Türkiye'nin Ukrayna'da mahsur kalan vatandaşlarımızı tahliye süreci devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda Ukrayna'nın Odessa şehrinden çok sayıda Ahıska Türkü tahliye edilerek Bursa'ya getirilmişti. Ancak bölgede yaklaşık 10 bin Ahiska Türkü yaşadığı belirtiliyor. Kızılhaç, Ukrayna vatandaşlarını tahliye ederken Ahiska Türkleri'ni ise adeta kaderlerine terk etmiş durumda. Bölgede yaşayan Ahiska Türk'ü bir kadının yardım çığlığı, 'Ahiska Vatan' isimli dayanışma gruplarına yansıdı.

FERGANA KATLİAMI VE SÜRGÜN

Türkiye Cumhuriyeti'nden yardım eli beklediklerini belirten Ahıska Türkü, şunları söyledi:

"Ukrayna savaş bölgesinden Türkiye Cumhuriyeti devletine sesleniyoruz. Bizler onurlu, şerefli, Ahıska Türkleriyiz. Geçmiş dönemlerde uluslararası savaş ve anlaşmalardan dolayı doğan ve Türkiye topraklarının dışında kalan Anadolu Türkleriyiz. 1944 Sürgünü'nden sonra Özbekistan'da yaşanan Fergana Katliamı ve Rusya sürgünü şimdi de Ukrayna...

VAR OLARAK GÖZÜKMÜYORLAR

Öncesi ve sonrası; şu anki durumda Ahıska Türkleri'nin çoğu hiçbir belgesi olmadan yaşıyor. Bu insanlar var olarak gözükmüyorlar. Ne bir nüfus cüzdanı, ne bir pasaport; hiçbir şeyleri yok ellerinde. 'Ne olacak bu halimiz?' diye oturan çok insanlar var. Ve şu an bizler bu durumdan dolayı sınır dışına bırakılamıyoruz. Burada can güvenliğimiz de yok artık... Benim dört evladım var: Umutla bekleyen.

SAVUNMASIZ BEBEKLER VAR

Çünkü eşimin durumu da aynı. Başka akrabalarımızın durumu da aynı. İki aydır savaşın altında Rusların ele geçirdiği bölgede can korkusuyla yaşıyoruz... Buradan yatalak insanlar, hasta insanlar, hamile kadınlar, küçücük, savunmasız bebeklerimiz var. Ve insanlar ilaç bulamıyorlar artık hastalarına...

MUTLU GÜNLERİMİZİ BEKLİYORUZ

Ve biz de özellikle bizim öz ana vatanımız, öz toprağımız Türkiye Cumhuriyeti devletinden bir an önce bizlerin tahliye etmesini istiyoruz. Yaşam haklarımızın verilmesine daha sonra kendimize bir umut ve hayallerimize kendi alın terimizle kazanacağımız o mutlu günlerimizi bekliyoruz."

AHİSKA TÜRKLERİ KİMLERDİR?

Ahıska Türkleri, Gürcistan'ın Ahıska bölgesinden gelen Türk kökenli Müslüman nüfusuna verilen addır. Rusların bu bölgeye verdiği coğrafî isim, Meshetya'dır. Bundan dolayı Meshet Türkleri olarak da adlandırılırlar.

Ahıska Türkleri, 1944 yılında Stalin tarafından iki saat içinde tren vagonlarına doldurularak, gidecekleri yere kadar aşağı dahi inmemek koşulu ile kapalı tren vagonlarında Orta Asya'ya sürülerek Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan'a yerleştirildi. Bu sürgünün Stalin'in Karadeniz kıyılarını Türklerden temizleme operasyonunun bir parçası olduğu Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra açıklanan arşivlerde ortaya çıkmıştır. Aynı kaderi paylaşan Kırım Tatarları ve Ahıska Türklerinin bu hazin sürgününde binlerce insan yolda öldü.

Sovyetler Birliği'nin son yıllarında, Özbekistan'ın Fergana vadisinde yaşayan Meshet ya da Ahıska Türkleri, 1989 yılında, etnik bir gerilim sonrasında büyük bir şiddete uğradı. Bu trajedinin ardından bölgedeki nüfus tamamen göç etmek zorunda kaldı.

