İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına bir tepki de DEVA Partili kadınlardan geldi. Geçen hafta başlatılan ‘DEVA Yaşatır’ kampanyası ile birlikte hem ülke genelinde hem de Change.org platformu üzerinden bir imza kampanyası başlatan DEVA Partili kadınlar, Ankara'da Danıştay'a başvururken İstanbul'da Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yaptılar.

"GELENEKSEL AİLE YAPISI İÇİN TEHDİT DEĞİL"

İstanbul Adliyesi önünde toplanan kadınlar adına açıklamayı DEVA Partisi İstanbul Kadın Çalışmaları Başkanı Bahar Kayserilioğlu okudu. Açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi, aile kurumu ya da geleneksel aile yapısı için bir tehdit değildir. Aksine aile kurumu içinde şiddet gören kadın ve kız çocuklarını koruyan, şiddeti yaşam boyu süren işkence ve kader olmaktan çıkaran bir sözleşmedir. Şiddetin toplum ve aile yapısı içinden arındırılmasını sağlayan koruyan, önleyen mekanizmalar içeren uluslararası uygulanan bir anlaşmadır” denildi.

“BAZI KESİMLERİ MEMNUN ETMEK ADINA ÇEKİLMEK HUKUKSUZDUR”

Sessiz kalmanın şiddete ortak olmak anlamına geldiği belirtilen açıklamada, şunlar ifade edildi:

“Biz kadına yönelik şiddete sessiz kalmanın, şiddete ortak olmak anlamına geldiğini bilerek; şiddet sustukça çoğalır diyerek, şiddet karşısında susmayacağımızı kamuoyuna ilan ediyoruz.

TBMM tarafından onaylanan bir sözleşmeden ancak TBMM kararıyla çıkılabilir. 2011 yılında AK Parti hükümeti tarafından imzalanan İstanbul Sözleşmesi’nden şimdi, üzerinden 10 yıl geçmişken, sırf bazı kesimleri memnun etmek adına çekilme kararı verilmesi yersizdir, hukuksuzdur, mesnetsizdir. 10 yıl boyunca yürürlükte kalan bir sözleşmeyi sudan bahanelerle, üstelik usule aykırı olarak geçersiz saymaya kalkmak kimsenin yetkisinde değildir. TBMM’den onaylanarak geçen uluslararası bir sözleşmeden ancak TBMM kararı ile geri çekilmek mümkündür. 'Çıktık, oldu, bitti' açıklamaları tek taraflıdır. Hukuken yok hükmündedir. Biz bugün bu hukuksuzluğun, yok hükmündeki çekilme kararının düzeltilmesi için Danıştay’a davamızı açıyoruz.

İşte tam bu noktada Danıştay yetkililerinden beklentimiz; ‘İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmenin iptali’ ne yönelik açtığımız davanın kararını hiçbir etki altında kalmadan, tüm şiddet gören kadınları vicdanlarında hissederek, vicdanlarının sesini dinleyerek, Türkiye’deki tüm kadınlar için vermeleridir. Biz inanıyoruz ki Türkiye devleti bir hukuk devletidir.”