Omurganın, sağ ya da sol yana doğru C veya S harfi şeklinde ve 10 dereceden fazla eğrilmesi anlamına gelen skolyozun, yani omurga eğriliğinin toplumda yüzde 2 ile yüzde 4 arasında görüldüğünü belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, bunların ise yüzde 90'ında eğriliğin hafif olduğunu, ameliyatın ancak yüzde 10 hastada gerektiğini söyledi. Uzmanı Dr. Şahabettinoğlu, "Genellikle çocukluk döneminde teşhisi konulabilen skolyozda bazen çok düşük dereceli eğrilikler çocuklukta fark edilmeyip erişkin dönemde ortaya çıkabilmektedir. Kişinin sırtında ya da belinde asimetri varsa, omuzları aynı hizada değilse, sırtında kürek kemiklerinden biri diğerinden daha çıkık veya belirginse, bir bacak diğerinden daha uzun ise skolyozdan şüphelenmek gerekiyor. Gövde veya göğüs kafesi bir tarafa kaymış görünüyorsa, kişi öne eğildiğinde bir taraf kaburgaları diğer taraftan daha yüksekse ve giysileri üzerinde asimetrik duruyorsa konusunda uzman bir hekime muayene olmasında fayda vardır" dedi.

Skolyoz vakalarının yüzde 80’inin sebebinin bilinmediğini ve hastalığın doğal seyrinin her zaman aynı kalmadığını ifade eden Uzmanı Dr. Şahabettinoğlu, "Omurga eğriliği ilerleyebilir, aynı kalabilir veya nadiren düzelebilir. Doğuştan gelişim bozuklukları, sinir ve kas hastalıkları, omurga tümörleri, travma, omurga enfeksiyonları ve bazı metabolik hastalıklar skolyoza sebep olabilir. Ayrıca duruş bozukluğu, bacak eşitsizliği ve kalça, diz eklemi sorunlarına bağlı olarak da eğriliğin gelişebileceğine dikkat edilmelidir" şeklinde konuştu.

Dr. Ali Şahabettinoğlu

Skolyoz teşhisinin uzman bir hekimin muayenesi, çeşitli duruş analizleri ve x-ray görüntüleme yöntemleriyle kolayca tespit edilebileceğini belirten Uzmanı Dr. Şahabettinoğlu, "Ancak yetersiz ya da eksik değerlendirmeye sebep olmaması için skolyoz filmlerinin tüm omurgayı kapsayacak şekilde çekilmesi gerekir. Duruş yani postür bozuklukları, bacak eşitsizliği ve kalça-diz eklemi rahatsızlığına bağlı olarak gelişen fonksiyonel skolyozda manuel (elle) tedavi yöntemleri ile omurga eğriliğinin ilerlemesini durdurmak, azaltmak ve yapısal skolyozdan kaynaklanan omurga kökenli ağrı sendromlarını tedavi ederek hastanın hayat kalitesinin yükseltilmesi hedeflenmektedir. Hastanın yaşına, skolyozun derecesine ve ilerleme hızına göre tedavi farklı olur. Elle tedavi uygulamaları genellikle 8 ile 10 seans sürebilmektedir. Bu arada hastalara skolyoza özel egzersiz programı uygulatılır ve aynı zamanda evde de yapabilmeleri öğretilir. Uygun ve gereken hastalarda korse tedavisi de ilave edilebilir. Çocuklar 6 ayda bir, yetişkinler ise yılda bir kontrole çağırılıp, takip edilir. Ameliyat ise, omurga eğriliği 45 ile 50 derece üzerinde ve solunum sıkıntısı yaşayan ya da hızlı ilerleyen vakalarda (6 ay içinde 5 ile 10 dereceden fazla ilerleyen çocuklarda) gerekir. Tedavi kişiye özeldir ve hastadan hastaya değişebilecek şekilde titizlikle programlanıp uygulanması önemlidir" diye konuştu.

Polemik Haber