Kadınlar yaşlandıkça, menopozda tamamen tükenene kadar yumurta rezervi yavaş yavaş azalır. “Yumurtalık rezervi” terimi, zamanla giderek azalan mevcut yumurta rezervini tanımlar. Yumurta rezervi ne kadar fazla olursa, üreme şansı o kadar artar.

Yumurtalık rezervindeki azalma 35 yaş üzeri kadınlar, sigara kullanan, yumurtalık cerrahisi geçiren, tek yumurtalığa sahip olan, açıklanamayan kısırlığı olan, daha önce başarısız kısırlık tedavisi geçiren, ailede erken menopoz öyküsü olan, ileri endometriozisi olan ve kemoterapi ile radyoterapi öyküsü olan kişiler için geçerlidir.

DEĞERLENDİRME SÜRECİ

Bir kadının yaşı, olası üreme potansiyelini belirlemenin tek yoludur. Bununla birlikte, yaş her zaman bir kadının tam biyolojik durumunu anlatmaz ve günümüz teknolojisi yumurtalık rezervinin daha kapsamlı ve doğru bir şekilde test edilmesini sağlar. 

Yumurtalık rezervi değerlendirmesi için yenilikçi yöntemler şunları içerir:

Düzenli adet kanamaları olan kadınların birçoğunda yumurtlama (ovulasyon) gerçekleşir. Ovulasyon döneminde artan östrojen hormonuna bağlı hafif bir ağrı hissedilebilir. Ovulasyonun belirlenmesi için bazal vücut ısı çizelgesinin tutulması, ultrasonografik incelemeler, endometrial biyopsi (rahmin iç tabakasından parça alınması) ve kanda progesteron hormon düzeyinin ölçülmesi; kullanılan yöntemlerdir.

İdrarda yapılan ovulasyon (yumurtlama) testi (LH testi); LH hormonu artışı (LH piki) ovulasyonu yani yumurtlamayı sağlayan ana mekanizmadır. LH artışından 24-36 saat sonra ovulasyon olur. İdrarda yapılan ovulasyon testleri bu LH artışını saptar. Bunun için adeti ayda bir düzenli olanlar, adet kanaması başladıktan 10 gün sonra teste başlayarak beş gün boyunca her gün test yapabilirler. Eğer test pozitif (olumlu) çıkarsa yani LH artışı saptanırsa, bu ortalama 24-36 saat sonra yumurtlama olacağı anlamına gelir. Bu durumda testi uyguladıktan 24 saat sonra ilişkiye girmeniz uygun olacaktır. Çünkü yumurtlama LH artışından 24-36 saat sonra gerçekleşir ve yumurta hücresi 24 saat canlı kalabilir.