Geçen hafta meydana gelen olayın görüntüleri geçtiğimiz günlerde sosyal medyada yayınlandı. Protestocuların minibüse “yazık sana” ve “izin vermiyoruz” gibi sloganlar attığını gösteriyor. Araba başbakanın minibüsünü takip ediyor ve bir noktada içeriden biri başbakana “Nazi” diyor.

Olayla ilgili sorulan Ardern, “Hiçbir noktada kendi güvenliğimden veya yanımda olan birinin güvenliğinden endişe duymadım. Bu işte her gün yeni ve farklı deneyimlerle karşılaşıyoruz. Şu anda Yeni Zelanda için alışılmadık bir yoğunluğu olan bir ortamdayız. Zamanla geçeceğine de inanıyorum” dedi.

TEHDİTLERDE REKOR KIRILIYOR: ‘MECLİSİ BOMBALARIZ’

Olay, Yeni Zelanda'daki pandemi müdahalesinde yer alan politikacılara ve kamuya mal olmuş kişilere yönelik tehditlerde küçük ama dikkate değer bir artışın ortasında gerçekleşti. 1News'e bu hafta resmi bilgi yasası kapsamında yayınlanan polis verilerine göre, milletvekillerine yönelik tehditler geçen yıl bir ayda üç yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

Yeni Zelanda polisi 1 News'e verdiği demeçte, olaylar arasında, parlamentoya bombalı saldırı düzenlemekle tehdit eden bir kişi de dahil olmak üzere politikacıları yaralama, zarar verme ve suikast yapma tehditleri yer aldı.

Başbakan Ardern, bu tür olaylara maruz kalmanın işin bir parçası olduğunu söyleyerek, “Bunu sadece karar vericiler olduğumuz gerçeğinin bir yansıması olarak görüyorum. Ve insanlar alınan kararları beğenmiyorsa, o zaman bununla ilgili geri bildirimleri elbette biz duyacağız” dedi.

AŞILAMA ORANI YÜZDE 95

2021 yılının sonlarında, Yeni Zelanda parlamentosu, milletvekillerinin aşı karşıtı kişiler tarafından taciz edilmek üzere hedef alındıkları yönündeki raporların ardından güvenlik önlemlerini artırdı ve parlamento hizmetleri, milletvekillerinin kilitleri veya güvenlik sistemlerini değiştirmelerine yardımcı olmak için küçük bir bütçe ekledi.

Yeni Zelandalıların büyük çoğunluğu, yetişkinlerin yaklaşık yüzde 95'inin aşılandığı ülkenin aşılama çabasını destekledi. Ancak bazıları ya aşının kendisine ya da beraberinde getirdiği yönergelere şiddetle karşı çıktı: ülkenin işgücünün yaklaşık yüzde 40'ı aşı yönergeleri kapsamındadır. Mevcut düzenlemelere göre, aşı kartı olmayan kişiler kapalı mekanlarda yemek yiyemez veya kuaför ve spor salonları gibi yüksek temaslı işletmeleri ziyaret edemez. (Guardian)