İran'ın başkenti Tahran'da Astana Üçlü Zirvesi kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Reisi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir araya geldi. Üç lider zirvenin ardından konuşmalar yaptı.

'PKK, YPG HEPİMİZİN ORTAK SORUNUDUR'

Erdoğan "Bu formatta en son 2019'da Ankara'da bir araya gelmiştik. Önümüzdeki dönemde İnşallah daha sık görüşme fırsatı bulacağız. Terör örgütleriyle mücadelemiz her daim sürecektir. PKK, YPG, hepimizin ortak meselesidir. Bugüne kadar sergilediğimiz işbirliğini sürdürerek bu hedeflere birlikte ulaşacağımıza inanıyorum. DEAŞ, PKK, YPG ve diğer tüm terör örgütleriyle mücadele kesintisiz sürdürülmelidir. Suriye halkına yapılacak en büyük iyilik, bölücü terör örgütünün işgal ettiği topraklardan sökülüp atılmasıdır. Türkiye güney sınırı boyunca terörden arındırdığı bölgelerle sivil kaybını korumuş, hem de Suriye toprak bütünlüğüne önemli destek vermiştir" dedi.

"Bu sürecin nasıl hızlandırılabileceğini ve nasıl adımlar atılabileceğini istişare edeceğiz. Suriye halkının ihtiyaçlarının kesintisiz idame ettirilmesi hepimiz için öncelik taşıyor. Ancak sadece sözler yaralara derman olmuyor" diyen Erdoğan şöyle devam etti:

'REJİMİN TAVRI SÜRECİ BALTALAMAKTADIR'

"Terör örgütlerinin sınırlarımızdan tamamen 30 km öteye çekilmesi zamanında yapılması. Tel Rıfat ve Münbiç terör yatağı haline dönüşmüştür. Terör yuvalarının temizlenmesi çoktan gelmiştir. Anayasa Komitesi gayretlerimiz sonucu faaliyete geçmiş bugüne kadar 8 defa toplanmıştır. Önümüzdeki hafta yapılması planlanan 9. toplantının ertelenmesi üzücüdür. Unutmayalım ki Anayasa Komitesi'nin başarısızlığı Astana sürecinin başarısızlığı olarak görülmektedir. Toplantı, BM'nin kolaylaştırıcılığıyla BM merkezlerinden birinde görüşülerek sağlanmalıdır. Rejimin tavrı ise birlikte başlattığımız bu süreci baltalamaktadır. Bu tablo karşısında süreci canlandırmamız şarttır. Astana süreci öncü rolünü kaybetmemelidir.

Rejim nezdinde gereken telkinlerde bulunacağınıza inanıyorum. İdlib'de biraz da olsa sükunet varsa bu Astana sürecinin sonucudur. İdlib'deki ateşkesin ihlal edilmemesi bu bakımdan önemlidir. Özellikle sivil yerlerini hedef alan saldırılar süreci baltalıyor. Sizlerin İdlib'deki terör odaklarından kaynaklanan endişelerinizi anlıyoruz. Şehitler verme pahasına kararlılıkla sürdürüyoruz. Türkiye 3.7 milyon Suriyeli kardeşimizi geçici olarak misafir etmektedir. Suriyelilerin topraklarına huzurla, güvenle onurlu dönüşü temin edilmelidir. Terörden temizlediğimiz bölgelere Türkiye'den 500 binden fazla Suriyeli döndü. Siyasi çözümde ilerleme kaydedilmesi dönmek isteyenlerin kötü muameleye maruz kalmayacakları geri dönüşler için önemlidir. Heyetlerimizin bu konuda istişarelerini artırması yönündeyim. Bu krizi biz çıkarmadık, külfetinin de bize yüklenmesi doğru değildir."

'SURİYE'NİN KADERİNE SURİYELİ KARAR VERMELİ'

Suriye krizinde diplomatik çözümü desteklediklerini belirten İran Cumhurbaşkanı Reisi, Suriye'nin kaderine Suriyeliler karar vermeli, ABD ordusunun Suriye'deki gayrımeşru varlığı ülkeyi istikrarsızlaştırıyor" dedi.

Rusya Devlet Başkanı Putin de "Suriyelilerin geleceklerine karar verebilmeleri sağlanmalı. Suriye'nin geleceği için Suriyelilerin aralarında anlaşmaları gerekli. Suriye'de teröre karşı ortak çabamızı sürdüreceğiz" dedi.