Gerçek adı Arutin Sayadyan olan, ancak daha çok “Türkülerin Efendisi” anlamına gelen mahlasıyla tanınan 18. yüzyılda yaşamış Ermeni şair Sayat Nova, 227 yıl önce bugün Ermeni ve Hıristiyan olduğu için İran şahı Ağa Muhammed Han’ın saldırısı sırasında 22 Eylül 1795’te Hağpat’ta öldürüldü. Tıpkı birkaç gün önce yine İran'da 22 yaşındaki Mahsa Emini'nin "başörtüsü kurallarına uymadığı" gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltında gördüğü işkencede öldürülmesi gibi. Egemenler kendi dayattıkları dünya görüşü ve din anlayışını tüm topluma dayatmak istedikleri için hayatını kaybetti Sayat Noya ve Mahsa Emini. 

Kafkasya’da kardeşliğin simgesi 

Sayat Nova bir âşık, udunun melodisine türküleriyle eşlik eden bir ozandı. Türkülerini Transkafkasya’da konuşulan üç dilde (Ermenice, Azerice ve Gürcüce) yazdığı için, uzun yıllardır bölgenin kardeşlik ruhunun bir sembolü olarak görülüyor. Sayat Nova’yı henüz tanımıyoruz. Çünkü henüz Türkçeye çevrilmiş değil. Son yıllarda bölgede Karabağ üzerinden tekrar başlayan Azeri-Ermeni gerilimi, birkaç gün önce dahi yaşanan çatışmalarda her iki taraftan toplamda 215 askerin ölmesi halkların kardeşliğinin simge ismi Sayat Nova’yı daha çok tanımamız ve anlamamızın ne denli önemli olduğunu bizlere gösteriyor. 

Sayat Nova’nın babası Halep ya da Adana’dan göç etmiş bir Ermeniydi. Gerçek adı Harutyun Sayatyan olan Sayat Nova, Tiflis’te doğup büyüdü. Şiirleriyle ve çalıp söylemesiyle ünlendi. İran çalgısı kamançe ve Gürcü çalgısı çonguri çalıyordu. Gürcistan kralı II. Erekle’nin sarayında göveliydi. Ancak kralın kızına âşık olunca, işini kaybetti. Hayatını seyahat ederek, çalıp söyleyerek geçirdi. 1768’de Hağpat Manastırı’na keşiş olarak girdi, ama arada bir Tiflis’e gidiyordu. İran şahı Ağa Muhammed Han’ın saldırısı sırasında 1795’te Hağpat’ta öldü.

Narın Rengi 

Sayat Nova gibi Gürcistan’ın Tiflis kentinde doğup büyüyen Ermeni yönetmen Sergei Paradjanov, Sayat Nova’nın hayat hikâyesini anlattığı Narın Rengi / The Color of Pomegronates ya da özgün adıyla Sayat Nova, Nran Guyne’yi 1969’da çekti. “Türkülerin Efendisi” Sayat Nova’nın portresini çizen film, şiirler ve çarpıcı görüntülerle dokumacılıktan saray şairliğine yükselip sonra da keşişliği seçen ve nihayetinde Pers işgali sırasında inançları yüzünden öldürülen şairin yolculuğunu anlatıyor. Paradjanov,  filminde, ozanın birebir biyografisinden çok iç dünyasını gerçeküstücü bir dilde destansı olarak bizlere anlatıyor.

“Çırpınırdı Karadeniz”in ezgisi Sayat Nova’ya ait!

Sayat Nova’ya atfedilen 220 tane şarkı var ancak bunlar sadece günümüze ulaşabilenler. Olasılıkla onun yazdığı eserlerin sayısı çok daha fazlaydı. Eserleri 19. yüzyılda notaya alındı ve böylece günümüze kadar ulaşması sağlandı. Notaya alınmasından önce ise sözlü gelenek sayesinde kuşaktan kuşağa aktarılarak yaşam şansı buldu. Sayat Nova’nın ünlü “Kamança” parçası ülkemizde uzun yıllardır “Çırpınırdı Karadeniz” adıyla söylenmektedir ve bir dönem milliyetçi/faşist kesimin marşı haline gelmiştir. (Şarkının orijinali: https://www.youtube.com/watch?v=s6zZMFl6a0E) Aslında bu ölümsüz eser, Sayat Nova’nın kendi çalgısı kamança için yazdığı bir şarkıdır ve büyük ozanın en bilinen eserlerinden biridir. İşte bu küçük örnek bile bölgede barışın simgesi olan Sayat Nova’yı tanımadığımızı, anlamadığımızın trajik bir örneği…