Tanal, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Gök’ün Harran Üniversitesi’nde öğretim üyesi olduğu dönemde, başkalarına ait makale, tez ve seminer çalışmalarını kaynak göstermeden kendi eseri gibi yayımladığı iddialarının bulunduğunu belirtti.
Soruşturma belgelerinde sahte imza kullanıldığı iddiasının da yer aldığına dikkat çeken Tanal, “Belgelerde ‘Kopya edilen çalışma: …’ ifadeleriyle hangi tez ve makalelerden alıntı yapıldığı açıkça belirtiliyor. Ayrıca belgelerdeki imzaların kendisine ait olmadığını belirten akademisyen beyanları mevcut” dedi.
Tüm kurumları göreve çağırdı
Tanal açıklamasında, Harran Üniversitesi ve YÖK’e şu soruları yöneltti:
“Bu iddialar doğru değilse, hangi belgelerle yalanlayacaksınız? Doğruysa neden savcılığa suç duyurusu yapılmadı? Sahte imza iddiası varken neden adli süreç başlatılmadı? Dosya YÖK’e eksiksiz iletildi mi? Abdülkerim Gök’ün akademik unvanları — doçentlik, profesörlük — yeniden incelendi mi? Eğer bu iddialar doğruysa, ortada sahte unvan, sahte belge ve akademik hırsızlık vardır. Bunlar yalnızca disiplin suçu değil, TCK’ya göre resen soruşturulması gereken suçlardır. Yine iddialara göre;Doçentlik başvurusundan 3 yıl men cezası verildiği doğruysa, neden sahte belge iddiası Cumhuriyet Savcılığı’na bildirildi mi? TCK ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamına giren bu fiiller için neden adli süreç başlatılmadı? YÖK ve üniversite yönetimi bu dosyayı neden kamuoyuna açıklamıyor? Cumhurbaşkanlığı, doktorası ve doçentliği şaibeli olan birini nasıl böyle bir göreve getirebilir?”
Mahmut Tanal, Harran Üniversitesi’nin sessizliğinin, kamuoyu nezdinde bu iddaları daha da ağırlaştırdığını belirterek, YÖK’Ü, savcıları ve ilgili tüm kurumları göreve çağırdı.
