Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sahte ilaç skandalına ilişkin açıklamalarda bulundu. "Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) gibi uluslararası bir otorite var. Bazı ülkelerden Bangladeş, İran, Arjantin, Tayvan gibi; ülkemizde ruhsatı olmayan ilaçların Türkiye’ye girişi yapılmak isteniyor. TİTCK bu anlamda güvenilirliği artırmak üzere kılavuz yayınlayarak, biyoeşdeğerlik, biyoyararlanım gibi ilave kanıtlar ve kalite belgeleri isteyerek, tedbirleri sıkılaştırdı. Bahsi geçen bu ülkelerden ilaç getiren bazı firmaların bu düzenlemelerden rahatsız olduğunu görüyoruz. Bu olayın altındaki mesele budur. TİTCK ilaç almaz, TİTCK ilacı Türkiye’de ruhsatlandırır veya yurt dışı ilaçsa etkili ve güvenli olduğunu belirler ve listeye alır. İlacın satın alınmasıyla ilgisi yoktur 'TEDBİRLERİMİZİN DEVAMI GELECEK' Bizim yaptığımız kılavuz güncellemesi. Tedbirleri daha da sıkılaştırıp vatandaşa güvenilir ilaç sağlamayı amaçlıyor. Bu ülkelerden ilaç getirmek isteyenler ise ucuz maliyetli; ancak kalitesi belirsiz ilaç getirerek, ilaç teknolojisi gelişmiş ve uluslararası tanınırlığı olan ilaç otoritelerine üye ülkelerin ilacıyla eşdeğer kılıp, yüksek fiyatlara satmak isteyenler. Bu durumda bizim kılavuzumuz da bunu yapmak isteyenlerin oyunlarını, yani rantı bozan bir kılavuz. Bu iddialar, bu odaklar tarafından çıkarılıyor. Bu gürültü buralardan kopuyor. Ama önümüzdeki dönemde tedbirlerimizin devamı gelecek" ifadelerini kullandı. 'HASTALARIMIZDA KULLANILMASI SÖZ KONUSU OLMAMIŞTIR' Bakan Koca, kanser hastalarına sahte ilaç kullanıldığı iddiasıyla ilgili, "Mevcut iddia için biz soruşturmamızı 2019’da tamamladık. Soruşturma Sağlık Bakanlığı müfettişleri tarafından yapıldı ve ilacın sahte olduğu belirlenir belirlenmez ilgili tüm bilgi ve belgeler sunularak savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Ayrıca şunun da altını çizeyim; TİTCK kayıtlarına göre ülkemize Bangladeş'ten bugüne kadar iddiaya konu olan ilacın bir kutu dahi girişi olmamıştır. Hiçbir şekilde hastalarımızda kullanılması da söz konusu olmamıştır" diye konuştu. BELGELERE RAĞMEN YALANLADI Öte yandan Cumhuriyet gazetesi yazarı Murat Ağırel, köşe yazısında "Sahte kanser ilacı, sahte raporlar ve sis bulutları" başlıklı ilk yazısında söz konusu sahte kanser ilacının Asiye Dokuyucu isimli lösemi hastasına verildiğini raporlarla ortaya koydu. Ağırel'in ilgili yazısı şu şekilde: "Adana’da Bülent Dokuyucu adlı bir yurttaş annesi Asiye Dokuyucu’nun lösemi hastası olduğunu, kullanması gereken ilaçları için Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne başvurduklarını, form doldurduklarını, bir hafta sonra İbni Sina Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi’nden ilaçların geldiğini, ilaçları kullanmaya başladıklarını ve yaklaşık 10-15 gün sonra annesinde oluşan halsizlik şikâyeti ile hastaneye gittiklerini, burada yapılan incelemeden sonra yurtdışından temin edilen ve annesinin kullandığı ilaçlardan birinin sahte olduğunu öğrendiklerini, bu nedenle konunun incelenmesinin istenildiğini söylüyor."