Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, mRNA aşılarının daha güvenli ve daha etkili olduğunu söyleyerek şunları kaydetti:

*mRNA aşı yöntemi yeni bir yöntem değil. 1990’dan beri değişik hastalıklar üzerinde denenmiş, denemeleri devam eden aşılar. En eski bilinen aşı geliştirme yöntemlerinden biri inaktif aşı geliştirme yöntemidir. 

*Son derece kolay hazırlanıyor. Çoğaltıp ısıyla, ultraviyole ile ya da bir kimyasal maddeyle öldürüyorsunuz ve insanlara veriyorsunuz. Fakat bir dezavantajı var. Bütün virüs hücresini verdiğiniz için yan etki oranı mRNA aşılara göre daha fazla. Etkinliği de mikroorganizma canlı olmadığı için hücresel bağışıklığı pek uyarmıyor. Dolayısıyla tekrar tekrar yapılması gerekiyor. Bunun yanında taşınmasında ve saklanmasında mRNA aşılara göre avantajları var.

“DÜNYA mRNA AŞILARINI SAKLAMA ALANINA SAHİP DEĞİL”

Prof. Dr. Ceyhan, mRNA aşılarının özel saklama ve taşıma koşulları gerektirdiğini belirterek şu tespitlerde bulundu:

*Bu iki aşıdan BionTech Pfizer aşısı eksi 70 derecede tutulması gereken bir aşı. Moderna’nın aşısı da eksi 20 derecede tutulması gereken bir aşı. Biz de dahil dünyadaki hiçbir ülke bu şekilde eksi 70 ya da eksi 20 dereceye ayarlanmış aşı saklama ya da dağıtma sistemine sahip değil. Bu aşıları alan ve almaya karar veren ülkeler hemen bunların saklanması ve taşınması için gerekli sistemleri oluşturmaya başladılar. 

*Eksi 70 derecelik büyük depolama alanları inşa etmeye başladılar. Bunların taşınması için eksi 70 derece sistemler hazırladılar. Bu yapılamayacak bir şey değil ancak hem maliyetli hem de zaman alan bir iş. Dolayısıyla bu aşı zaten yapılacak ise en kısa sürede bunların tamamlanması lazım.

"İNAKTİF AŞI MEVCUT SİSTEME UYGUN"

Prof. Dr. Ceyhan, inaktif aşıların özel saklama koşullarına ihtiyaç duymadan da kullanılabildiğine dikkat çekerek, “İnaktif aşılar normal buzdolabı sıcaklığında saklanabiliyor ve taşınabiliyor. Dolayısıyla mevcut olan aşı saklama ve dağıtma sistemimiz yeterli. Zaten devlette genel kitlesel aşı uygulaması için inaktif aşı almaya karar verdi. İnaktif aşıların da güvenliğinde önemli bir sorun yok. Neticede ölü mikroorganizma bunlar. Çok kolay hazırlanıyorlar. Virüs, hücre kültürlerinde çoğaltılıyor, sonra ultraviyole ya da kimyasal maddelerle öldürülüyor ondan sonra vücuda veriliyor” diyerek interaktif aşılar için mevcut sistemimizin uygun olduğunu dile getirdi.

"İNAKTİF AŞILARIN ETKİNLİKLERİ AZ"

İnaktif aşıların etkinlik açısından yetersiz kaldıklarını ifade eden Prof. Dr. Ceyhan, “Bağışıklığı uyarma açısından hem canlı aşılardan hem mRNA aşılarından daha az etkililer. O nedenle tekrarlayan dozlarda yapılmaları gerekir. Koruyuculuk sürelerinin de diğerlerine göre daha kısa olma ihtimali var” dedi.

"AŞIYI SEÇME ŞANSIMIZ YOK"

"Hangi aşıyı yaptıracaksınız?" sorusunu yanıtlayan Ceyhan, "Seçme şansımız yok. En azından bir süre sadece Çin’in inaktif aşısını bulabileceğiz" dedi.