Tunceli de ortadirek bir ailenin ilk çocuğu Sergülüm. Tarihler Sergülüm doğduğunda 1978 yılını gösteriyor. Ailesi ile Erzincan a taşınıyorlar ve ergenliğine burada geçirdiği çocukluğundan sonra ulaşıyor. Sergülüm ün yaşı 16 yaşındayken ailesi yeniden taşınmak için yollara düşüyor, Sergülüm de onların peşinde tabii. Bu kez istikamet yerlerinden, yurtlarından çok uzak bir memleket, Almanya oluyor. Almanya ya yerleşmek elbette Sergülüm için farklı bir avantaj da sağlıyor. Kendi ruhunda kültürleri buluşturuyor ve Sergülüm böyle böyle inşa oluyor. Yurdunun hasreti gönlündeyken doyduğu yerin de kültüründen bir şeyler kapıyor. Müziğin dili olmadığına inandığı için de ruhunun derinliklerini müzikle besliyor, tıpkı Türkiye de yaşadığı zamanlardaki gibi.

Sanatla iç içe olan bir ailenin ferdi olmak Sergülüm ün kısa sürede kendi yeteneklerini keşfetmesini sağlıyor. Babası eline sazını alıyor, annesi sesi ile güfteler ve besteleri incelikle buluşturuyor. Sergülüm de hiç vazgeçmediği yazma eylemine ailesinin ruhunu da alarak girişiyor. Daha sonra bu yazılanların notaların diliyle konuşmaya başlamaları hiç sürpriz olmuyor.

 

Şimdilerde Sergülüm sanatın tam olarak içine yerleşmiş durumda. İlk olarak sözü ve müziği kendisine ait Aşkı Yeniden Yazdım ile müzik piyasasına adımını atmış. Daha sonra ise onu yine kendisine ait olan Her Sözüm Sen izlemiş. Aileden gelen müzik tutkusunu kendi iç dünyasıyla harmanlayan sanatçı dinleyicilerinin beğenisini şimdiden kazanmış. Ayrıca Sergülüm müziğin evrensel bir etkinlik olduğuna inanan sanatçılardan da biri.