1981 yılında Yomra’nın şimdi mahalle olan Demirciler köyünde dünyaya gelen Mustafa Bıyık, liseyi bitirdikten sonra Trabzon meydanında bulunan bakkalda çıraklık yapmaya başladı. 6 ay kadar burada çalışan Bıyık, işin ağır olması sebebiyle ayrıldı. 1999 yılında ise yaklaşık 20 çalışacağı yerel bir şirketin kapısından içeriye girdi. Reyon sorumlusu olarak çalışırken, Anadolu Üniversitesi Perakende Yönetimi ve Mağazacılık bölümünde de eğitim almaya devam etti. 2006 yılında önlisans, 2011 yılında da aynı üniversitenin İşletme Fakültesi’nde Lisans eğitimi tamamladı. Aynı zamanda iş hayatında da hızla yükselen Mustafa Bıyık, Şube Müdürü oldu.

LİSE BİTTİ ÇIRAKLIĞA BAŞLADI

Genç yaşta bakkalda çıraklığa iş hayatına atılan ve 1999 yılında bir market zincirinde reyon sorumlusu olarak göreve başlayan Bıyık 2019 yılına kadar çalıştığı şirkette adım adım ilerleyerek en üst noktaya gelişini gazeteci İsmail Akduman'a şöyle anlattı:

"Liseyi bitirdikten sonra 6-7 ay bakkalda çıraklık yaptım. O dönem böyle büyük marketler olmadığı için bakkalların satışı gücü çoktu. Yani çok zordu çıraklık yapmak. Bazen bir kamyon karpuzu taşımak zorunda kalırdım. Daha sonra da ayrıldım. Gazete bir ilan gördüm. Bir market zinciri şube açacak ve eleman arıyordu. Aranan kişinin özellikleri bana uyduğunu düşündüğüm için başvuru yaptım. Yağmurlu bir gündü. Takım elbisemi giyip iş görüşmesine gittim. Şube müdürü ne iş yaptığımı sordu. Bende bakkal çırağıyım dedim. Ve reyon sorumlusu olarak işe başladım"

20 YIL ANI ŞİRKETTE ÇALIŞTI

Hayatı boyunca bir işte çalışırken başka bir iş aramadığını anlatan Bıyık, sadece işini en şekilde yapmak için mücadele ettiğini belirterek, "Patronum çalışanlarına, yemeyeceğimiz hiç bir şeyi satmayacağız, kendimize yakışmayanı da yapmayacağız derdi. Bu felsefe hep hayatımda oldu. İşe başladıktan 1 yıl sonra şube şefi oldum. 2 yıl kadar şeflik yaptım. 2003 yılında yeni açılan markete müdür yardımcısı oldum. 5 ay kadar çalıştıktan sonra depo müdürlüğü görevini getirildim. 2005 yılında ilk işe başladığım şubeye müdür olarak geri döndüm. 2009 yılında bölge müdürlüğüne getirildim. Giresun- Artvn arasında bana bağlı 12 şube vardı. Bir süre sonra şirket büyüdü şube sayısı 22 kadar çıktı. 5-6 yıl kadar bölge müdürlüğü yaptım. 2015 yılında Genel Müdür yardımcısı oldum. 4 yıl kadar bu görevi sürdürdüm. Ben bıraktığım zaman şirketin 40 şubesi vardı. Ticaretin tam içindeydim. 1999 yılından 2019 yılına kadar aynı şirkette çalıştım" dedi.

BELEDİYE BAŞKANI OLDU. SABAH YİNE ŞİRKETE GİTTİ

Gençlik yıllarında bir parti çatısı altında elektrik direklerine bayrak astığını daha sonra ise yönetim kurulu üyeliği yaptığını dile getiren Mustafa Bıyık, hayatının hiç bir döneminde belediye başkanlığı hayali olmadığını söyledi. Eski dönemlerde siyaset yapan arkadaşlarının ısrarı ve halk arasında yapılan ön çalışmalar sonrasında Ankara'ya Genel Merkeze giden Bıyık, Meral Akşener tarafından Yomra Belediye Başkan adayı olarak açıklandı. Aday olana kadar başkan olmayı istemediğini belirten Bıyık, "Aday olduktan sonra arkadaşlarıma bunu başaracağız başka yolu yok dedim. Sabah saat 09.00'dan gece yarılarına kadar çalıştık. Bu sürede 10 kilo verdim. Parti binasında seçim sonuçları açıklanınca birbirimize bakıp 'Yarın ne yapacağız' diye sorduk. İlçe başkanımız ilk kez seçim kazandığını, yarın ne yapılacağını bilmediğini söyledi. Gülüştük. Hiç bir kutlama yapmadık. Kime karşı kazanmışsın? Karşında bir düşman yok ki kutlama yapacaksın. Herkesi evine gönderdim. Öyle heyecandan mutluluktan sabaha kadar uyuyamadım gibi bir konu da olmadı. Zira yattığım gibi uyudum. Çünkü yorgundum. Sabah kahvaltıdan sonra ne yapacağımı bilemedim. Şirkete gittim. Arkadaşlar bana niye geldiğimi sordu. 20 yılım bu şirkette geçmiş. Her sabah kalkmış oraya gitmişim. Gidecek başka bir yerim yok ki" ifadelerini kullandı.

