Gazete Duvar’dan Müzeyyen Yüce’nin haberine göre uzman doktor yaşadığı bunalımı böyle anlattı:

Ben 18 yıllık jinekoloji uzmanı olarak Türkiye’nin birçok yerindeki kamu hastanelerinde hizmet verdim. İşimiz insanların sağlığını korumaktı; ama bu süreçte bizlere kendimizi çok değersiz hissettirdiler ve artık bizim sağlığımız tehlikede. Benim bölümün Covid-19’a uzak olmasına rağmen ben aylarca gönüllü olarak Covid–19 olan gebeleri takip ettim. Bir günden bir güne de şikâyet etmedim. Ama gerek devlet bünyesinde sağlık çalışanlarının şartlarının giderek kötüye gitmesi gerekse mobbing'e maruz kalmamız beni artık dayanamayacağım noktaya getirdi. Psikolojim alt üst oldu. Bizler şu an depremde enkaz altında kalmış kişiler gibiyiz.
 

"İNTİHARIN EŞİĞİNDEYİM"

Çocuklarıma rağmen intiharın eşiğindeyim. Düne kadar sağlık çalışanları istifa edebiliyordu; şimdi biz istifa talep ettiğimiz zaman vatan haini ilan edilmeye çalışılıyoruz. Ben 18 senede 18 gün izin kullanmadım; ama şu an izin kullanıyorum. Çünkü artık psikolojim çalışacak durumda değil. Devlet bünyesinde istifa edecek çok sayıda sağlık çalışanı var; ama bizleri yasaklarla tutmaya çalışıyorlar. Son döneme bakıldığında intihar eden o kadar çok sağlık çalışanı var ki; bu insanlar neden intihar ediyor hiç sordular mı? Sadece her hekimin arkasından 'Allah rahmet eylesin' diyorlar. Ben ölümü göze almışım, istediğim tek şey istifa edebilmek.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) 2. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten de sağlık çalışanlarına istifa yasağının “insan haklarına” ve uluslararası iş sözleşmesine aykırı olduğunu söyledi.