Gazeteci, Fatih Altaylı ve Furkan Karabay’ın haksız ve hukuksuz bir şekilde cezaevinde olduğunu söyleyen Soykan, “İnsanlar sadece fikirlerini açıkladıkları, haber yaptıkları için, niyet okunarak hiçbir hukuki gerekçe olmadan deli saçması iddialarla cezaevinde yatmaya devam ediyor.
Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden, Çiğden, Mater, belediye başkanları, çok sayıda siyasetçi… Aralarında 89 yıla kadar hapis cezası istenenler var” dedi.
Bu hukuksuz düzen içerisinde biz de bir deneyim yaşadık” ifadesini kullanan Soykan, şunları söyledi:
“Onların yanında bizim kendi mağduriyetimizi söylememiz çok doğru kaçmaz ama şunu gördük bir kere daha. Türkiye'de hukuk, yargı artık akıl ve mantık sınırlarını terk edeli çok oldu ve bunun örneği de buydu. Yani olmayan suçu uydurmak, niyet okumak, hiç ilgisiz yasa maddelerini koyup bununla böyle bir akıl varmış gibi davranmak, bir yargı varmış gibi davranmak oldukça hazin ülkemiz için. Gerçekten hazin. Ama biz şunu söylemeye, anlatmaya devam edeceğiz. Görüşlerimizi ifade etmeye devam edeceğiz. Çünkü ‘Neden yapıyorlar bunu’ diye herkes soruyor. Şunun için yapıyorlar; Düşüncelerimizi ifade etmeyelim, demokratik haklarımızı, ifade özgürlüğümüzü kullanmayalım. Gazetecilik yapmayalım. Halka gerçekleri ulaştırmayalım. İnsanlar konuşmaktan korksun. Bunun için yapıyorlar. Ama biz kuyruğu dik tutmaya sonuna kadar devam edeceğiz. Gazetecilik yapmaya sonuna kadar devam edeceğiz. Doğru bildiğimiz yolda sonuna kadar yürüyeceğiz. Ve onların hem hukuku çiğneyerek hem demokratik haklarımızı hem de seçme seçilme haklarımızı gasp ederek ‘Bu konuda bir yorum yapamazsınız, görüş ifade edemezsiniz’ dediği yerde biz ısrarla ama gerçekten ısrarla görüşlerimizi anlatmaya devam edeceğiz.”
Program başlamadan önce “yolsuzluk” soruşturması kapsamında tutuklanan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in görevden alındığı haberini aldıklarını anlatan Soykan, doğruları söylemekten vazgeçmeyeceklerini belirterek şöyle devam etti:
"Sözlerimin arkasındayım"
“Ben sözlerimin gerçekten arkasındayım. Maalesef ki maalesef halkın seçme seçilme hakkı gasp ediliyor. Maalesef ki maalesef en demokratik taleplerimiz, haklarımız siyasi iktidarın talimatıyla yargı tarafından gasp edilmek isteniyor. Buna karşı bu ülke sessiz kalmamalı. Buna karşı haklarına sahip çıkmalı. Bu düzen içerisinde ben elbette biliyorum yargı içinde de devletin içinde de çok aklı selim olanlar da var. Bu haksızlıkları hukuksuzluklara ses çıkartanlar da var. Toplumda da bu var. Toplum da buna inanıyor. Onun için biz kimseyi içeride bırakmadan bütün gazetecilerin özgür olduğu, bütün düşüncelerini ifade eden insanların, siyaset yapan insanların özgürce yapabildiği demokratik bir ülke yolunda yürümeye devam edeceğiz.”
Olayın geçmişi
CHP'li belediyelere yönelik cumartesi günü yapılan son operasyonla ilgili "Darbe sürüyor. Halkın iradesi gasp ediliyor. Sandığın manası kalmıyor" şeklinde paylaşımlar yapan Soykan, akşam saatlerinde gözaltına alınmıştı.
Vatan Emniyet'teki ifadesinde “Sözlerimin ve eleştirimin sonuna kadar arkasındayım" diyen Soykan, Bu herkesin bildiği aleni gerçeğe rağmen benim yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak suçlaması ile gözaltına alınmam bir fıkradan farksızdır" ifadelerini kullanmıştı.
Pazar günü sevk edildiği adliyede emniyetteki ifadesini tekrarlayan Soykan, "Tweetlere konu olan operasyonlar yargının siyasi talimatlar neticesinde kullanılmasına ilişkindir. Şayet tutuklanırsam tweetlerimin doğru olduğu aşikar olacaktır" demişti.
Savcılığın, "Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma" ve "Suç İşlemeye Teşvik" suçlamalarından tutuklama talebiyle 4. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen Soykan, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
