Aşı karşıtlarının İstanbul Üsküdar’da düzenlediği “miting” ile aşı karşıtlığı konusu yeniden gündem oldu. Burada konuşan bir doktor da aşı yapan sağlık çalışanlarını hedef alarak “Bu bir slogan ya da şaka değil, yargılanacaklar!” dedi.

Olayın toplum sağlığı açısından tehlikesini değerlendiren Prof. Dr. Levent Doğancı, “Aşı, kişilerin kendi kendine karar vermesi gereken bir şeydir. Zorlayıcılıktan çok, eğitimle öğretilmesi gerekir. Fakat buna bir sağlık çalışanının karşı çıkması, toplum sağlığını ciddi olarak tehdit ediyor” dedi. Bu durumun “fikir özgürlüğü” olarak sayılamayacağını vurgulayan Doğancı, “Halkı paniğe ve korkuya sevk eden bir durum var. ‘Yargılanacaksınız’ diye tehdit ediyor. Pandemi bütün dünyayı tehdit ediyor, ekonomileri sarsıyor. Böyle bir ortamda hiçbir bilimsel veriye dayanmadan böyle konuşulması çok tehlikeli” dedi. “Buna kim izin verdi, bunu da sorgulamak lazım” diyen Doğancı, “Polis en ufak bir olayda bütün gücüyle insanlara yükleniyor. Burada salgını baltalamaya yönelik bir hareket var. Mutlaka cezalandırılması lazım” dedi.

‘DÜNYA DÜZ DİYEN DE VAR’

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu ise mitinge katılan doktor hakkında soruşturma başlattıklarını anımsattı.

Küçükosmanoğlu, bundan sonraki süreçte savunma isteneceğini ve değerlendirmeler sonucunda para cezasından geçici süreyle meslekten men cezasına kadar birçok yaptırım yetkileri olduğunu aktardı. Türkiye’de aşıya karşı yaşanan asıl sorunun “aşı tereddüdü” olduğunu belirten Küçükosmanoğlu, “Aşı karşıtlığının içinde dünyanın düz olduğuna inanan bir grup bile var. Yani bilimi reddeden, sahte bilimciler var. Aşı tereddütü ise ‘Bu aşı acaba güvenli değil mi, bana zarar verir mi?’ gibi düşünceler olarak görülebilir” dedi. Bu durumla mücadele etmenin bilgi paylaşımıyla olacağını kaydeden Küçükosmanoğlu, “Aşıyla ilgili bilimsel dergilerde yayımlanmış çalışmalar var. Bizim gözlemlerimiz de var. En önemli gözlemimiz, aşı uygulandıktan sonra sağlık çalışanlarının hastalanmasında ve ölümünde çok önemli bir azalma var. Burada Sağlık Bakanlığı’na düşen, bunları tam sayılarıyla ortaya koymak. Yani aşıdan sonra aşı yaptıranlarda ölüm ve yoğun bakıma yatma oranlarını tam verirse toplumda aşıya karşı güven yaratabilir” dedi.