Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Güvenlik Konseyi tarafından düzenlenen çevrim içi toplantıda, çatışma bölgelerindeki sivillerin durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock, toplantıda yaptığı konuşmada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) dönemi boyunca Suriye'den Yemen'e, Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nden Mozambik'e kadar bölgelerdeki çatışmaların sürdüğünü, bunun virüsün yayılmasının önlenmesinin yanında, virüs bulaşan kişilerin tedavisine yönelik çabaları da olumsuz etkilediğini vurguladı.

Lowcock, salgın döneminde ertelenen uçuşların, sınırların kapatılmasının, seyahat kısıtlamaları ve karantina tedbirlerinin çatışma bölgelerine insani yardım ulaştırılmasına engel olduğuna dikkat çekerek "Aynı zamanda asayişin bozulması, yaptırımlar, terörle mücadele tedbirleri ve idari engellemeler insani operasyonları yürütmeyi zorlaştırdı." ifadelerini kullandı.

Çatışma döneminde sivilleri hedef alan çok sayıda saldırı yaşandığına işaret eden Lowcock, Afganistan'da bu ayın başında Kabil'deki bir okula düzenlenen, onlarca kız öğrencinin ve sivilin hayatını kaybettiği saldırıyı, merkezi hükümet güçleri ile yerel isyancılar arasında çatışmaların yaşandığı Etiyopya'nın Tigray bölgesindeki toplu tecavüz ve katliam iddialarını ve İsrail'in Gazze'yi hedef alan ve 200'den fazla sivilin hayatını kaybettiği saldırılarını örnek olarak gösterdi.


Lowcock, salgın nedeniyle geçen yıl Nijerya'nın kuzeydoğusu, Afrika'nın sahra bölgesinin bazı kısımları ile Güney Sudan ve Yemen'deki çatışma bölgelerinde kıtlık tehlikesinin yeniden ortaya çıktığını anımsatarak "2020 sonuna geldiğimizde yaklaşık 100 milyon insan çatışmalar nedeniyle akut gıda güvensizliği tehdidiyle karşı kaşıya bulunuyordu. Bu rakam, önceki yıla göre 77 milyon artmıştı." değerlendirmesinde bulundu.