERDOĞAN YENİDEN BİRARAYA GELEBİLİR

Bugün kabine toplanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugünkü programında konuşma yapması bekleniyor. bu fesih için ne diyecek. MHP lideri Bahçeli ne diyecek? Geçtiğimiz hafta Bahçeli ve Erdoğan görüşmüştü. İki liderin bu hafta içinde yeniden bir araya gelmesini görebiliriz. 

Tuncer Bakırhan dün katıldığı canlı yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşme taleplerini açıklamıştı. Beştepe'de Cumhurbaşkanı Erdoğan İmralı heyeti ile görüşmüştü ama şimdi bu görüşmelerin liderler düzeyinde olacağını görebiliriz. 

SÜRPRİZ BULUŞMALAR GERÇEKLEŞEBİLİR

Artık bu fesih kararı netleşti. Bundan sonraki süreçte Erdoğan'ın ne diyeceği, iç ve dış siyasette neler yaşanacak hepsini takip edeceğiz. Bugün artık gözler liderlerin yapacağı açıklamalarda. Sürpriz buluşmalar her an gerçekleşebilir."