Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) bu doğrultuda attığı adımlarla resmen hayata geçirilen 'yeni ekonomik model'de, cari dengenin sağlanmasıyla enflasyonun düşeceğine inanılıyor.

Ayrıca değersizleşen TL’nin ihracatı destekleyeceği, düşük faiz ortamının da yatırımları yukarı taşıyarak istihdamı artıracağı savunuluyor. Ancak ekonomistler, 'düşük faiz - düşük enflasyon' tezini temel öğretiye aykırı olarak niteliyor.

Atılan adımlarla birlikte eylülde 8.30 seviyelerinde olan doların kasımda 13 liranın üzerine yerleşmesiyle, TL'nin üç ayda değer kaybı yüzde 57'yi aştı.

Sabah gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu'ysa yeni modeli savunurken, 'ya faiz ya da kur' dayatması yapan ekonomik ajanların 2023 seçimleri için 'uyuyan hücreler' misali pusuya yattığını iddia etti.

'EKONOMİYİ KİLİTLEMEYE ÇALIŞACAKLARDI'

"Seçim yaklaşırken bu odaklar, küresel enflasyonun arttığını ileri sürüp, güven sorunu var masalını anlatarak yine kura atakta bulunacak, faizi sıçratıp ekonomiyi kilitlemeye, hatta siyasi tercihleri etkilemeye çalışacaktı" diyen Müderrisoğlu, şöyle devam etti:

'MÜSLÜMAN AYNI DELİKTEN İKİ KEZ ISIRILMAZ'

"Öyle anlaşılıyor ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Müslüman aynı delikten iki kez ısırılmaz' misali, bu kurguyu bozmak üzere -bir manada- erken davranarak her türlü riski göze almış oldu."