Türkiye’de COVID-19 salgınında kaç vatandaşın yaşamını yitirdiği iki yıl boyunca açıklanmadı. “Veriler mi gizleniyor?” tartışması sürerken rakamların neden paylaşılmadığı sorulan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “O TÜİK’in sorunu” dedi. TÜİK ise veri toplanmasının devam ettiği savunmasını yaptı. Aradan geçen iki yılın sonunda veriler dün TÜİK’in internet sitesinden yayımlandı. Buna göre COVID-19 kaynaklı ölüm sayısı 2020’de 22 bin 136, 2021’de de 65 bin 198 oldu.

'200 BİN ÜZERİNDE ÖLÜM YAŞANMIŞ'

CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, ancak bu verilerin de gerçeği yansıtmadığını söyledi. CHP’li Adıgüzel, “TÜİK’in paylaştığına göre iki yılda COVID’den toplam ölüm 87 bin 334 kişi. Ancak Türkiye’nin salgından önceki yıllarda ortalama yıllık ölüm sayısı 430 bin civarında. 2020’de bu sayı 70 bin, 2021’de de 130 bin artarak 500 binin üstüne yükselmiş. Yani pandemi döneminde, her yıl yaşanan ortalama ölümün toplam 200 bin üzerinde ölüm yaşanmış. Hükümet bu ölümlerin sadece 87 binini itiraf ediyor” dedi. Adıgüzel, arada kayıp olan 113 bin ölümün ise solunum sistemi, dolaşım sistemi ve diğer ölümler gruplarının içine dağıtıldığını söyledi. 

Öte yandan TÜİK’in ölüm oranlarını açıklarken 2021’e ait solunum yolu kaynaklı ölümlerin ayrıntılarını vermedi. Konuyu Meclis gündemine taşıyarak soru önergesi veren Adıgüzel, “Pandemide halk sağlığı açısından en çok çalışılması gereken alanın solunum sistemi hastalıklarındaki ölüm oranları olduğunu düşündüğümüzde bu alt başlığın raporda verilmemiş olması son derece olumsuz bir görüntü ortaya koyuyor” dedi.

'DEPREMİN HENGAMESİNİ BEKLEDİLER'

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir verilerin deprem döneminde açıklanmasını eleştirdi. “Anladığım kadarıyla depremin hengamesini beklediler” diyen Emir, “Onlar da yalanın er geç ortaya çıkacağını biliyordu. Bu toz duman arası açıkladılar” dedi.

‘TAKİP EDECEĞİZ’

Depremde yaşanan ölümlerin gizlendiğine ilişkin tartışmalara da değinen Emir şöyle devam etti: 

“Devleti yönetenler devleti öylesine çürüttü ki pandemide beş maske dağıtamadılar, yangınlarda uçak uçuramadılar, şimdi de depremde insanlara evlerini mezar ettikten sonra gerçek verileri açıklamıyorlar. Biz sahadayız. İlk günlerdeki ölümler hızla ulaşılabilen insanlardı. Ölümlerin buralarda kalması inandırıcı değil. Bunu da muhtemelen bir başka felakette açıklarlar. Takip edeceğiz. Sorumluluklarını azaltmak için olayı hafif göstermeye çalışıyorlar. Rakamların açık bir şekilde paylaşılması lazım.”