İçişleri Bakanlığı’nın yeni normalleşme takvimi ile ilgili olarak bugün basın toplantısı düzenleyen Antmen, tam kapanma sırasında açıklanan planlamanın çalışanların yüzde 17’sini kapsamadığını söyledi. Antmen, zorunlu olmayan üretime yönelik çarkların dönmesinden bir an bile vazgeçilmediğini kaydetti.

Salgının fırsata çevrilerek bazı sektörlerde çarkların daha hızlı dönmesinin yolunun açıldığını anlatan Antmen, gündelik gelirle yaşayan insanlar eve kapatılırken sermaye güçlerinin üretim çarklarına dokunulmadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 1 milyon 100 bin civarında esnafa 3 bin, 235 bin civarında esnafa da 5 bin TL ödenmesi kararının ciddi hayal kırıklığı yarattığını belirten Antmen, “Covid -19 pandemisinde alınan tüm önlem ve uygulamaların temel amacı bulaş zincirini kırmak olmalıdır. Pandemiden çıkışın anahtarı ise etkili ve güvenli aşıların yaygın ve hızla uygulanmasındadır. Ancak kapanma döneminde bu şartlar yerine getirilmemiştir” dedi.

“AŞILAMA BÖYLE GİDERSE BAĞIŞIKLIK İÇİN GEREKLİ NÜFUSA ULAŞMAK ZOR”

Acilen harekete geçilerek etkililik düzeyi en az yüzde 70-80 olan aşıların toplumun en geniş kesimine hızla uygulanması gerektiğini anlatan Antmen, aşı programının bu şekilde devam etmesi halinde toplumsal bağışıklık için gerekli aşılı nüfus oranına yakın tarihte ulaşılamayacağını söyledi. Virüsün toplumda yayılımının sınırlanması için yapılması gerekenleri anlatan Antmen, şöyle devam etti:

“Günlük vaka sayılarının 10 binin üzerinde, günlük ölümlerin 250’ye yakın olduğu, aşılamada yüzde 12’lerde kalındığı bir ortamda bu salgınla baş edebilmek mümkün değildir ve en fazla bir ay içerisinde başka bir pik ile karşı karşıya kalmamız kaçınılmazdır. İnsanların çalıştığı, yani işverenlerine ait olan zamanlarında dışarıda olmasına izin verilirken kendilerine ve ailelerine ait olan hafta tatillerinde eve hapsedilmeleri ancak ekonominin öncelendiği, insanın ötelendiği bir düzenin uygulaması olabilir.”

“ALGIYI DEĞİL SALGINI YÖNETİN”

Sağlık Bakanlığına ve hükümet yetkilerine seslenen Antmen, “Algıyı değil, salgını yönetin, ekonomiye ve turizme değil, insana ve sağlığa öncelik verin” dedi. Mersin’deki vaka sayıları hakkında da bilgi veren Antmen, şunları söyledi:

“Kapanmadan önce günlük vaka sayısı 500’ün üzerinde idi. Şu anda 100-150 civarında. Doğal olarak vaka sayılarında azalma var. Hastanelerdeki yatışlarla ilgili de çok öyle bir sıkıntı yok. Şu anda aşılamaya hız verilecek olursa Mersin açısında çok ciddi bir sıkıntı görülmüyor. Şu anda belirti görülmeyenlerde test yapılmıyor. Rastgele testlerin de yapılması gerekiyor. Şikâyeti olmayanlara da test yapılması lazım. Şu andaki politika ile ortaya çıkan vaka sayısında bir düşme var. Mersin’de günlük ne kadar test yapıldığı konusunda bir bilgimiz yok.”  

“ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA YÜKSELME OLMASI ÇOK DOĞAL”

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Mersin Şube Başkanı Dr. Zeki Sinan Doğan ise illerin test sayısının devlet sırrı gibi saklandığını ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:

“100 bin test yaparsan 10 bin bulursun, 300 bin test yaparsan 25-30 bin vaka bulursun. Bu önlemler ciddi düşüş sağladı ancak yeterli bir düşüş değil. Şampiyonluk kutlamaları ve İsrail’i protesto gösterilerindeki serbestlikten dolayı önümüzdeki haftalarda yeniden bir yükselmenin olması çok doğal.”