SİYASETTE BAŞARI KRİTERİ YOK

Özel sektörde çalışırken 500-600 personel ile birlikte çalıştığını ve başarı kriterinin net olduğunu anlatan Başkan Mustafa Bıyık, "2 liraya aldığın malı 3 liraya satabilirsen başarılı sayılır. Aldığın malı zararına satarsan başarısız. Yani veriler çok net. Belediyede o verileri sunabileceğin değerlendirme tablosu yok. Ne kadar çalışırsan çalış bir kesime karşı hep başarısız sayılacaksın. Siyaseten bakıldığı için. İnsani olarak bakılmış olsa öyle değil aslında. Bırak ağzınla bir kuş tutmayı, 4 taneyi aynı anda tutsan, kuşlar ölmüştü yere düşüyordu derler. Bu insanı mutsuz ediyor" dedi.

ODASINDA SİYASİ HİÇ BİR FİGÜR YOK

Göreve başladıktan sonra makam odasında siyasi hiç bir figür koymadığını vurgulayan Bıyık, "Bir kişi çıkıp başkan bana siyaset yaptı, ideolojik davranıyor, oy veren vermeyen ayrımı yapıyor, parti ayrımı yapıyor gibi bir suçlamada bulunamaz. Çünkü belediye başkanlığını kazandıktan sonra siyasi süreci bitirdim. Türkiye Cumhuriyetinde memurluk yapan arkadaşların yüzde 90'ını, özel sektörde 1 hafta çalıştırmazlar. Hepsini işten atarlar. Çünkü başarı kriteri yok. Bizde memur sabah 08.30 işe gelecek. 1.5 saat adaptasyon sağlayacak. Sonra 1.5 saat çalışacak öyle yemeğine gidecek. Döndükten sonra 1 saat gün ortası dedikodusu yapacak. Derken saat 4'de çıkmak için hazırlanmaya başlayacak ve 5'de de çıkacak. Oysa özel sektörde başarı kriteri çok yüksek. Maalesef ülkenin yapısı bu. Bunu ben tek başıma düzeltebilecek ne yeteneğe sahibim ne de güce sahibim" diye konuştu.

EŞİMİ KARDEŞİMİ KİMSE TANIMAZ

Kalıcı eserler yapmak ve bir gün kendisinin de iyi bir şekilde anılmak istediğini kaydeden Bıyık, sözlerine şöyle devam etti; "Ben çalışmak istiyorum. Benim belediyeden hiç bir ticari beklentim yok. Akrabalarımın belediye ile iş yapma imkanı yok. Aile bireylerim belediye gelmez. Eşimi, kardeşlerimi Yomra'da kimse tanımaz. Bunları neden söylüyorum? Çünkü ben onları sahadan uzak tuttum. Çünkü ben özel bir sektörde göreve getirilmiş bir genel müdür gibi belediyeyi yönetmek istiyorum. Ona iş verelim, bunu işe alalım demeye kalksam diğerlerinden farkım kalmaz. Ben Yomra halkının memuruyum. Onların maaşını ödediği, onların işlerini yapmakla mükellef olan bir memur. Yarın bizi denetleyecekler. Diyecekler ki, biz senin maaşını verdik. Ama sen bizim işimizi iyi yapamadın ve değiştirecekler" 

BELEDİYE PERSONELİ GÜLER YÜZLÜ OLMAK ZORUNDA

Marketçiden belediye başkanı olur mu diyenlerin olduğunu ve kendisini küçümseyen kişilerin bulunduğunu dile getiren Mustafa Bıyık, "Belediye başkanlığının bir okulu yok. Aslı görevi idareci olmak. Marketçiliğin bu anlamda katkısı oldu. Günde ortalama 15 bin kişi geliyordu bizim şubelerimize, bu kişilerin ihtyaçlarını karşılayacaksınız mutlu edeceksiniz. Yoksa bir daha gelmezler. Belediye gibi değil ki git yarın bir daha gel yok. Günde 600 insanı da müşterileri mutlu etmeleri için iyi idare edeceksiniz, biz bunları yaptık. Belediyede de idare etmek durumundasınız. Hem çalışanı hem de vatandaşlarımızı mutlu etmek zorundasınız. Çalışanlara her zaman söylüyorum. Vatandaşı güler yüzle ve ilgiyle karşılayın. Halini, hatırını sorun diyorum. Burada çalışanların maaşını vatandaş ödüyor. Onların işlerini yapmamız için buradayız. Gökten zembille inmedik ki" diyerek marketçilikte kazandığı tecrübeyi belediyede uyguladığını söyledi.

GÖZLER ALMANYA'DA KAFALAR HİNDİSTAN'DA

Bıyık hayattaki tek amacının her zaman yaptığı işi en iyi şekilde yapmak olduğunu kaydederek, "Bir kişi hangi işi yapıyorsa o konuda kendisini geliştirmesi lazım. Toplumun kendisini geliştirmesi ve yetiştirmesi lazım. Bizim çalışmaktan başka şansımız yok. Çalışma, disiplin, başarı konusunda millet olarak bizim gözümüz Almanya'nın üzerindedir. Almanlar, şöyle çalışıyor böyle disiplinliler, çok dürüstler bunu herkes söyler. Yani gözümüz Almanya'da beynimiz Hindistan'da. Çalışma noktasında biz biraz tembeliz. Daha çok çalışmamız lazım. Evde koltuğa oturup televizyonda dizi izleyeceğime, burada vatandaşların işlerini yaparım daha iyi" dedi.