BARIŞ MANÇO VE TÜRK DÜNYASINA OLAN SEVGİSİ
Barış Manço… Her zaman büyük bir saygıyla andığım, yüreği Türk dünyası için atan kıymetli bir sanatçıydı. Allah rahmet eylesin. Yollarımız birkaç kez kesişti; hem yurtiçinde hem yurtdışında. Onun Türk dünyasına olan sevgisine bizzat şahit oldum. “7’den 77’ye” programının bölümlerini Orta Asya’da çekmesi boşuna değildi. O dönem biz de Orta Asya’da sık sık çekim yapıyorduk. Bir Nevruz Bayramı çekimi için Azerbaycan’a giderken aynı uçaktaydık, uzun uzun sohbet etme imkânı bulduk.
Türk Dünyasına Gönülden Bağlıydı
Barış Manço, Türk dünyasına giden ilk sanatçılardandı. Daha kimse buraları bilmezken o gönüllü olarak gidip hem araştırmalar yaptı hem de Türkiye’ye tanıttı. Oraya sadece konser vermeye değil, gönül köprüleri kurmaya gitmişti. Misyonu çok farklıydı. Türkmenbaşı Saparmurat Niyazov da onu çok severdi. Bir açılış töreninde, Barış Manço’nun “Sayın Cumhurbaşkanı, bana vatandaşlık verecektiniz, ne oldu?” demesi üzerine Türkmenbaşı gülerek, “Seni buradan evlendirelim, bir Türkmen ayal alalım sana, tam bir Türkmen ol, at da verelim!” diye espri yapmıştı. O gün hepimiz kahkahalara boğulmuştuk.
Moda’daki O Son Ziyaret
Vefatından bir yıl önce Moda’daki evinde ziyaret ettim. O sırada Doğukan Hazar ve Batıkan Zorbey henüz çok küçüktü. Doğu Türkistan üzerine derin bir sohbetimiz oldu. Bilgisi, vizyonu ve yüreğindeki Türklük sevdası gerçekten etkileyiciydi. Balkanlar, Kafkasya, Orta Asya… Hepsi hakkında engin bilgiye sahipti. “Bu ülkeler en azından dil ve kültürde birleşmeli” diyerek, Atatürk’ün şu vizyon dolu sözlerini hatırlattı:
“Sovyetler Birliği dostumuzdur ama bir gün dağılabilir. Orada bizim dili bir, dini bir soydaşlarımız vardır. Şimdiden kültürel bağlar kurmalıyız.”
Barış Manço, “Biz bugün Atatürk’ün vasiyetini yerine getiriyoruz. Bugün pek farkında değiller ama gelecekte yaptıklarımızın değeri daha iyi anlaşılacak” demişti bana.
Azerbaycan’la Kurduğu Gönül Bağı
Barış Manço’nun Azerbaycan ile kurduğu dostluk köprüsünde kıymetli dostum Etibar Babayev’in büyük payı vardı. Azerbaycan televizyonlarının duayeni olan Babayev, Barış Manço’yu Haydar Aliyev’le tanıştıran isimdi. O temaslar sonrasında Barış Manço’nun Türkmenistan ve diğer Türk devletleriyle kurduğu bağlar da güçlendi.
Barış Manço’yu Türk dünyasına âşık eden isimlerden biri de oydu. Haydar Aliyev’in Türkiye ziyaretlerinde protokolde hep yer alır, önemli görüşmelere tanıklık ederdi. Onun da adını bu vesileyle saygıyla anıyorum.
Son Sözüm: Unutulmaz Bir Miras Bıraktı
Barış Manço, sadece bir sanatçı değildi. O, gerçek bir kültür elçisiydi. Gönlü Türk dünyasıyla atan, yüreğini bu coğrafyaya adayan bir değerdi. Onun müziği kadar, kurduğu dostluklar ve bıraktığı izler de unutulmayacak.
Ruhu şad olsun…