CHP PM Üyesi ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka İstanbul Sözleşmesi’ne dair 12 Ağustos 2020’de CHP Genel Merkezi’nde yaptığı basın açıklamasında, “Erkekler İstanbul Sözleşmesi’nden rahatsız değil; eşine, sevgilisine ya da hiç tanımadığı bir kadına şiddet uygulayan, katleden, tacizci tecavüzcü erkekler rahatsız” ifadelerini kullanmıştı. Yeniden Refah Partisi İstanbul İl Başkanı Hüsyin Terzi de, Nazlıaka’nın ‘toplumda kutuplaştırma’ ve ‘ayrımcılık oluşturarak bir kesimi hedef gösterdiğini’ iddia ederek manevi tazminat davası açmıştı. 

İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, Nazlıaka’nın kullandığı ifadelerinden dolayı “davacının kişilik hakkının zedelenmesinin olanaklı olmadığı, davacının zarar görmediği, dava konusu ifadenin eleştiri ve ifade özgürlüğü kapsamında kaldığını" belirterek davanın esastan reddine hükmetti.

“KADINA YÖNELİK ŞİDDET YERİNE KADINLA MÜCADELE EDEN BU ZİHNİYETİ KINIYORUM”

Kararı değerlendiren CHP PM Üyesi ve Kadın Kolları Genel Başkanı Nazlıaka, “Basın açıklamam nedeniyle bana Türkiye’nin bir çok ilinden dava açıldı. Kadına yönelik şiddetle mücadele etmek yerine kadınla mücadele eden bu zihniyeti kınıyorum. AKP iktidarında, hakkını arayan tüm kadınlar suçlu ilan ediliyor. Hepimiz suç makinesi gibi bir duruşmadan diğerine koşar olduk. Ancak adalet kavramı onların iktidarlarından büyüktür” ifadelerini kullandı.  

“HERKESİ ‘TERÖRİST’ İLAN EDENLER BİR ÇIKMAZIN İÇİNDE OLANLARDIR”

İstanbul Sözleşmesi’nin kadınların şiddetsiz ve eşit bir yaşama sahip olmasının garantisi olduğunu belirten Nazlıaka, “Bizim sesimiz, bizim sözümüz yaşamın ta kendisidir. Halkı kutuplaştıran, kin ve nefrete teşvik eden, kendisinden olmayanı, kendisine biat etmeyen herkesi ‘terörist’ ilan edenler ise bir çıkmazın içinde olanlardır” dedi.

“YARININ GÜCÜ, KADINLARIN AYDINLIK GELECEK MÜCADELESİNDE YATIYOR”

Davanın “esastan reddi” kararının ise çok iyi bir cevap olduğunu belirten Nazlıaka, “Kadınların haklarına saldırmak yerine, bu toplumun yarısını oluşturan kadınlarla eşit bir şekilde yaşamaya alışsalar iyi olur. Çünkü yarının gücü, kendilerinin karanlık zihinlerinde değil, kadınların aydınlık gelecek mücadelesinde yatıyor” açıklamasında bulundu.