Kolajen aşısı; cildin elastikiyetini ve canlılığını geri kazandırmak, kırışıklıkları açmak için cildin yeniden yapılanmasını sağlayabilen bir aşı uygulamasıdır. Kolajen, insan vücudundaki en yaygın proteindir. Ancak 25 yaşına gelindiğinde vücudun kolajen üretimi yılda %1.5 oranında azalmaktadır. Vücuttaki kolajen içeriği azaldıkça ciltte kırışıklıklar oluşur ve zamanla cilt canlılığını kaybeder.

KOLAJEN UYGULAMASI EN ETKİLİ ANTİ-AGİNG UYGULAMASIDIR

Kolajen aşısı, enjeksiyon bölgesinde fibroblast üretimini artırabilir. Fibroblastlar vücutta kolajen üretimini sağlar. Kolajen aşısı doğrudan deri altına enjekte edilir, bu nedenle etkisi dikkat çekicidir. Cilt yüzeyine kozmetik uygulandığında cilt tüm ürünü ememediği için tam olarak etkili olamaz. Kolajen aşısı, cildi yeniden yapılandırarak cildin canlılığını onarmaya ve geri kazanmaya yardımcı olur. Kolajen aşısı kişinin ihtiyacına göre yüz, boyun, dekolte ve el bölgesine uygulanabilir.

Düzenli uygulamalar sonrasın cilde birden çok fayda sağlamaktadır. Bunlar; cildin elastikiyetini artırma, cildin canlı görünmesi, kırışıklıkların azalması, hasarlı cildin onarılması, zaman içinde oluşan göz çevresinin aydınlatılması ve skar tedavilerinde fayda sağlar.

KOLAJEN AŞISI HERKES İÇİN UYGUNDUR!

Yaş ve cilt hasarına bağlı olarak kolajen aşıları 2-4 hafta aralıklarla 3-4 kez aşılanmalıdır. Tedavilerin sayısı ve aralığı cilt durumuna, hastanın yaşına ve kullanım amacına göre değişiklik gösterebilir. Yaşa bağlı su kaybı, sarkma ve kırışıklıkları mümkün olduğunca geciktirmek isteyen herkes kolajen aşısı kullanabilir. Kolajen aşısı için yaş sınırı 25 ile 65 yaş arasıdır.

KOLAJEN AŞISI İÇİN UYGUN OLMAYAN KİŞİLER KİMLERDİR?

•    Hamileler,
•    Pıhtı bozukluğu yaşayan kişiler,
•    Süt ve süt ürünlerine alerjisi olan kişiler,
•    Keloid hastası olan kişiler.

Kolajen aşısı uygulamasından sonra dikkat edilmesi gerekilen birkaç nokta vardır. Bunlar; uygulama yapılan bölge ile su teması kesilmelidir, aşırı spor yapılmamalıdır, sauna – hamam gibi ortamlara gidilmemelidir. Direkt olarak güneşe çıkılmamalıdır. Bol su içerek işlem yapılan bölgeye aralıklar ile buz uygulaması yapılmalıdır.