Azerbaycan, 1989 yılında Özbekistan'ın Fergana vadisindeki şiddetden kaçan Ahıska Türklerinin bir kısmını kabul etti ve topraklarına yerleştirdi. Fakat Ermenistan ve Dağlık Karabağ'dan kaçan ve kovulan büyük Azeri nüfusla ilgili sorunları yüzünden bu göçü 1993 yılında durdurdu.

Gürcistan, 1990'larda etnik olarak Gürcü kökenli Meshileri nüfusu ülkeye yerleştireceğini duyurdu. Bu karar, Samtshe-Cavaheti bölgesinde yaşayan Ermeni nüfus arasında tepkiye yol açtı.

Türkiye, Ahıska Türklerinin kendi topraklarına yerleştirilmesini talep etmektedir. Öte yandan Türkiye, az sayıdaki Ahıska Türk nüfusunu ülkenin doğusuna yerleştirdi. Rusya Federasyonu'nun Krasnodar bölgesine yerleştirilen Ahıska Türkleri, Rus Kazakların Türk karşıtı tepkileriyle yüz yüzedir. Rusya'daki Ahıska Türklerinden 15.000 kadarı ABD'nin çeşitli kentlerine yerleştirilmiştir.

1999 yılında Gürcistan, Avrupa Konseyi'ne üye olurken Ahıska Türklerinin geri dönüşleriyle ilgili yükümlülük üstlenmiştir. Buna göre Gürcistan, 1999'dan itibaren üç yıl içinde Ahıskalıların dönüşlerini başlatacak ve 12 yıl içinde yani 2011 yılında dönüş işlemini bitirecektir. Eğer Gürcistan süre sonunda yükümlülüğünü yerine getirmezse Ahıska Türkleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne dava açabilecek ve bu yolla vatanlarına dönmeyi talep edebileceklerdir. Ama üste beliritilen sorunlar ve engeller yüzünden herhangi bir geri dönüş gerçekleşmedi.

Gürcistan Ahıska Türklerinin geri dönüşüne şartlı izin vermiştir. Şartlardan birincisi, geleceklerin sadece Ahıska bölgesine değil tüm Gürcistan topraklarına yerleşmeleridir. Tiflis bu şartı, Ahıskalıların bölgeden 91 bin kişi çıkmasına karşın bugün dönecek olan rakamın çok olması ve bölgenin bunu kaldıramayacağı savına bağlamaktadır. İkinci şart, Türklere verilecek kimliklerde Türk ve Müslüman yazmayıp Gürcü ve Hıristiyan yazacaktır. Gürcistan'ın bu şartının altında ise bölge halkının aslında Türk olmayıp, Meshi denen Gürcüler olduğu, zamanla ve zorla Osmanlılar tarafından Müslüman yapılarak Türkleştirildikleri savı yatmaktadır.

Beş ilçe ve 200 köyden meydana gelen Mesheti bölgesinde şu an daha çok Gürcüler ve Ermeniler yaşamaktadır. 100'e yakın köy ise Türklerin sürgününden günümüze hala boştur.

Haziran 2002'de Krasnodar'da bulunan Ahıska Türkleri seslerini duyurabilmek için açlık grevi yapmışlardır. Krasnodar'da yaşayan 12 bin Ahıska Türkü, 'yasa dışı mülteciler' olarak adlandırılmakta ve yeni bir sürgüne gönderilmeleri istenmektedir

Gürcistan parlamentosu uzun bir çalışma sonrasında 2007 yılında Ahıska Türklerinin Gürcistan'a dönmelerini ön gören bir yasayı kabul etti. Ancak çalışmalar yeterli olmamakta, yerlerinden zorla sürülen bu insanların mal ve mülkleri derhal asıl sahiplerine iade edilmesi gerekirken Gürcistan hükümeti, onların malları ve mülkleri yerel Ermeni ve Gürcü halkın eline geçtiği gibi, ekonomik gerekçeler göstererek engeller çıkarmaktadır. Herhangi bir geri dönüş gerçekleşmediği gibi, malları ve mülkleri elinde bulunduran yerel Gürcü ve Ermeni halkı karşı çıkmaktadır.