Dünya

Türkiye Kırgızistan'ın 58 Milyon dolarlık borcunu sildi

Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni (KKTC) yok sayan ve Türkiye'yi Kıbrıs'ta 'işgalci' ilan eden bir bildiriye imza atan Kırgızistan'ın yaklaşık 58 milyon dolarlık borcunu sildi. Bu karar, muhalefetin büyük tepkisini çekerek "Böyle ilkesiz dış politika olmaz" eleştirilerine neden oldu.

Abone Ol

Türkiye, Temmuz 2012'de Kırgızistan'a altyapı projelerinin finansmanı için 7 yılı geri ödemesiz, yüzde 0.1 sabit faiz ve 20 yıl vadeli 100 milyon dolarlık bir kredi sağlamıştı. Kırgızistan, bu borcun geri ödemelerine 2019'da başlamıştı. Ancak kalan 58 milyon 847 bin 926 dolarlık (yaklaşık 2.5 milyar lira) borcun silinmesi talebinde bulundu.

Türkiye'nin bu isteği, "ilişkilerin güçlendirilmesi" gerekçesiyle kabul edildi. "Borç Silme Anlaşması," Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Kırgızistan Maliye Bakanı Almaz Bakatayev tarafından imzalanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunuldu.

KKTC'yi yok sayan adım ve muhalefetin tepkisi

Türk Devletleri Teşkilatı üyesi olan Kırgızistan, geçtiğimiz Nisan ayında gerçekleşen AB-Orta Asya Zirvesi'nde, Rumları Kıbrıs'ın "tek meşru yönetimi" olarak tanıyan bildiriye imza atmıştı. Bu durum, Kırgızistan'ın KKTC'yi yok saydığı ve Türkiye'yi adada "işgalci" ilan ettiği şeklinde yorumlandı.

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, bu karara sert tepki göstererek, "Memuruna, işçisine vereceği maaş zammında eli titreyen, vatandaşının haciz işlemi yapanlar, Kıbrıs'ta Rumların yanında yer alan Kırgızların borcunu siliyor. Devlet başkanının oğlu vatandaşımızı öldüren Somali'ye de Ankara'da arsa bağışlıyoruz. Böyle ilkesiz bir dış politika olmaz" ifadelerini kullandı. CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay ise "Bu ödül neden?" diye sordu.

Geçtiğimiz Kasım ayında, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Manas Nişanı verilmişti. Muhalefet, bu borç silme anlaşmasını "Nişanı verdi, ödülü aldı" şeklinde yorumlayarak kararı eleştirdi.

Türkiye'nin dış politikadaki bu adımı, hem diplomatik ilişkiler hem de iç siyaset açısından önemli tartışmaları beraberinde getiriyor.